Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti “Oku” diye başlar, “Takva” ayetiyle sona erer (Bakara 281) Yani ilim, insanı takvaya erdirip, içini Hak için, dışını halk için süsleyemiyorsa o, ilim değil, milletin baş belasıdır.

“İlim öğrenin. öğrenmek iyiliktir. öğrencilik ibadettir. Derse çalışmak tespihtir.

Araştırma yapmak cihaddır. öğretmek sadakadır. İlim, gurbette yoldaş, yalnızken arkadaştır, sana konuşuverir.

Zengin ve mutlu isen yol gösterir. Fakir kalırsan yardım eder.

Bela gelirse yardım eder.

Dostlar yanında süstür. Düşmanlara karşı silahtır.

Allah, milletleri ilimle yükseltir ve idareci kılar.”

Bu sözler, Sevgili Peygamberimizin eğitiminde yetişmiş olan Muaz b. Cebel’e aittir. (Şerh-u – Hadisi Ebi-d-Derda, İbni Receb- el- Hanbeli s:34)

Beşikte iken çocuk uyutma ve avutma için söylenen ninniler, çocuğun eğitiminde en etkili telkinlerdir.

“Besmeleyle uyanır

O nurlara boyanır

Buna can mı dayanır

Ninni yavrum ninni

Uyusunda büyüsün ninni

Tıpış tıpış yürüsün ninni

Mekke evlerinde doğan,

Cebrail’dir gökte öğen

Hak “Habibim” diye seven

Nenni Muhammed’im nenni

Nenni can Ahmed’im nenni” ninnileriyle büyüyenle,

“Dandini dandini dastana,

Danalar girmiş bostana

Kov bostancı danayı

Yemesin lahanayı” nennisiyle büyüyen bir olmaz.

Okulun eşiğinden içeriye besmeleyle girip “Rabbi yessir, ve lâ tüassir, Rabbi temmim bi’l-hayr=Rabbim, işimi kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim, işimi hayırla, iyilikle tamamla” diyerek eğitime başlayanla, “Uyu uyu yat uyu, at at at” diyerek eğitime başlayan da bir olmaz.

Birisi beşikte ve eşikte aldığı eğitimin etkisiyle “Karadağ haydudu, Sırp eşeği, Bulgar yılanı”nın zulmüne son verip zalimleri, Kosova’da, Niğbolu’da hizaya getirirken, öbürü aldığı eğitimle çıkar ilişkisinde olduğu İvan, Bush, Hans gibilerin emri gereği vatandaşları arasında sakallı, sakalsız, bıyıklı, bıyıksız, uzun boylu, kısa, ayırımlarıyla milleti parçalamaya başlar ve meydan kendilerine kalınca parsayı toplamaya koşar.

İçinde iman ve takva olmayan ilim, her yıl milyonlarca insanı öldüren yöneticiler yetiştirir. öğrencisine tecavüz eden Prof. daha çok insan öldürecek silahlar üreten bilim adamı, kendi vatandaşını öldürüp başkasını suçlamaya çalışan güvenlikçi yetiştirir.

Terörü geçim vasıtası yapan, fabrika açar gibi terör örgütünün sayısını çoğaltan yüksek tahsilli baş teröristlerin yanında onları takibe koyulan, anlaşmaya varan, çekişirken çıkar anlaşmaları yapan güvenlikçi yetişir bu tür ateist eğitimlerden.

Son günlerde haklarında dava açılanlara ve unvanlarına bakınız.

Onları savunanlarla onları suçlayanlara bakınız.

Tarafların karşılıklı olarak birbirleri hakkında kullandıkları laflara bakınız.

Toros dağlarının tepesinde, kuş uçmaz kervan geçmez köyünde oturan, okuma yazması olmayan nine ile dedemiz, bu tür iftira, ihanet, haram lokma, terör, karalama, yaralama, aşağılama işlerini yapamaz, hayal dahi edemez.

Onun, dini, imanı, görgüsü, geleneği buna engel olur.

çıkış yolunu Mehmet Akif Ersoy merhum göstermiş ve reçeteyi yazmış:

Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;

Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı Yezdân’ın...

Ne irfânın kalır te’sîri kat’iyyen, ne vicdânın.

Hayat artık behîmîdir... Hayır ondan da alçaktır:

Ya hayvan bağlıdır fıtratla, insan hürr-i mutlaktır.”

Faydalı ilime sahip, imanlı, edebli, cesur, atak insanlar yetiştirmeye devam.