İşkencecilerin Acı Akıbeti
Tarih boyunca Mü'minleri dinlerinden döndürmek için onlara baskı uygulayanlar olmuştur, hala da olmaktadır, Allah bilir ya gelecekte de var olacaklardır. Bu da, süregelen imtihanın ayrı bir yanıdır.
Allah Teâlânın kullarına eziyet edenlere, bu amaçla her türlü kötülüğü yapanlara gelince; onlar Allah'ın azabından kaçıp kurtulamazlar. Onların zavallı güçleri istediği kadar debdebeli, ihtişamlı görünsün, bir balon gibi şişirilmiş batıl sistemleri istediği kadar sağlam ve sarsılmaz görünsün, sonunda kesinlikle yakayı ele vereceklerdir. Allah'ın vaadi bu yöndedir, her zaman geçerli olan yasası eninde sonunda bunu öngörür.
Yoksa kötülük işleyenler bizim elimizden kurtulabileceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar yanlış düşünüyorlar?" (Ankebut 4. )
Hiçbir bozguncu, yakayı kurtaracağını, bu işten sıyrılacağını kesinlikle beklemesin. Böyle sanan, kötü bir hüküm vermiş olur. Tasarladığı plan bozulur, düşüncesi boşa çıkar. Çünkü mü'minin imanını denemek, doğrularla yalancıları birbirinden ayırmak amacıyla imtihanı bir yasa olarak öngören yüce Allah, mü'minleri dinlerinden döndürmek için ellerinden gelen her türlü kötülüğü yapanları suçüstü yakalayıp cezalandırmayı da bir yasa olarak belirlemiştir. Bu yasa hiçbir şekilde değiştirilemez, yürürlükten kaldırılamaz ve herhangi bir bölgeyle veya toplumla sınırlandırılamaz.
İşte o ayetlere bir örnek daha: Bürûc Suresi.
Bu mübarek sure Şems sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 22 âyettir. Surede Yemen'de geçmiş bir olaya temas edilir: Yahudi Zûnuvas ve adamları, yahudiliği kabul etmeyen Necran hıristiyanlarını, Hendek içinde yakılmış bir ateşe atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Bu şekilde işkence ile yakılıp öldürülen kimseler inançları uğrunda ölmüşlerdir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Burçlara sahip gökyüzüne,
2. Geleceği bildirilmiş olan güne,
3. (O günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki,
4. Kahroldu o hendeğin sahipleri,
5. O çıralı ateşin ,
6. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar,
7. Müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
8. Onlardan, sırf, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar.
9. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir, ve Allah her şeye şahittir .
10. Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.
11. İman edip sâlih ameller işleyenlere ise, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.
12. Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.
13. Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir.
14. O, çok bağışlayan ve çok sevendir.
15. Şerefli Arş'ın sahibidir.
16. Dilediği şeyleri mutlaka yapandır.
Bu işkencelerin benzeri asr-ı saadette de vardır. Onlardan bir iki örneği de yarın görerek asıl kendimize gelelim, ne dersiniz?