Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Derviş Keşkülü

Derviş Keşkülü

Bu haftaki kitabımızın yazarı Prof. Dr. Necdet Tosun. Eserin adı ise Erkam Yayınları’ndan çıkan; “Der­viş Keşkülü.”


Tasavvuf ve dergâh kültürünü anlatan “Derviş Keşkülü,” insanın ruh yapısında ha­zır bekleyen manevi tedaviye önemli bir kapı açıyor.

Eser; bu kapıdan girip tasavvuf atmosferinde gezi yapmak isteyen herkesin önüne hem maddi hem manevi sonucu alınan sofralar kuruyor ve başkasına da aynı sofra­ların kurdurulmasına yardım ediyor.

Müslüman bir toplumda tasavvufun anlaşılması ve yaşanması kadar normal bir şey yokken, hâlâ bir anlam veremediğim şekilde, tasavvufun içeriği ve insan üze­rindeki etkisinin tartışılması ve bilinmemesi gerçekten çok garip.

Bu sebeple kitabın içeriği hakkında bilgi sahibi olabilmek için önce Necdet Tosun’un şu ifadelerini akta­rayım.

“Tasavvuf; bir yönüyle ahlak eğitimi, bir yönüyle büyük bir irfan ve düşünce, bir yönüyle de kültür­dür.

İslam kültürü içerisinde önemli bir yer tutan tasavvuf, dini hayatın manevi boyutunu temsil etmenin yanı sıra; edebiyata, sanata, felsefeye, ekonomiye ve umumen hayatın her sahasına tesir eden bir dü­şünce tarzıdır.

Yüzyıllardır devam edegelen tasavvufi düşünce ve hayat tarzı, tekke veya dergâh adı verilen kurumlar­da; musikisi, şiiri, sembolizmi, yemekleri, zikirleri, merasim ve ritüelleri ile zengin bir kültür oluştur­muştur.

Bu kültürün günümüz insanına tanıtılıp aktarılması önemli bir hizmet olacaktır.”

¥

Evet, tasavvuf; bizim gibi zor iman eden ve iman ettiği şeyler üzerinde de nefsine en kolay geleni se­çen, seçtiğiyle de amel etmek için yine kırk kapıdan kırk bahane arayan insanlar için tasavvuf kültürü çok önemli.

Tasavvuf; zor inanıp, zor iman edenler için içeriye girilmesi gereken bulunmaz bir kapıdır.

İnanarak ve iman ederek; “Allah vardır şeriki yoktur” (yani ortağı yoktur) diyen ve bu dediğiyle amel edip, Allah’a teslim olan kişi, ruhunu tasavvuf hamuruyla yoğurmuş kişidir.

İnsan; Allah’ı bir bilip O’na kulluk etmek için yaratılmıştır. İşte bu yaratılışın gayesine kuru kuru gidil­miyor ve ulaşılmıyor

Bunun için Allah’a giden yollarda yürümek gerek. Bu yollardan birisi de tasavvuf yoludur ki, “aklını nefsine teslim etmeyenlerin” yürüdüğü yoldur.

Günümüzdeki kargaşaların, geçimsizliklerin, hırsların, öfkelerin, kinlerin sebebi; nefsimizi aklımızın önüne koyup; “Benim aklım ve mantığım şöyle diyor” diye başladığımız sözler, aklımızın değil, nefsimi­zin emirleridir.

Nefsimizle hareket ettiğimizde bencilliklerimiz kabarır, aklımızla hareket ettiğimizde yüreğimiz kaba­rır. Nefis düşman, akıl dosttur.

Bu söylediklerimiz lafta güzel, icraatta yoktur. İşte Necdet Tosun’un kaleme aldığı “Derviş Keşkülü,” nefsini öteleyip, aklını kullanacaklar için bir yol haritasıdır.

Eser hakkında bilgi için,

Erkam Yayınları: 0212- 671 07 00

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi