Saraybosnadan izlenimler
SARAYBOSNAİstanbul Ticaret Odasının dâvetlisi olarak Bosna-Hersekin başşehri Saraybosnada açılan 5. Türk İhraç Ürünleri Fuarını takip ettik. Türkiye için Saraybosna ve Saraybosna için de Türkiye çok önemli. Fuarda 107 firma ürünlerini tanıtıp yeni pazarlar bulmaya çalışıyor.
Şu var ki, Bosna-Hersek ile olan ticarî ilişkilerimiz de olması gereken noktada değil. Elbette bunun birden çok sebebi var. Bir defa bütün dünyayı etkileyen ekonomik kriz Bosnayı da, Türkiyeyi de haliyle etkiledi. Dolayısıyla ithalat da, ihracat da bundan etkilendi. Bosnaya ihracatımız, Bosnadan yaptığımız ithalata göre daha fazla. Yani iki ülke arasındaki ticarî ilişki onların aleyhine, bizim lehimize cereyan etmiş. Bu da normal, çünkü Türkiye 70 milyon nüfusu ile büyükler arasında yer almaya çalışan bir ülke. Bosna Hersek ise, 5 milyon civarında nüfusu ve iç problemlerini tam olarak halledememiş genç bir ülke.
Bosna Hersek ile olan ilişkilerimiz elbette sadece ekonomik ilişkilerle sınırlı değil. Daha çok sosyal ve kalbî ilişkilerimiz var. İki taraf da birbirini samimî ve içten duygularla seviyor. Saraybosnaya vardığımız ilk günün akşamında namaz sonrası cami imanıyla sohbet ederken şöyle diyordu: Biz Boşnak Osmanlıyız, siz Türksünüz siz de Osmanlısınız... İşte Türkiyeye yaklaşım bu şekilde. Hatta, normal mesai saati dışında gittiğimiz Aliya İzzetbegoviç Müzesi Müdürü, Türkiyeden gelenlere kapımız her zaman açık. Bu samimî bir düşünce. İnanarak bunları söylüyorum diyordu. Gerek sokakta ve gerekse işyerlerinde umumî anlamda Türkiyeden gelenlere muhabbet ve hürmet gösteriyorlar. Tabiî ki bu sevgi, ecdadımızın buralara adaletle hükmetmesinde gizli. Meselâ, Gazi Hüsrev Bey, Saraybosnanın merkezinde büyük bir medeniyet eseri bırakmış. Hem cami, hem medrese, hem de ticaret hayatının merkezi olan büyük bir külliye. Ecdadımızın rahmetle anılması bize ayrı bir sevinç kaynağı oldu.
Türkiyeden Saraybosnaya sadece tüccarlar gelmiyor. Binlerce Türk öğrenci buradaki özel ve devlet kuruluşu olan üniversitelerde okuyor. Bir öğrencinin ifadesine göre 5 binden fazla Türkiyeden gelen öğrenci var. Hele geçmiş yıllardaki başörtüsü yasağı, çok sayıda başörtülü öğrencinin Saraybosnayı tercih etmesini netice vermiş. İfade etmeye bile gerek yok ki Bosna Hersekte, Saraybosnada başörtüsü yasağı hiç uygulanmamış. Burası bu bakımdan daha hür bir ülke.
Saraybosna görülmeye değer bir Osmanlı şehri aslında. Adım başi bir cami var. Maşaallah, gördüğümüz merkezdeki camiler cemaatlerle de dolu. Bilhassa Başçarşıdaki Gazi Hüsrev Bey Camiini, yanında medrese yani bizim anladığımız anlamda imam hatip lisesi olması dolayısıyla gençler tam olarak dolduruyor. Gerçekten gençlerin namaz vaktinde camiye koşturması görülmeye değer bir manzara...
İTOnun açtığı ihraç ürünleri sergisi inşaallah ticarî tanışmanın yanında sosyal tanışmaya da vesile olur ve genç Bosna ile bağlarımız daha da kuvvetlenir. Saraybosnada anlatılan hikâyeye göre Başçarşıdaki sebilden su içenler bu şehre tekrar geliyormuş. Doya doya şu içtik, belki yine gelmek nasip olur bu güzel Osmanlı şehrine...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.