Sayın Başbakan bu işi çözer!..
İstanbul Barosu seçimlerini, Ergenekon, Balyoz sanık ve de mahkûmlarını canla başla savunan bir aday kazandı.
Yine o kazandı!..
Darbe karşıtı çevrelerin Darbeci Baro olarak nitelendirdiği yönetim, başörtüsünün de amansız karşıtı.
Oy oranı yüzde 29.
İstanbul Barosunun ve o zihniyetteki diğer çevrelerin Ak Partiye uyguladıkları tarifeyle ifade edecek olursak; avukatların yüzde 71inin karşı olduğu yönetim, avukatları yönetmeye devam edecek.
Bir de çarşaf liste uygulaması var; mesela yüzde 29 değil de yüzde 28 buçuk oranında oy almış bir avukatlar grubu, yönetimde tek üyeyle dahi temsil edilemeyecek!..
Tıpkı Anayasa Mahkemesinin eski hali gibi; 11 üye...
Tek tip; böyle bir yönetim.
Hem de ne yönetim;
Anayasa ve kanunlara tamamen zıt bir kuralcıkla, başörtülülerin avukatlık yapmasını engelleyecek!...
Öyle ki; uygulama Avukatlık Kanununa da aykırı.
Kanunun 49. Maddesi, avukatları sadece cübbe giymekle yükümlü tutuyor.
Bunun dışında bir şart yok.
Ancak, 33 sene evvel birilerinin uydurduğu kuralcıkı esas alan yönetim yassah diyor.
Bayan avukat ne yapsın şimdi?..
Uygulama, Anayasaya aykırı, kanunlara aykırı, avukatlık kanununa aykırı...
Hakka, Hukuka, demokrasiye aykırı ama yüzde 29luk zihniyete uygun!..
Avukatın gideceği başka bir meslek örgütü de yok; avukatların ve biz gariban müvekkillerin ödediği çuval çuval paraya hükmeden Baro Yönetimi, avukatların temel meseleleriyle doğru dürüst ilgilenmeyecek.
Üstelik istediği gibi yassah ihdas edecek.
Hukuk benim, Anayasa Benim, Kanun Benim diyecek...
Ve buna da kimse ses çıkartamayacak!..
Zulüm ki ne zulüm!..
Haksızlık ki ne haksızlık!..
Bu işin düzeltilmesi için yapılması gereken ne?.
Bizim de yoğun çabalarımız sonucunda Serbest Muhasebeci ve Yeminli Mali Müşavirler için getirilen nispi temsil sistemi.
Bu olabilir...
Öyle ya; yüzde 10 oy alanın yüzde 10luk bir temsil hakkı kazanması değil midir esas olan.
Çarşaf liste de nesi!..
Bir de sendika modeli var; dileyen dilediği sendikaya üye olabiliyor...
Lâkin, avukat, gidecek başka yeri olmadığı için ille de O Baroya üye olmak mecburiyetinde.
Baro tek.
Yönetim Çarşaf!..
AK Parti, ustalık döneminde, hukukçularımızın maruz bırakıldıkları hukuksuzluğun üstesinden gelmeli.
Beklenen bu.
Olması gereken bu.
Adaletin gereği bu.
Kalkınmanın gereği bu.
İnsan Haklarının gereği bu.
Demokrasinin gereği bu!..
Sayın Erdoğanın bu meseleyi hal yoluna koyacağından şüphe etmiyorum.