Bir erkek eşini ne evin hizmetçisi, ne çocuk bakıcısı, ne de sadece cinsî arzularını tatmin eden biri olarak görmeli. Yalnızca sevgi, neşe ve dertlerini paylaştığı hayat arkadaşıdır.
* İnsanoğlu için “sevmek ve sevilmek” bir ihtiyaçtır. Sevilmek, kadın ve çocuklar için çok daha büyük önem arz eder. Sevildiğini bilen ve kendisine değer verildiğini gören kadın, her türlü fedâkârlığı yapar.
* Erkek, eşini seçtikten sonra din, mezhep inancına saygı duymalı, değişmesi için asla zorlamamalı, ibâdetlerine engel olmamalı. Çünkü, bir insan olarak kadının inanç hakkı, ibâdet hürriyeti vardır.
* Kadın, düşünce ve kanaatlerini hür bir şekilde açıklayabilmelidir.
* İlim, kadın-erkek herkese farzdır. Dolayısıyla, kadın, meşrû çerçevede, her türlü eğitimi alma hakkına sahiptir. Eş olarak koca buna mâni olamaz. Bilâkis yardımcı olmalı ve saygı duymalı.
Onu yetiştirmeye çalışmalı. Gelişmeleri takip edebilmesi için her türlü kolaylığı sağlamalıdır. Çünkü, eşi, çocuklarının annesi ve en birinci hocasıdır. Çocuklarını günün şartlarına göre eğitip terbiye edebilmesi için elbette kendisini yetiştirmelidir.
Eşini okumaya, araştırmaya teşvik etmeli. Fikrî müzakereler içine girmeli. Akıl, himmet ve gayretlerini, imân, ahlâk, eğitim, okumak gibi meseleler üzerine teksif etmesine yardımcı olmalıdır.
* Kadın, malını, parasını, mehrini istediği gibi tasarruf edebilir. Yâni ekonomik bağımsızlığı vardır. Koca, kadının ticârî faaliyetlerine (şüphesiz ki, meşrû çerçevedeki) engel olamaz.
* Kadının, biyolojik ve fizyolojik yapısından kaynaklanan durum ve neticelere katlanmalı ve gereken kolaylığı göstermelidir. Meselâ, hayız, nifas, hamilelik, doğum, çocuk emzirme vesâire... Şâyet eşi çocuk emziremiyorsa, çocuğu emzirecek bir süt anneyi bulma ve ücretini ödeme vazifesi kocanındır.
* Erkek hanımını güzel giyinmiş ve süslenmiş olarak görmek istediği gibi, kendisi de buna dikkat etmeli.
* Aile hayatında ağız, üst-baş temizliği son derece önemlidir.
* Kadının, meşrû dairede, hayat standartlarına ve geçim darlığına sebebiyet vermeyecek derecede süslenmesine müsaade etmeli. Çünkü, kadının süslenmeye karşı bir meyli ve Nûr Sûresinin 29-31. âyetlerine göre de hakkı vardır.
* Erkek, hanımına karşı cimri davranmamalı, yediğinden yedirmeli, giydiğinden giydirmeli.
* Erkek, hanımına değer verdiği gibi, annesine-babasına ve akrabalarına karşı da iyi davranmalı, sevip saymalı.
* Erkeğin dışardaki mevkii ne olursa olsun, hâne-i saadetinde “koca ve baba” olduğunu unutmamalı. Hanımına ve çocuklarına karşı sevgi dolu olmalı; onlara gayet mûnis ve dostça yaklaşmalı. Âile halkına zaman ayırmalı.