“Başbakan’a tuzak kuruluyor, hem de!..”Evet...
“Hem de içeriden bazıları da bu tuzağın kurulmasında rol alıyor!..”
Bir grup meslektaşımızla birlikte, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Genel Başkan Yardımcıları Metin Gündoğdu ve İlker Kayalıoğlu’nun düzenlediği sabah kah-valtısına davetliydik...
Son gelişmeler üzerine sohbet ettik. Ağırlık haliyle “Kanın durması için Öcalan ile de görüşme” meselesindeydi... Sayın Destici’nin “Tuzak” uyarısında bulunduğu cümleler aynen şöyle: “Öcalan ile görüşme teklifleri tamamen bir tuzaktır.
AK Parti içinde birileri Sayın Başbakan’a tuzak işinde rol alıyor.
Bahsettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devle-ti’nin Başbakanıdır.
Başbakan’a tuzak demek, bu büyük millete tuzak demektir!..”
*
BBP Lideri Destici soru cevap kısmında bu “tuzak” hakkında ilave ifadeler de kul-landı: “PKK terör örgütüne destek veren üç dış halka var;
1-ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, Rusya gibi PKK’ya teknik destek dahil her türlü desteği sağlayan ülkeler,
2-Suriye, İran, Irak gibi destek veren ama destekleri ellerindeki imkanların birin-ci gruptakiler kadar gelişmiş olmamasından dolayı sınırlı kalanlar,
3-İsveç, Norveç gibi destekleri kucak açmak mahiyetinde olanlar. Esas tehdit ve tuzak bu birinci halkadaki güç mücadelesinden kaynaklanıyor...
AK Parti’nin itildiği, Güneydoğu’da bir özerk devlet ilanına giden yolu açmaktır.
Öcalan’ın ‘çözüm’ yolunda muhatap alınması gibi bir durum olursa bu, özerk devlet yapılanmasının fiilen kabulü anlamına gelecektir!..”
*
Sayın Destici’ye göre Başbakan Erdoğan hesaplarını yaparken bazı tehlikeleri gözden kaçırıyor...
Destici’nin sözlerini özetleyerek verelim: “Mesela; Büyükşehir yasasından AK Parti’nin bir takım siyasi beklentileri var. Ancak, şu anda Belediyeleri BDP’nin elinde bulunan bazı ‘kritik’ illerin de büyükşehir olması, örgütün özellikle ‘kaynak temini’ noktasındaki imkanlarını iyice arttıracak!..
Öcalan’la görüşmeye gelince...
PKK terör örgütü başı ile örgütün arasının açıldığına ilişkin iddialar tamamen yalandır.
PKK, ‘Başbakan’ı masaya oturttuk’ söylemi üzerinden Öcalan’a ev hapsinin yolunu açacak. Şimdilerde Öcalan’ı şirin gösterme çabaları var. Bazı sözde yazarları izliyoruz; F. Hüseyin diye bir figürü öne çıkartarak, Öcalan’ı ‘adeta’ masum gösteriyorlar!..
Bu milletin hafızası ile alay etmektir. Tekrar ediyorum; Öcalan’ı sürece dahil etmek demek, Anadolu’da ‘Özerk Devlet’i ilan’ demektir.”
*
Sayın Mustafa Destici’nin değerlendirmelerinde tespitler ve uyarılar at başı gidiyordu. Mesela...
Bir tespit: “Bingöl ile Diyarbakır arası uyuşturucu tarlası olmuş.
Ben Eskişehirliyim; belirlenen haşhaş ekim alanını bir dönüm geçilse, hemen köylünün yakasına yapışılıyor.
Oysa bahsettiğim bölgede göz alabildiğine araziler, uyuşturucu imali için kullanılıyor. Yetkililer bunu nasıl görmez?..
PKK terörünün milyarlarca dolarlık rantı kimler arasında paylaşılıyor!” *
Sayın Destici’nin tespit ve uyarılarına destek veren de olur vermeyen de...
Her durumda “Sizin çözüm teklifiniz ne?” diye sormak şarttır...
Bunu sorduk...
Dedi ki; “Operasyonlar bütün eksikliklerine rağmen başarılı bir şekilde devam ediyor. ‘Öcalan’la görüşme’ tuzağının öncelikli hedeflerinden biri de, PKK’yı sıkışmış du-rumundan kurtarmaktır. Biz çözüm önerilerimizi Sayın Başbakan’a sunduk. Gü-venlik, Hukuk reformu, eğitim reformu, özgürlükler ve refahın arttırılması. Yeni demokratik sivil anayasa, idam cezasının geri gelmesi, mobil birliklerin kurulma-sı, sadece terör örgütüne yönelik istihbarat biriminin kurulması. Terörle Finans-manı ile Mücadele Kurumu (TEFİM)’in oluşturulması...”
Vesaire...
Evet...
BBP’den gelen tespit ve uyarıları beğenseniz de beğenmeseniz de, “art niyetli” hareket ettiklerini düşünmezsiniz. Birilerinin “yıkıcı muhalefet”iyle, BBP’nin muhalefeti arasında dağlar kadar fark var. BBP, AK Partilerinin kendisine göre “doğru”larına doğru, yine kendisine göre yanlışlarına “yanlış” demekten çekinmediğini defalarca ispat etti. Sayın Destici’nin sözleri, “dost uyarısı” mahiyetinde.