Dağdan gelip bağdakileri kovmak
Bu atasözünün nerede ve niçin söylendiğini bilmiyorum ama; Dağdan gelip bağdakini kovmak Makedonyaya çok uyuyor.
Düşünsenize daha yüz yıl öncesine kadar binlerce kilometrelik bir coğrafyada; ovalar, bağlar, bahçeler, çeşmeler, sular, hanlar, hamamlar, saraylar, çarşılar, bedestenler, medreseler, tekkeler, camiler, köprüler sizin ve hangi dilden, hangi ırktan, hangi dilden olursa olsun, herkes buralardan istifade edebilmektedir.
Huzurun, güvenin, adaletin, paylaşmanın, dayanışmanın; kısacası insani tüm hasletlerin yaşandığı bir idareye sahipsiniz ve herkes gibi siz de o idarenin bir ferdisiniz.
¥
Sadece Balkanlarda değil, Osmanlı idaresinin olduğu her kara parçasında durum aynıdır ve Hıristiyan dünyası gıpta ile Osmanlı yönetimini izlemekte ve haksızlığa uğrayanlar, Osmanlı adaletine sığınmaktadır.
Hayal satmıyor ya da yazmıyorum.
Tarihi bir gerçekten söz ediyorum.
Geçmişte bunlar yaşandı ve namuslu tarihçiler yazdı.
Osmanlı arşivlerinde tüm hakikatler var.
¥
Yine Osmanlı coğrafyasının her yöresinde; Osmanlıyı dış düşmanlar, dış güçler bitirmedi. Osmanlıyı önce iç düşmanlar, iç güçler bitirdi.
Mesela Balkanların ipini İttihat ve Terakkiciler çekmiştir.
Resmi tarih böyle yazmasa da Balkan tarihleri ve namuslu her Balkan okumuşu bunu böyle bilir.
İttihat ve Terakkicilerin hazırladığı; parçala, böl ve yut politikasını dış güçler sahiplenmişler ve Ruslarla Bulgarlar başta olmak üzere tüm düşman çevreler, Osmanlının Balkanlarda parçalanması için el birliği etmişlerdir.
Eğer Osmanlı Balkanlarda dayanabilseydi, parçalanmasaydı veya çekilmeseydi, bugün hangi şartlarda olursa olsun, sınırlarımız bu kadar küçülmeyecekti.
Bu ifadeleri, Balkanların kütüphanelerinde bulunan tarih kitaplarında, romanlarında, hikâyelerinde ve tekrar edeyim namuslu tarihçilerin eserlerinde bulabilirsiniz.
Neyse geçelim ve Dağdan gelip bağdakini kovma sözünde duralım.
¥
Yukarıda da söylediğim gibi Osmanlı Balkanında; bağlar, bahçeler, ovalar, sular, çarşılar, hanlar, hamamlar, saraylar Müslümanların elindeymiş.
Balkan savaşları öncesi ve sonrası başlayan göçler yüzünden nereden geldikleri belli olmayan birileri gelip, Müslümanların arazilerine konmuşlar.
Bu konmaların en sonuncusu 1957 yılında yaşanmış. Doğu Makedonyada iç kargaşalar ve göçler yüzünden Müslümanlar Türkiyeye göç etmeye başlayınca, dağlarda yaşayan Hıristiyanlar düzlüklere inerek Müslümanların arazilerine el koymuşlar.
El koyarken de şu sloganı kendilerine yasa edinmişler; -Bostana girince olgunları değil, hamları öldürün, o zaman çok tesirli olur.
Çocuklara ve kadınlara zarar verin, onları öldürürseniz topraklarını daha çabuk terk ederler.
Bu sözü Makedonyada yediden yetmişe herkes biliyor.
¥
Ne demişler; Ağlayanın malı gülene fayda etmez.
Ağlayanların malı gülenlere fayda vermemiş.
Şimdi artık o güzelim verimli araziler, Makedonya Devletinin tekelinde.
Toprağı işleyecek olanlara sahiplenmemek kaydıyla veriliyor.
Yani göç etmeyip orada kalan soydaşlarımız, kendi topraklarında kiracı durumundalar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.