Serdar Arseven

Serdar Arseven

AK Parti Kongresi “Balyoz” gibiydi!..

AK Parti Kongresi “Balyoz” gibiydi!..

Ak Parti Olağan Kongresi’nin gerçekleştirileceği Arena’nın etrafını hınca hınç dolduran vatandaşlarımızın arasından geçerken durdurulduk.


AK Partililer, öylesine büyük bir teveccüh gösterdiler ki bize, orada yarım saat boyunca takılı kaldık.


Yeni Akit gazetesine teveccüh büyük...


Herkes bunu söylüyordu.


“Niye böyle” dedim.. Şöyle bir cevap geldi:


“Kimileri Ak Parti’nin doğrusuna yanlış diyor, kimileri de hem doğrusuna hem de yanlışına doğru. Siz doğruya doğru, eğriye eğri!..”


Teşekkürler!..


Salona girdik...


Polis memuru arkadaşlar, problemlerine dikkat çeken yazılarımızdan dolayı özel alâka gösterdi.


Engellilere geniş yer ayrılmış.


Şehit ailelerine de öyle.


Sayın Erdoğan’ın gelişinden önce, geldiği anda ve konuşmasını yaptığı sırada sürekli olarak salonu izledim.


AK Partililer, “altın madalyayı garantilemiş de rekor için piste gelen bir atlet gibi” gayet sakin, gayet rahat. Salonda son derece ağır başlı sloganlar, ses fazla değil, bayraklar ağır ağır dalgalandırılıyor.


Slogan attırıcılar yok, milletin bağırması için pek teşvik yok. Memlekette muhalefet de olmayınca, kendisiyle yarışan bir atlet buluyorsunuz karşınızda.


Bahse bile gerek yok; Erdoğan çok büyük hatip.


Salonun az bir hareketlenen kısmını gördüğü an konuşmasına ara veriyor, salonun temposunu istediği gibi ayarlıyor.


Erdoğan’ın konuşmasındaki duygu ve mantık yükü, salonun kâh hareketlenmesini kâh pür dikkat dinlemeye geçmesini sağladı.


Aşık Veysel’in, Yürüyorum Gündüz Gece’sine yol vermek için dinlemeye geçtiğinde Erdoğan, duygulu anlar yaşandı.


Erdoğan ağlama noktasına geldi.


Biz gazeteciler hariç herkes ağladı!..


Bir sahne dikkat çekiciydi; bütün “yabancı” konuklar alkış aldı ama, Filistin Davası önderlerinden Halid Meşal’in ismi anons edildiğinde, bütün salon ayağa kalktı ve “Kahrolsun İsrail” sloganıyla salonu inletti.


“Recep Tayyip Erdoğan Usta”nın konuşması ise “Öğrenmek isteyen bir kitlenin” ağırbaşlılığı ile takip edildi.


¥


Erdoğan’ın konuşmasının tam metne yakın bir özetini haber sütunlarımızdan takip edersiniz.


Mesele şu: AK Parti kendinden gayet emin.


Sayın Başbakan bununla birlikte “Kibir, gurur, enaniyet” gibi duyguların pençesine asla düşmeyeceklerinin altını çizdi.


Başbakan’ın medyadan şikayetleri vardı.


AK Parti’ye yakın gibi görünen kimi medya organlarında bile bol “Örgüt” propagandasının yer buluşu milletin gözünden kaçmıyor.


Fırsatını bulduğunda Erdoğan ve arkadaşlarını bir kaşık suda boğacak adamlar, medyanın her kesiminde... Ve hatta önemli bir bölümü de AK Parti’ye yakın olduğu söylenen kimi medya organlarında.


Bu durum, güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine de zarar veriyor.


Sayın Başbakan, genel adres gösterimleriyle medyanın tutumundan şikayetçi oldu dün!..


CHP ile biraz ilgilendi ama “Bunlarla ne yapacaksın!” yollu cümleleriyle, CHP’nin o kadar da önemsenmeye değer tarafının kalmadığını ima eder gibiydi...


Başbakan Erdoğan, taaa 1071’ten başlatarak tarihi, hedef olarak 2023’ü de değil, 2071’i gösterdi. “O tarihlerde biz hayatta olmayacağız ama” dedi...


Gençlere döndü.


Ve ekledi: “Oraya siz taşıyacaksınız bu ülkeyi!..”..


Ak Parti kendisiyle yarışan bir atlet. Altın madalyayı garantilemiş..Rekorlarını geliştirmeye çalışıyor.


Bu haldeki bir atlette gurur olur ama başarıya alışmışlığın getirdiği ağırbaşlılık da dikkat çeker.


AK Parti o kadar rahattı ki, tribünleri fazla tezahürata gerek duymadı bile...


“İçi dolu kabın sesi tok çıkar!..”


AK Parti’nin Büyük Kongresi, ağırlığından dolayı balyoz gibiydi. İlgili yerlerin başına ‘toook!’ diye indi.


Büyük Güç, Büyük Millet!..


Ağır balyoz!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi