Bu bayram iyi şeyler olacağını biliyordum da bu kadar hızlı da beklemiyordum. PKK-KCK tutuklu ve hükümlülerinin 44 gündür devam ettirdiği açlık grevlerinin bitmesi yönünde çok önemli bir adım atıldı.. CHP, Diyarbakır Cezaevi ziyareti sonrası, Öcalan’la ilgili hapislik koşullarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir rapor açıkladı. Biliyorsunuz daha evvel Kılıçdaroğlu kulağının üzerine yatmıştı. Açlık grevleri ve ölüm oruçları konusunda ben bir açıklamasını hatırlamıyorum. Cezaevi denince aklına sadece Silivri geliyordu bugüne kadar. Sonunda başka cezaevleri olduğunu da hatırlamış. Neyse mübarek bayram sabahı Kılıçdaroğlu hakkında da kötü analizler yapmayacağım. Zira attıkları adımı önemsiyorum.

HÜKÜMET SORUNA EL ATTI
Ama asıl önemli hamleyi hükümet yaptı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sincan Cezaevi’ne gitti ve dedi ki; “mesajınız alındı, açlık grevine son verin”.. Bu önermenin ikinci bölümü, yani “açlık grevine son verin” sözünü, hükümet etmek durumunda olan birinin mecburen söylediği bir söz gibi kabul edin. Hiçbir mahkûmun, adalet bakanı emriyle açlık grevine son vermeyeceği ortada.. Ama ilk bölümü, yani ; “mesajınız alındı” kısmı çok önemli.. Peki bu alınan mesaj ne ve nasıl yerine getirilecek?.. İşte merak edilen tam da bu..

AK PARTİ KONGRESİ
Bazılarının “beklentiyi fazla yükseltmişiz, pek de bir şey çıkmadı canım” dediği AK Parti 4. Olağan Kongresi’ni hatırlayınız.. Burada her fırsatta o kongredeki bazı sembollerden söz edeceğiz. Bazen Halid Meşal’in aldığı alkıştan, bazen Barzani’nin o kongreye gelmesi ve BDP Kongresi’ne gitmemesinden.. Her birini analiz edeceğimiz zamanlar olacak.. Şimdi ise 63 maddelik yol haritasını açıyoruz önümüze.. Burada özellikle Kürt sorununun çözümü konusunda çok önemli bazı hususlar olduğunu hatırlıyorsunuz sanırım.. Biri yeni Anayasa.. Bu maddeyi her mesele için konuşabiliriz. Ama eşit vatandaşlıkla ilgili olarak en çok yeni Anayasa vaadini dikkate almamız lazım. Yargıda Kürtçe savunma, anadilde kamu hizmetlerine erişim, kamuda Kürtçe tercüman hizmeti ilk etapta sayabileceğimiz üç temel düzenleme.. Ve bu düzenlemeler, açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin beklentilerinin de üzerinde aslında.. Yani kim diyorsa ki o mahkûmlara, “açlık grevi yapıyorsunuz, biz de karşılığında haklarımızı alıyoruz” yalan söylüyor. Ki; bu saikle BDP cephesinden, 30 Ekim’de kapsamlı bir açlık grevi çağrısı geleceği söyleniyor. Aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da olduğu çok sayıda ismin aynı anda açlık grevi yapacağı yükseltiliyor. Hiç boşuna heveslenmesinler derim..

ÖCALAN NE DİYECEK?
Durup dururken açlık grevlerini bu mahkûmlar nasıl ve neye dayanarak bitirecek?.. Merak edilen bu.. İşte tam da bu noktada Kandil-İmralı arasındaki görüş farklılığına tanıklık edeceğiz hep birlikte.. Kandil’in talimatıyla başlayan açlık grevleri, yarın, Öcalan’ın talimatıyla son bulacak.. Öcalan, Silvan saldırısı ile kaybettiği liderlik gücünü ve otoritesini yarın yeniden bu vesileyle ele alacak.. Çünkü Kandil, cezaevlerine; “önderinizin tecrit koşulları iyileşmeden açlık grevlerini sonlandırmayın” derken, “önder” denilen isim çıkıp; “her şey yolunda, süreci tıkamayın, açlık grevlerine son verin” derse, Kandil’in ne yapacağını göreceğiz..

İMRALI ZİYARETLERİ
Mehmet Öcalan’ın ve Mehmet Emin Dindar’ın İmralı’ya yapacağı ziyareti bu anlamda çok önemsiyorum. Çünkü bu bu ziyaret sonrası her iki ismin sürdüreceği mekik diplomasisi cezaevlerini rahatlatacak gibi geliyor bana.. Şiddetin bugüne kadar herhangi bir fayda sağlamadığını gören kanat, açlık grevlerini kutsayarak da bir yere varılamayacağı mesajını yükseltecek. Ve olumlu birtakım gelişmelerin, bu açlık grevi sayesinde değil, barış içinde görüşerek olacağını anlatacak. Herkes için bayram olması dileğiyle. Kalın sağlıcakla..