PKKlılar şehit, bunlar gazeteci ise... Askerler neyin nesi?
Hani bir sözümüz vardır;
Sen kimden yanasın?..
Bizden yana mı,
Domuzdan yana mı?
Ayrıca, bir de; merhum Nasreddin Hocaya maledilen fıkramız vardır.
Hani; Nasreddin Hoca merhum bir okka ciğer almış, göndermiş eve...
Akşama da ciğer yahnisi ümidiyle dönmüş de, ciğeri akrabalarına veren hanımının, ciğeri kedi yedi demesi üzerine, almış kantarı eline, kediyi tartmış ve sonra da; Hanım, hanım demiş, Bu bizim kedi ise ciğer nerde, ciğeri kedi yediyse, hani kedi nerde? diye sormuş ya...
ONLAR TERÖR YATAKÇISI!
Şu günlerde aynı durumu yaşıyoruz...
Bir gazete başta olmak üzere, bir zihniyetin mensupları, adeta kampanya başlatmış durumdalar;
Türkiyede 61 gazeteci tutuklu!.. AB raporlarına da giren bu tutuklu gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır!
Emriniz olur!..
Derhal bırakalım!..
Bırakalım bırakmasına da, bu ulusalcı taifeye şu soruyu soralım;
Siz kimden yanasınız?..
Terörle mücadeleden yana mı,
Yoksa teröristlerden yana mı?
Öyle ya;
Sizin gazeteci dediğiniz adamların çoğu PKK militanıdır ve şu anda tutuklu olmaları da gazetecilik faaliyeti yüzünden değil, teröre yardım ve yataklık suçundandır!..
Evet, evet;
Hiçbiri gazeteci değildir!..
Hiçbiri; yazdığı bir haberden, yorumdan veya köşe yazısından dolayı değil, terörist faaliyetten dolayı içeridedir!..
Hadi, bir tek örnek verin!..
Serbest bırakılsın dediğiniz 61 gazeteci(!)nin hangisi gazetelerindeki haber, yorum veya yazıdan dolayı içeridedir?..
Buyrun, bir tek örnek verin!..
Hayır, veremezsiniz!..
Çünkü onlar;
Gazeteci değil..
Onlar,
PKKnın yardım ve yatakçılarıdır!..
ŞEHİT KİM, DÜŞMAN KİM?
Önceki gün Ali İhsan Karahasanoğlu kardeşim de yazmıştı...
Gazeteci denilen bu kişilerin evlerinde silah bulunmuştu, bomba bulunmuştu.
Gazeteci dediğin birinin evinde; kalem bulunur, kâğıt bulunur, bilgisayar bulunur!..
Ama silâh bulunmaz!..
Bomba ise, hiç bulunmaz!..
Şu ifadeleri ise, gazeteciyim diyen hiçbir kimse kullanmaz.
Bakın, neler demişler;
Serhildanlarımızla, düşmanı Kürdistandan söküp atalım!
Peki, serhildan ne?..
Elbette kurtarılmış bölgeler!
Ya, düşman kim?..
Elbette askerler!..
Lütfen dikkat!..
Serbest bırakılması istenen gazeteciler; PKKlı teröristleri ve hatta Kürtleri isyana çağırıyor, bu isyan ve başkaldırılarla askerleri temizleyelim ki, buraları kurtarılmış bölge haline getirelim, diyorlar!..
Kim istiyor bunu?..
Gazeteci dedikleri!..
İşte o gazeteci(!)lerden biri de, bir PKKlı teröristin cenazesinin ardından; internet sitesinde yazdığı haberde, şu ifadeleri kullanıyor;
Gerillanın cenazesi; Batman uyuma, şehidine sahip çık, PKK halktır halk burada, İntikam, Biji Serok Apo ve Şehit namirin sloganları ile karşıladı... Cenaze Bağlar Selimiye Camiine getirilirken gençler, cenaze konvoyunun geçtiği anayola çıkan tüm ara sokaklara araba lastikleri ve taşlarla barikat kurdu. Burada da cenazeyi kına tepsisi ile birlikte binlerce kişi karşıladı.
Görüyorsunuz ya;
PKKlı terörist, onlar için gerilladır, şehittir...
Onu öldüren asker de, elbette düşmandır!..
Uzun lâfın kısası;
Türkiyede 61 gazeteci tutuklu diye yaygara koparanların örtbas etmek istedikleri gerçek, işte budur!..
SİZ KİMDEN YANASINIZ?
PKKnın medya şubesini gözlerden gizliyorlar ki, kamuoyu, o tutukluların, gerçekten gazeteci olduğunu zannetsin!..
Onlara göre;
Öldürülen PKKlı teröristler şehit ise, bunu böyle yazanlar da gazeteci ise, merak ediyorum; acaba askerlerimiz ve polislerimiz ne oluyor?..
Tamam; PKKnın yardım ve yatakçılarına göre; asker de, polis de düşmandır da; ben, soruyu ulusalcı geçinen gerzeklere soruyorum;
Behey geri zekâlılar;
Siz ne biçim ulusalcısınız ki; nerede durduğunuz ve kimden yana olduğunuz belli değil!..
Siz, terörle mücadele eden Askerden yana mısınız, yoksa PKKlılardan yana mı?..
Bu, ne oynaklıktır ki;
Teröristlerle çatışmada birkaç askerimiz şehit olduğunda bas bas bağırıp, ortalığı velveleye veriyor ve hatta bütün suçu Hükümete yükleyip, diyorsunuz ki;
Teröristlerden hain pusu!.. PKKlılar kalleşçe saldırdı!.. Teröristleri Hükümetin açılım politikaları cesaretlendiriyor!
Bu gerzeklerin, bu angutların derdi üzüm yemek değil, onların derdi bağcı dövmek!..
Akılları sıra;
Hükümete muhalefet ediyorlar!..
Tamam, etsinler de;
Böyle aptalca muhalefet olmaz ki!..
Çünkü, sorarlar adama;
Şehit askerler için güya ağıt yakan sen, PKKya yardım ve yataklıktan tutuklu 61 gazeteci(!)nin serbest bırakılmasını nasıl istiyorsun?..
O gazeteci(!)ler ki;
PKKlı ölüleri şehit, onları öldüren askeri de düşman olarak görmektedir?..
Peki, sen ne diyorsun?..
Askerlere sahip çıkıyor görünerek, askere yalakalık yapıyorsun!.. PKKlı gazetecilere sahip çıkıyor görünerek de teröristlere yalakalık yapıyorsun!..
Zaten, senin için bunların hiçbir önemi yok değil mi?.. Senin tek amacın, Hükümete çakmak!
PKKlı gazeteciye sahip çıkıp, Hükümete çak!.. Şehit askerlere sahip çıkıp, yine Hükümete çak!..
Seni gidi ikiyüzlü seni!..
Senin, ne terör umurunda,
Ne de şehitler!..
FİKİR FAHİŞELERİ!
Siz var ya, siz;
Hükümete muhalefet olsun diye; korkarım ki; PKK Sözcülüğü ile yetinmez, Katil Esedin Sözcülüğünü bile yaparsınız!..
Kime Sözcülük veya kime Gözcülük yaptığınız da hiç umurumda değil... Ama, bir iş yapıyorsanız, adam gibi yapın!..
Tutarlı olun, tutarlı!..
PKK yatakçılarına sahip çıkıyorsanız, ulusalcılık taslamayı bırakın!..
Şehit askerlere ağıt yakacaksınız, içerideki gazeteciler(!) için ağlamayı bırakın!..
Fikir fahişeleri gibi, her yerinizi oynatmaktan vazgeçin ki, nerede durduğunuzu ve kimden yana olduğunuzu bilelim!..
Gerçi, sizde fikir ne arar?..
Her yanınızdan kir akıyor!..
Kıçınızı-başınızı o kadar oynatıyorsunuz ki, şu söylediklerim inşaallah kulağınıza isabet eder de, dediklerimi duyarsınız!..
Bilmem, anlatabildim mi?..
Kemal Bey, adresi bulmuş!..
CHP Genel Başkanı Bay Kemal Kılıçdaroğlu, adeta civa gibi... Ne ele sığıyor, ne avuca... Bir gün orada ise, ertesi gün şurada!.. Bir gün Ergenekon avukatlığı suçlamalarını reddediyor, ertesi gün soruyor; Bu Ergenekon nerede?
Herhalde hatırlarsınız... Bay Kılıçdaroğlu, 15 Şubat 2011 tarihinde şöyle demişti; Ergenekon terör örgütüne üye olmak... Dâvâ; 3 yıldır devam ediyor, örgüt üyeliğine istediğiniz zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt, gideceğim üye olacağım.
O günlerde adres soran ve gidip üye olacağım diyen Bay Kılıçdaroğlu, öyle anlaşılıyor ki, sonunda adresi bulmuş!..
Evet, Ergenekonun adresini bulmuş ve üye olmak için değilse de, ziyaret etmek için, dün Silivrinin yolunu tutup, Ergenekoncularla görüşmüş!..
Bayramdır, elbette herkes birbirini ziyaret etmelidir...
Dün, herkes eş, dost ve akrabalarını ziyaret etti ya; Bay Kılıçdaroğlu da, darbecileri ziyaret etmiş, iyi mi?!?..
Adresi de öğrendiğine göre; bundan sonra, herhalde bol bol gider, dostlarıyla hasret giderir!..