Bakışlarınıza hâkim olun
Eşlerin arasını da açan, aile hayatını târ ü mâr eden hasletler arasında yalan, iftira, gıybet, cimrilik, hased, kin, riya, sûizan, tecessüs, bencillik, cerbeze, gaflet, gurur, kibir, hırs, inat, yeis, hile, aldatma gibi kötü huylar var.
Bunlara hâmîlik eden baş aktör de nefistir. Bütün kötülüklerin kaynağında nefs-i emmâre vardır. Her türlü kötülüğü şemsiyesi altına o almıştır.
Elinize, dilinize, belinize hâkim olunuz denmiştir. Buna, Gözünüze de hâkim olunuz ibaresini ekleyeceğiz. Zira, meşrû olmayan alışkanlıklara bunların basit hareketlerinden, yani zinaya el-ayak, göz zinâsından gidilir.
Gayr-ı meşrû bir bakışın ruh dünyasında ve hattâ maddî âlemimizde bir tahribatı vardır. Hem de küçük bakışlar daha büyük bakışlara ve sonunda istenmeyen, beklenmeyen kötü yollara sevk edebilmektedir.
Nefsin süflî arzuları, hevâ ve heves, çirkin huy ve kötü alışkanlıklar, insan ruhuna yerleştirilen öfke, şehvet gibi duyguların eserleridir.
Meselâ İslâm, müstehcen hareketleri yasaklayıp, tesettürü emrederken, erkek ve kadının mahrem olan zînet yerlerini örtmelerini emreder. Kadın-erkek münasebetlerinde ölçüler koyar, harama bakmayı yasaklar.
Alkolün damlasının da yasak olduğunu söyler. Yalanın en küçüğünün bile ağızdan çıkmaması gereği üzerinde durur. Gıybetin en basitinden dahi uzaklaşmayı tavsiye eder.
İslâm bu gibi konularda niçin bu kadar hassasiyet göstermektedir? Zirâ, küçük yalanlar büyük yalanları; basit bakışlar, temaslar, fuhuş ve zinayı; haset ve kini, onlar da cinâyet gibi dehşetli neticeleri doğurabilir. Zirâ, Her günah içinde küfre giden bir yol vardır.
Tokalaşma ve öpüşmenin kıskançlıktan, şehvetin uyanmasına kadar iç dünyalarda bir takım hareketlenmeler meydana getirip izler bıraktığı vicdânen biliniyor. Ancak, karşılıklı kıskançlıkların ne gibi menfî hareketlere meydan vereceğini kestiremiyoruz!
Bir yalan bir başka yalanı dâvet eder. Basit bir müstehcenlik, başkasının iştahını çekebilir. Bu, tecavüzlere, hatta cinâyetlere kadar gidebilir.
Her şey niyet, basit arzular, küçük istekler, hareketler ve tavırlarla başlar. Kötü alışkanlık ve bağımlılıklara önce küçük adımlarla girilir. Sonra dev adımlar atılır, sonra giderek kişi o işin mübtelâsı olur.
Bediüzzamanın Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır sözü, bakışlarımızı da terbiye etmemiz gerektiğini ders veriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.