Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Bu ölçülere her zaman muhtacız

Bu ölçülere her zaman muhtacız

Kur’ân hizmetlerinin selâmeti haktan, hizmet ehlinden yana ol­mak, bazı prensipleri özümsemek, benimsemek ve o yönde ça­lışmaktan geçer. Her zaman, hepimizin muhtaç olduğu ve titiz­likle uygulamamız gereken temel prensipler vardır. Özellikle “ehl-i dünyanın hafiyeleri (ajanları) ve propagandacıları”nın ka­faları karıştırdığı, fitne ve fesat sokmaya çalıştığı devrelerde daha da muhtacız.
 En önemlilerini şöyle sıralayabiliriz:
* Bu dünyaya imtihan olmaya geldik. Allah bizi her şeyle imtihan ediyor: Annemiz, baba­mız, çocuğumuz, kardeşimiz, akrabamız, komşularımız… Ve hizmet ehli veya ehil olmayan­larla da imtihan ediyor. Tesanüdümüz, yekdiğerimize karşı muâmelemiz, değerlendirmeleri­miz vs. ile…
* İnsanız, zaaflarımız var. Kişi ve hadiseleri hissî, nefsî, indî, tarafgir olarak mı değerlendiri­yoruz? Yoksa, Üstad’ın Risale-i Nur’da ortaya koyduğu Kur’ânî ve Nebevî ölçüleri esas ala­rak mı?
* Risale-i Nur’a göre, hiçbir Nur Talebesini tenkit etme hakkımız yok. Zirâ, bilirsiniz Üstad, en az her on beş günde bir okumamızı tavsiye ettiği İhlâs Risalesi’nin 2. düsturunda, “Bu hizmet-i Kur’âniyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfuruş­luk nev’inden gıpta damarını tahrik etmemektir. Çünkü nasıl insanın bir eli diğer eline reka­bet etmez, bir gözü bir gözünü tenkit etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez. Belki birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazife­sine muavenet eder. Yoksa o vücud-u insanın hayatı söner, ruhu kaçar, cismi de dağı­lır.” (Lem’alar, s. 164) diyerek bizi tenkitten şiddetle men eder.
Ancak, dünya çapında “Beni de mihenge vurun!” şeklindeki bir ölçü vaz’eder. Onun için mi­henk, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’dir. Bizim için mihenk ise, Risale-i Nur’dur.
Risale-i Nur mesleğinde birbirimize, kişi, cemaat ve gruplara, adalet ve hakperestlikle yak­laşmamız istenir:
“Adalet üzere olun ve Allah için şâhitlik edin. Kendi aleyhinize veya anne ve babanızla ak­rabalarınızın aleyhine olsa bile. Hakkında şahitlik ettiğiniz kişi, zengin de olsa, fakir de olsa doğruluktan ayrılmayın. Çünkü ikisini de Allah sizden daha iyi gözetir.” (Kur’ân, Nisâ Sûre­si, 135.) Kişileri, yöneticileri, hizmet ehlini değerlendirirken âdil olmak gerektiği gibi, cema­at, meslek ve meşreplere de hakkaniyetle yaklaşmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi