Eşiniz ve akrabalarıyla da empati kurun
Huzurlu bir aile hayatı, mutlu bir evliliğimiz olsun istemez miyiz? O halde öncelikle, yüksek anlayış ve şuûr düzeyini elde edebilme mahareti kazanmalı.
Bu da, şu hususları yerine getirmekle mümkün:
- Öz şuûr (kendini tanıdıktan sonra eşini ve muhatabını) tanımak;
- Öz kontrol (kendini, ruh ve duygularını yönetmek, eşinin duygularına yönelmek);
- Öz güven, tevekkül, (kendimize ve çevremize karşı olumlu bakmak ve iletişim kurabilmek, her türlü olumsuzluğu rıza ile karşılama, direnebilme gücünü kazanmak);
- Empati, diğergamlık: Bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun düşüncelerini doğru olarak anlaması, duygularını hissetmesi ve bu anlayışını ona sözlü ya da beden diliyle anlatmasıdır. Başkasının istek ve ihtiyaçlarını anlayabilme, yardımlarına koşabilmedir. Bediüzzaman, empatinin mahiyetini ve İslâm literatüründeki yerini şöyle anlatır:
Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne [şükrederek] iftihar etmektir. Bu, fenâ fil-ihvân sûretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna tefânî denilir. Yâni, birbirinde fâni olmaktır. Yâni, kendi hissiyât-ı nefsaniyesini [nefsî hisleri, çıkarları] unutup, kardeşlerinin meziyetleri ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır. Zaten mesleğimizin esası uhuvvettir [kardeşliktir]. Peder ile evlât, şeyh ile mürid arasındaki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üssül-esası, samimî ihlâstır. (Lemalar, s. 166.)
Eşinizin olumlu yönlerine bakıp müsbet davranma çabası içine girmeli. Kavga, şiddet ve resmî, sivil mahkeme arayışından uzak durabilmeli.
Kendimizi tanıyıp, hâl ve davranışlarımızı kontrol edip yönlendirebildiğimiz; sonra da empati ile eşimize yöneldiğimiz, diğergam olduğumuz nisbette aile hayatını düzenleme maharetine sahip olabiliriz.
Aile hayatında empati, önce eşinizin düşüncelerini, zevklerini, hobilerini, damak tadını vs.yi öğrenip ona göre davranma stratejileri geliştirmektir.
Eşler olarak empati ile rûhlarınız, düşünceleriniz kendi boyutlarında buluşsun. Onları nefsinizin ve olumsuz duygularınızın cenderesinde hapsetmeyin. Kalpten kalbe yol varsa; mutlaka beyinden beyine, vicdandan vicdana, duygudan duyguya da empatik ve telepatik yollar vardır.
Eğer sayısız his ve lâtifelerimizin kanallarını açık tutabilir ve büyük nümûnemiz olan kâinattaki simetrileriyle buluşturabilirsek çok yüksek bir empatiye/diğergamlığa sahip oluruz. Bunun için de önce rûh ve beden makinemizin merkezi olan kalbimizi işletmenin inceliklerini öğrenmeliyiz.
İnsan olarak, eş olarak farklı ve benzer yönlerimizi belirleyerek sağlıklı iletişim kurabilme; başkasının istek ve ihtiyaçlarını anlayabilme, yardımlarına koşabilmenin altyapısını hazırlamalı.
Diğergam olmanın, başkasına iyilik etmenin, fedakârlığın ve paylaşmanın târifsiz zevk verdiğini; ömrümüzü uzattığını anlamalı. Kezâ, eşinizin akraba ve yakınlarıyla da empati kurmalısınız. Sinema ve tiyatroda rol yapmak bir san'at ise; hayatının rolünü düzgün oynamak, dengeyi korumak, dosdoğru yol olan sırat-ı müstakîm çizgisini takip edebilmek daha büyük bir san'at değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.