Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

4, 6 ve 10 Kasım

4, 6 ve 10 Kasım

4 Kasım’da MHP Kongresi var..


6 Kasım’da ABD de Başkanlık seçimi yapılacak.


Ve 29 Ekim’den sonra 10 Kasım Mustafa Kemal’in ölümünün yıldönümünde bir kez daha anılacak..


ABD, bir yandan fırtına şoku yaşarken, öte yandan başkanlık seçimine hazırlanıyor, bir yandan da kıyamet tartışmaları ile dünyanın geleceğini konuşmaya devam ediyor..


Seçim sonuçları şimdiden belli gibi..

Az farkla da olsa bir kez daha Demokratlar kazanacak ve Obama görevine devam edecek..
Mitt Romney adı büyük ihtimalle unutulup gidecek..

Obama ise yoluna devam edecek..

Obama’nın zenci oluşundan çok Müslüman geçmişi üzerine konuşmalar devam edecek..


4 Kasım’da ise MHP Kongresi var.

MHP bir düzineye yakın adayla kongreye gidiyor.

Son turda, diğer adayların kimin lehine tercihte bulunacakları kongre sonuçlarını belirlemesi açısından büyük önem taşıyor..


Parti çevreleri Kongrenin Devlet Bahçeli ile Koray Aydın arasında geçeceği tahminini yapıyorlar.


Kongrede kavga çıkar mı?


Bahçeli adaylıktan çekilir mi?
Bunu o gün göreceğiz..


Koray Aydın ve Devlet Bahçeli taraftarları, karşı tarafın kirli çamaşırlarını ortaya dökerse kongreden nasıl bir sonuç çıkar, kestirmek güç.
MHP kendinden ibaret bir parti değil.. Parti içinde derin unsurlar var..

Ve bunlar arasında görüş birliği olmadığı gibi, MHP’nin bundan sonraki yol haritası konusunda da derin görüş ayrılıkları mevcut..

Bu görüş aykırılıkları ciddi anlamda bir çatışmaya dönüşebilir.


MHP’nin bölünmesi sözkonusu değil.

Bölünürlerse bir varlık gösteremeyeceklerini onlar da biliyor.


Ama birileri “bana yar olmayacak partiyi neyleyeyim” diye, MHP’nin sonunu getirecek bir hamle yapabilir..


Aslında MHP’nin de, CHP’nin de, BDP’nin de geleceği ile ilgili çok fazla belirsizlik sözkonusu..


MHP’nin buharlaşması halinde, BBP’nin onun tabanına sahip çıkması da birilerinin işine gelmeyecektir..

Yani bu mirasın kime kalacağı da ayrı bir mesele.


MHP’nin Ülkücü gençlik tabanı ne olacak?

Bu tabandaki “Hilalci İslam”cılar, “sağcı”lar, “milliyetçi”ler, “Ulusalcı Kemalistler”, “Şamanizm”i savunanlar yeni dönemde nasıl bir tavır içine girecekler?
MHP, Kongre sonrası eski MHP olmayacak..

Parti içi rekabet keskinleşecek..


Bu kongre MHP için bir yol ayırımı olacak gibi görünüyor..


Amerikan seçiminden sonra da ABD etkisinin kapsama alanındaki siyasi oluşumlar da yeniden yapılanacak..


ABD’nin de artık bir karar vermesi gerek.

Demokratların, Cumnhuriyetçilerin, Globalistlerin, Yahudi Lobisinin, Evengalişlerin artık dillerinin altındaki baklayı çıkarmaları zamanı..


Bana göre ekonomik ve siyasi süreç hızlanacak. Ne olacaksa olacak yani..

İsrail’in, AB’nin, İngiltere’nin durumu netleşecek..


Bir de, Suriye’deki belirsizlik konusunda ABD seçimlerinin etkili olduğu iddiaları vardı..

Seçimden sonra herhalde ABD’nin, dolayısı ile BM’nin tavrı da netleşecek demektir. NATO da bu konuda daha etkin bir rol üslenebilir.


ABD’nin karar vermesi gereken bir diğer konu da İsrail’in laf dinlemek tutumu..

Her halde ABD bu konuda da tavrını netleştirmesi gerekecek..

Bu süreçte ödemesi gereken bir diyet borcu da olmasa gerek..


Kasım’ın ilk yarısı fırtına gibi geçecek.


10 Kasım’da yine Mustafa Kemal’i, Kemalizm’i, Cumhuriyetin temel ilkelerini, resmi tarihi ve resmi ideolojiyi konuşacağız..


Her 10 Kasım’larda Kemalizm biraz daha geriliyor.

İşyerlerindeki Atatürk resimlerinin sayısı daha azalıyor ve resimlerin boyutları daha küçülüyor. Daha az Atatürk adı duyuluyor.


Gelecek 10 Kasım’a varmadan belki andımız kalkacak.

Belki yeni Anayasa başlangıç bölümü olmadan ve kişi adı zikredilmeden yürürlüğe girecek.

Belki Atatürkü Koruma Kanunu diye bir kanun da olmayacak..
Yeni bir tartışma daha; Mustafa Kemal Selanikli değil de Malatyalı mı?..

Babası, dedesi tartışılırken, buna bir de annesi aslında teyzesi mi tartışması eklendi.

Latife hanımın mektupları bu arada açıklanır mı bilmem ama, kardeşi ve oğlu olduğuna ilişkin tartışmalar yeniden gündeme gelebilir..


MHP seçimleri, ABD seçimlerinin muhtemel sonuçlarının Balyozcuları ve Ergenekoncuları hiç de memnun edeceğini sanmıyorum..


Türkiye’yi Suriye’ye çevirmek arzusu ile 29 Ekim’de sokağa çıkmayı düşünenler önce Kurban Bayramı, ardından halkın isteksizliği, medianın ilgisizliği yetmedi bir de mevsim şartlarının olumsuzluğu ile herhalde sükûtu hayale uğramış olsalar gerek.. 
Sonuçta hayat devam ediyor..


Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi