Serdar Arseven

Serdar Arseven

Kişilerin değil, “darbelerin” mahkûm olmasına sevindim!..

Kişilerin değil, “darbelerin” mahkûm olmasına sevindim!..

Balyoz’a vurulan “darbe” Türkiye’nin aydınlık yarınlara doğru attığı en büyük adım.

Ergenekon davasından mahkûmiyet çıkma ihtimali büyük, 28 Şubat davasından da “olumlu” sonuç çıkabilir.
12 Eylül darbecileri şimdiden mefluç!..
*
Türkiye’nin “açılımı” o kadar kuşatıcı ki,
28 Şubat süreci ve sonrasının “militerlere” en yakın isimlerinden biri olarak bilinen gazeteci Fikret Bila bile...
Dedi ki;
“Bu kararlar bundan sonraki darbe teşebbüsleri için de caydırıcı olacaktır!..”
Bizim kültürümüz, “düşene gülmemeyi” telkin eder.
Bundan dolayı; darbe teşebbüslerinin “yarım yamalak” da olsa cezalandırılmasına, birilerinin uzun yıllar hapis yatacak olmasına seviniyor değiliz.
Bizi mutlu eden, “kişilerin” değil, “darbelerin” mahkûm edilmiş olması.
Zira...
Hiçbir darbeci, sözgelimi terörist Abdullah Öcalan’dan daha az suçlu değildir!..
Öcalan tehdidinin nasıl peydahlandığı gün gibi ortadadır, bir “öğrenci”nin, gördüğü teşvik ve desteklerle nasıl palazlandırıldığı, Türkiye’nin “güvenlik ağırlıklı” politikalara nasıl mecbur edildiği hepimizin malûmudur.
Meclis Susurluk ve Faili Meçhul komisyonlarına verilen ifadelere baktığınızda, “PKK’nın nasıl korunduğu ve kollandığı”na dair birçok beyana rastlıyorsunuz.
Terörle mücadele alanında uzun yıllar görev yapmış kahramanlarımızın beyanları, böyle bir “koruma ve kollama” ameliyesinin aralıksız sürdürüldüğünü göstermektedir.
Hatırlayın; 28 Şubat sürecinde PKK terör örgütü “ikinci tehlikeliğe” terfi ettirilmişti!..
Ve yine hatırlayın, Fadime Şahin’li Müslüm Gündüz’lü dönemlerde yani gündemin sözde “irtica tehlikesiyle” kaplanmasının “dayatıldığı” günlerde, PKK’nın eylemselliği neredeyse sıfır düzeyine inmişti!..
PKK’ya “vur” diyen ve “dur” diyen?..
Darbecilerin “Anti Amerikancılığı” da kuyruklu yalandan ibarettir; geldiğimiz süreçte, AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, Saadetlisi, BBP’lisi; -darbelerin- “ABD emri ile gerçekleştirildiği” konusunda hem fikirdir!..
Bütün darbeler, darbe girişimleri dış kaynaklıdır!..
Post modern darbe olarak bilinen 28 Şubat’ta ön plana çıkanların, ülke kaynaklarını İsrail’e nasıl peşkeş çektikleri bilinmektedir, (Bakınız meşhur tamir işi!..)
Darbecilerin, estirdikleri “İrtica fırtınası”nın karmaşasından istifade “bankaların hortumlatılmasında” ne etkin roller oynadığı ortadadır...
Yargı, darbecilerin “hesap hareketlerinde” ve “mal varlıklarında” tabii olmayan hareketler gerçekleştiğini belgelemiştir!..
Bunun devamı gelmelidir; mahkûm olan sözde “ulusalcıların”, mal varlıkları ve bu varlıkları hangi “maaşlarla” edindikleri ortaya koyulmalıdır...
*
Fazla dağıtmadan, öze gelelim:
Türkiye nihayet “darbe”lerle hesaplaşıyor!..
“Balyoz” kararı Yargı’ya olan güveni arttırdı, sivil iradenin emrindeki Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rahatlattı...
Bu işlerin sonuna kadar gidilebilmesinin “vasatını” sağlam tutan AK Parti iktidarını da güçlendirdi.
*
Herkesin kendi işine baktığı bir ülkeye doğru, çok büyük bir adım.
Emeği geçen herkese şükranlarımla...
ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ GELİŞMELER!
Memur Sen Genel Başkanı Sayın Ahmet Gündoğdu, Sayın Başbakan’la görüşmesinde öğretmenlerin neredeyse bütün problemlerini dile getirdi.
Yeni eğitim modelinin yan etkileri, eğitimin kalitesini iyice düşüren ücretli öğretmen uygulamasının yanlışlıkları, iyi puan aldıkları halde atanamayan öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyetleri, ek atama taleplerini, görevdeki öğretmenlerimizin sıkıntıları...
Hepsini dile getirdi.
Sayın Başbakan, konu hakkında “daha detaylı bir çalışma” yapılması için ilgililere talimat verdi!..
Buradan “problemler kısa sürede çözüme kavuşacak” gibi bir mesaj veriyor değilim.
Şunu söylüyorum yalnızca; “eğitim” Sayın Başbakan’ın öncelikli meselesi...
Meclis açıldığında, bu ilginin getirileri konusunda daha net bir şeyler yazabiliriz...
Şu anda, “bütçe imkânları” üzerinde duruluyor...
Meclis içi muhalefet ise eğitimle uzaktan yakından ilgilenmiyor!..
Hal bu, problemlerinizi @sarseven twit adresine yazmaya devam edin, burada yer bulsun!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi