Bayramlık ergenekon!
Ergenekoncuların bir zamanlar üst perdeden ortaya attıkları iddialar, mutlak hakikat muamelesi yaptı(rdı)kları tezler, psikolojik savaş malzemesi çamurlar
Bunlar özlenir mi? Elbette özleyen, hasretinden paçangalar lüpleten bir hayli zevat vardır!
Hasret değil de bizim gibi ibret için hatırlamak isteyenler de vardır elbette. Bu ikinci zümreden birisi olarak Bayramoğluna müteşekkirim.
Hiç okumadığım, soyadı hunhar bir cinayete kurban giden meşhur bir gazeteciyi hatırlatan bir yazara ait döktürüyü bize sunmuş köşesinde. Bugün bu köşede başka bir yazarı ağırlıyorum. Özgür Mumcunun Radikal Gazetesindeki yazısı tekrar tekrar okunmayı, dikkate alınmayı gerektiriyor...
Bu mültefit ifadelerle sunulan yazıdan bayağı müstefid olduk! Ergenekoncu tezleri, iddiaları, çamurları hatırladık.
Zihnimizde ergenekon borazanlarının habire öttürüldüğü, çanlarının durmaksızın çalındığı o günler canlandı. Gerçekten bunların unutulmaması lâzım. Çünkü okur unutkanlığı üzerine kurgulanmış bir saldırı kampanyası tedavüle sokuluyor. Bir nefret söylemi üretiliyor.
Bunu da bilimsel edalı, ağır sosyolog tafralı ve dahi yüksekten bakar ilm-i siyaset markalı bir zat yapıyor.
Kendi yapmıyormuş gibi yapıyor, tarzına uygun olarak
Şuna bakın: Bu Mumcu soyadlı müptedi kalemşör, daha gazetemizin adını bilmiyor! 28 Şubat devrinin ergenekonculara kök söktüren, 312 generalin namlu çevirdiği Vakit gazetesi üzerinden mesajını veriyor.
Evet ergenekon ergenekondur, Vakit Vakittir ve ayni zamanda Yeni Akittir! Bütün ergenekoncular, bu isimli gazetelerin açık veya gizli düşmanıdır.
Fakat şu sefalete bakın. Adam zahmet edip gazetemize bakmıyor. Adını bile bilmiyor. Vakit ya da bir zamanlarki adıyla Akit diyerek şecaat arzediyor.
Bayramoğlu bilimselliği, ağırlığı bunu nasıl kaldırıyor? Şaştım doğrusu.
Gazetemizin manşetinde yer verdiklerinden bazıları öldürülmekte imiş; ve hâlâ istatistikçiler bu manşetler ve suikastler arasındaki orantısal bağlantıyı çözmeye çalışmaktadırlarmış!
Şu bilimsellik tafrasına bakın!
Tıpkı Kılıçdaroğlu havası! Yüzde 99 sabotaj. Hatta yüzde 99.5! Komutanlar, generaller veya uzmanlar öyle söylüyor! Bizimkine de istatistikçiler söyleyecek!
Görüldüğü gibi, ergenekoncu seviyesizlik daha yazının başında kendini gösteriyor. Daha sonra da, gazetemize isnad edilen suçları sıralıyor bir bir
1999da Ahmet Taner Kışlalı, gazetemizin manşeti üzerine öldürülmüş!
2006da türban konusunda verdiği bir karardan dolayı Danıştay 2. Dairesinin üyelerinin fotoğraf ve özgeçmişleri Vakitte yayımlanmış. Danıştay basılmış, hâkim Mustafa Yücel Özbilgin öldürülmüş, dört üye de yaralanmış.
Gazetemizin (Vakit veya Akit) bu suçları işlediği mahkeme kararıyla sabit mi? Kaç yazarımız, yöneticimiz bu ağır suç yüzünden hapsedildi?
Bu kadar hakikat düşmanı bir iddia, gerçek nefret söylemi nasıl olur da nefret söylemlerinin çetelesini tutan ağır bilimsel yazar tarafından gözden kaçırılır?
Vakitin Danıştay cinayetini azmettirdiği bir ergenekon palavrasından başka bir şey değildi.
Yargıtay konuyla ilgili sonucu önceden belirlenmiş Danıştay cinayeti ile ilgili mahkeme kararını iptal etti. Bunu Bayramoğlu bilmiyor mu?
Ergenekonculuk, bildiğimiz kadarıyla vaktiyle Bayramoğlunun uğraştığı işlerdendi. Bu ne ergenekoncu ağız ve bu ergenekoncu ağızın Bayramoğlunun sütununda işi ne?
Anlayacağınız bu artçı ergenekon, yahut bayramlık ergenekon!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.