Aile mutluluğunda kadının rolü büyük
Evlenmek, yuva kurmak kolay. Ancak, aile huzur ve mutluluğunu sürdürmek büyük bir gayret, çaba ister. Burada da en büyük rol, eş olarak kadına düşer. Zira, fıtratları nezaket, nezahet, şefkat ve fedakârlıkla örülmüştür.
Aşağıdaki sorulara olumlu cevaplar verebilirseniz aile boyu huzur ve mutluluğu yakalarsınız:
l Kadının erkeğe karşı en tesirli hâli tatlı dili, mütebessim çehresi, güler yüzü değil mi? Eğer böyle davranırsanız, bunlar size pozitif enerji olarak dönmez mi?
l Kadın, kocasının gönlünü almasını bilen, sıkıntısını paylaşan, eşi yüzüne bakınca içi açılan ve bir anda bütün yorgunlukları atan bir fıtratta yaratılmamış mıdır?
l Eşinizi size bağlayan en güçlü sır, müşfik haliniz, annelik özelliğiniz ve şefkatiniz değil mi? Bu gücü iyi kullanabiliyor musunuz? Eşinizi, sizinle vakit geçirmesinde zevk alır hale getirebiliyor musunuz? Seninle olunca kendimi dünyanın en mutlu insanı hissediyorum dedirtebiliyor musunuz?
l Hayatınızı yaşamada, çocuklarınızı eğitme ve terbiye meselesinde, sence-bencelerle mi hareket ediyorsunuz; yoksa Kurânca, Sünnet-i Seniyyece mi?
l Birlikte ibadet ve hizmet edebiliyor, ruhî ve kalbî ihtiyaçlarınızı karşılamak için çaba sarfediyor musunuz? Bu hususlarda kafa yorup, yeni düşünceler, stratejiler üretebiliyor musunuz?
l Aile yapınız, dinî ve kültürel değerleriniz doğrultusunda daha farklı, daha çekici, eve bağlayıcı meşguliyetler bulmak için gayret sarfediyor musunuz? Ve bütün bunların, eşinizin gecesini dolduracağının, onu eve bağlayacağının, dışarı bağımlılığını azaltacağının, hatta bitireceğinin farkında mısınız?
l Kendi meselelerinizden ziyade, onun bugün nasıl vakit geçirdiğini, kimlerin gelip gittiğini sorup öğrenebiliyor; ona göre yaklaşım sergileyebiliyor; ülkede ve dünyada dikkatinizi çeken bazı önemli olayları gündeme getirip konuşabiliyor musunuz?
l Zaman zaman komşu, akraba, eş, dost ziyaretine gidebiliyor veya onları dâvet edebiliyor musunuz? Özellikle eşinizin anne babası, kardeşleri gibi yakınlarına kapılarınızı açık tutabiliyor musunuz? Onlara gönül rahatlığıyla gidebiliyor musunuz?
l Bazen gezmeye, alış verişe, yemek yemeye çıkabiliyor, kütüphanelerde vakit geçirmeye, kısa metrajlı da olsa yürüyüşlere çıkabiliyor musunuz?
l Sık sık şikâyetçi bir konumda olan bir profil mi çiziyorsunuz? Evdeki eksikleri, noksanlıkları, alınacakları, değiştirilmesi gereken eşyaları gündeme getirmede zaman ve mekân hassasiyetine dikkat ediyor musunuz? Erkeklerin masraf çıkarılmasından pek hoşlanmadıklarının farkında mısınız?
l Bütün bunları evvel emirde sizin yapmanız gerektiğinin ve yapmak için de ekstra bir şeye ihtiyacınız olmadığının, böyle bir yapıda, fıtratta yaratıldığınızın, bu donanıma sahip olduğunuzun şuurunda mısınız?
l Son soru: Bu soruların çoğuna Evet! diyebiliyor; diyemediklerinize de demek için gayret sarfediyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.