Başıbozukluk dediğimiz terör gençlik yıllarının bunalımı, veya bir ülkenin sırf yanlışlarından kaynaklanan bir olay değildir. Bizdeki ithal terör daha daha farklı.


Rengi farklı, içeriği farklı, tavırları farklı...
Bu terör, iş makinelerini yakıyor, yolları bombalıyor, şantiye görevlilerini kaçırıyor.

Yarın da ışıktan rahatsızlık duyacağından güneşe saldıracak.

Yıldızları kırpacak...

Burada hep birlikte durup düşünmek lazım. Bu coğrafyada Kürtler ve Türkler yeni değil, en azından müşterek olan bin yıllık tarihimize birileri parçalanma, küçülme ve de yutulma çomağını sokarak kanlı oyunlar peşinde.

Böl paçala sömür...

Osmanlı olsaydı bu oyunlar olur muydu? Ne zaman teknolojide geri kaldık parçalandık tepemize bindiler. Şimdilerde Osmanlı’nın her parçası Batının elinde oyuncak.

Bu oyuncağın bir tarafı şimdilik kürt halkı, daha sonraları başka bir etnik oyuncak bulabilirler. İstiyorlar ki bu millet birkaç ırka, mezhebe daha bölünsün.

Ortadoğu Batının kuşatması altındadır.

Sebebine gelince, yer altı zenginliği.

Müslümanların yaşadıkları topraklar (Afrika da dahil) dünyanın en zengin coğrafyası... Batılılar, yarınlara doğru açlığa mahkum olacaklarını çok iyi biliyorlar.

Batı ideolojisiyle, yaptığı putlarıyla tükenecek.

İflas etmiş bir Batı İslam’a gebe, darmadağınık halde başı dumanlı olan İslam alemi de Avrupa’ya gebe sözü Bediüzzaman kaynaklıdır.

O gözler bugünleri görmüş, o gönül Avrupa’nın düşeceği sefaleti fark etmiş.

Halimizi kime arz etsek ki... Türkiye petrol kuyularının üzerinde bir ülke olmasına rağmen dünyada en pahalı benzini kullanıyor. Sebebi elbette ki batı sömürücülüğüdür.

Canavar kanlı dışını taktı... Kaymağı yiyor, kalanı Müslüman halka bırakıyor.

Müslümanlar Batının zilletinden kurtulmaları için Allah’ın(cc) ipine sim sıkı sarılmaları lazım. Bu ip de birlik ve beraberliktir. Allah(cc) ayetlerinde (innelezine amenu ve amelu salihatı) iman, salih ameller ve kardeşlik buyuruyor.

Kardeş olmayan kalleş olur...

Ey Müslüman Kürtler, hangi akılla sizin dininize düşman olanların peşine düşerek kendinizi maceralara atıyorsunuz. Ve de Ey Türkler, size ne oluyor ki yanınızda tertemiz müslüman kardeşiniz varken ırkçılığa prim vererek kendinizi tehlikeye atıyorsunuz.

Birisi PKK safında olmanın gerekçesini anlatıyor.

Ramazan günü oruçlu olan babasına askeri hapishanede pislik yedirmişler. Ve sonra da sancılar içerisinde ölümüne göz yummuşlar...

Tabi ki pislik yedirenin kendisi zaten pisliktir...

Allah(cc) kafirler için (şerrul berriye) pislik nitelendirmesini kullanıyor.

Şer güçler, sadece bu kardeşimizin babasına değil, kürt olmadığı halde sırf Müslüman olduğu için zulüm ve eziyet ettikleri pek çok insan var.

Bir başçavuş kardeşimiz anlatıyor, şu anda hapiste olan bir general Kurban bayramında kurban kesilmeyeceğini, makamında bayramlaşma olacağını emir buyurarak mahiyetini bir arya toplamış. Netice bayram ikramı (!) olarak bulunanlara likör vermiş, emir komuta gereği içmelerini de sağlamış. Değilse, emre itaatsizlik!

Mübarek bayram günü, bir Müslüman için ha likör içmişsin ha pislik fark eder mi?

Öyle oldu diye hiçbir Müslüman silaha sarılarak Marksist, Leninist bir düşüncede olanların peşine düşmedi. Dağa çıkarak devlete isyan etmedi...

Hakka yönelmek, tevekkül ve sabır.

Aha gitti o günler geldi bugünler.

Bok yediren, bayramda içki içerenler cezaevi şartlarında bu millete hesap veriyor. Yarın da kim bilir kimler hesap verecek.

Mazlumun ahı yerde kalmaz...