Başbakana PKK tuzağı!..
PKK pardon BDP vekillerinin, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve AK Parti Grubu ile görüşmesi gündemde.
Son zamanlarda BDP’de sözde yumuşama eğilimi dikkat çekiyor.
Paralel bir gelişme:
Patronlar Kulübü TÜSİAD, “TSK operasyonları”nın en etkili anlarında “Güvenlik Ağırlıklı Politikalara” yüklendi.
Laikçi ve muhafazakar, birçok medya organına yerleşmiş durumdaki “Eski Tüfek Liberal Takımı” da hep bir ağızdan operasyonlara karşı çıktı.
Bu arada, çatışma bölgelerine giderek Kürt kökenli vatandaşlarımızla buluşan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e saldırılar dikkat çekti.
Sayın Özel’in “duygulandığını” ifade etmesi bile “zafiyete” yoruldu.
Başbakan Erdoğan’ın fikrini çelmek isteyen bazı yakın “unsurlar” da tam mesai çalıştı.
Gündeme, Öcalan’la görüşme, kanı durdurmak için her türlü fedakârlıkta bulunma her türlü riski göze alma söylemi yerleşti...
Bir kanadın, Cumhurbaşkanı Gül üzerinde de etkili olduğu anlaşılıyor; o da “Bu mesele başı boş bırakılacak bir mesele değildir!” yollu yaklaşımlarla “BDP’lilerle görüşmeye” izah getirmeye çalıştı.
*
Olan biten çok açık;
Necdet Özel komutasındaki Ordu, terörle mücadelede çok daha etkili.
PKK ile işbirliği halindeki Ergenekon ve Balyoz oluşumlarının “bastırılması”, TSK’ya kuvvet verdi. Asker, şimdilerde profesyonel unsurları ile gidiyor terör örgütünün üzerine.
Acemiler yerine ustalar...
Derme çatma karakollar yerine, bütün güvenlik ihtiyaçları düşünülmüş karakollar...
“Bütün Kürtleri” potansiyel PKK’lı olarak gören “katı güvenlik” anlayışı yerine, PKK’lı olanlarla olmayanları ayıran...
Kürtlerle kameralar önünde buluşup kucaklaşmaktan çekinmeyen bir Genelkurmay Başkanı.
Onlarca Mehmetçik’in katline aldırmaksızın “Golf” turnuvasına devam eden Asker’in yerine, alanda mücadele eden Asker...
Değerlerle çatışmak yerine, değerlere “en azından saygılı” olduğunu göstermeye gayret eden bir yapı.
Derinlerde hâlâ büyük sıkıntılar var ve darbe arayışlarını hâlâ sürdürenler az değil ama, TSK üst düzey yönetimine yönelik algı pozitife dönmüş durumda.
PKK köşeye sıkıştı ve saçmalıyor.
Okul yakmalar, öğretmen kaçırmalar paniğe işaret.
Asker bunca yıl, “PKK terörüne karşı etkili olamamakla” suçlandı.
Bugün etkili oluyor.
Bu böyleyken, siz tutup da teröristi sıkıştığı köşeden kurtaracak, ona “Kapağı Kış Aylarına Atma” imkanı verecek yönelimler içine girerseniz, Asker’in motivasyonu azalır.
Asker;
“Ben tam bitiriyordum elimden aldılar!” deme hakkını kazanır.
*
Halkı kazana kazana operasyonlar devam etmeli.
Millet, öğretmenine sahip çıkıyor.
Hayır;
“Kürt kökenli vatandaşımız, Potansiyel PKK”lı değil;
Pekçoğunun “Teröre” karşı çıkamayışı “evlat” korkusundan!..
Her aklı başında Kürt, PKK-Ergenekon bağlantısını bilir!..
Bilir de ne yapsın; o dağların arasında ve o silahlar karşısında!..
*
Dağa çıkan sayısı hızla azalıyor, PKK iyice anlamını kaybediyor.
Vatandaş, PKK terör örgütünün, başına “belâ”dan başka bir şey getirmediğini görüyor.
Birileri de, PKK terör örgütünün köşeye sıkıştığını ve Baasçıların çökmesinden sonra bitme noktasına geleceğini gördüğünden, Başbakan’a tuzak kuruyor.
Bütün dert, PKK’yı sıkıştığı köşeden çıkartmak!..
PKK’yı kurtardıktan sonra, “Gördünüz mü bu iş operasyonlarla olmuyor” diyeceklerdir!..
“Davul Başbakan’ın boynunda, tokmak başkalarının elinde” durumları olmasın.
Tokmak kalkmışken kafaya insin!..
*
Tabii, sadece “terörist”in kafasına;
Kürt kökenli kardeşlerimizin değil!..
“BİR FİNCAN KAHVE”DE SÜLEYMAN SOYLU
Bu sabah Saat 11.00’de KON TV’de “Bir Fincan Kahve” adlı programımız var.
Misafirimiz, AK Parti’nin çiçeği burnunda Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu.