2023 Vizyonu
Geçtiğimiz günlerde Ayasofyada katıldığım bir panelde (Aydın Üniversitesi düzenledi) 2023 vizyonu hakkında düşüncelerim sorulmasaydı ve ondan sonra gerçekleşen MHP Olağan Kongresinde Sayın Devlet Bahçeli, 2023 vizyonunun aslında kendilerine ait olduğunu, AK Partinin siyasi intihal yaparak bunu kendilerinden çaldığını söylemeseydi, bu konuya girme ihtiyacı duymayacaktım
Artık bir şeyler söylemem lâzım
Ama önce bir soru: 2000 yılına ilişkin özlemlerimizi hatırlıyor musunuz?..
Soruyorum, çünkü her şeyi çok çabuk unutuyoruz. O kadar ki, zaman zaman, anonim hafızamızda bir arıza olup olmadığını düşünmek zorunda kalıyorum
Umutlarımızı milenyuma (2000e) bağlamıştık. Politikacılarımız önümüze rakamlar koyuyor, önemli bir fırsat olduğu yolunda topluma gaz veriyorlardı
Sonra o politikacılar (Demirel, Çiller, Ecevit, Yılmaz, vs.), Türkiyeyi eskisinden beter hale getirdikten sonra gitti, başkaları geldi
Artık hedef 2023tü (bu da kesmiyor, zaman zaman 2071 telâffuz ediliyor)
Milletin (özellikle de genç kesimin) önüne hedef koymak son derece önemlidir. Ancak hedefin içini doldurmak daha da önemlidir
Önce gelin, Sayın Başbakanın 2023 hedeflerine ilişkin sözlerine özetle bir bakalım
2 trilyon dolar seviyesinde milli gelir
İhracat 500 milyar dolar, dış ticaret hacmi ise 1 trilyon dolar
30 milyon çalışan nüfus...
Şu anda mevcut olan demiryolu ağının (11 bin kilometre) 2 katı
Edirneden Karsa, İzmirden Diyarbakıra, Trabzondan Adanaya, Urfadan Antalyaya Yüksek Hızlı tren hatları
Dünyanın en büyük 10 limanından biri...
Kişi başına 13.000 dolar gelir.
Kendi uçağını kendi savunma uydusunu, kendi savaş gemisini, kendi tanklarını, toplarını, silahlarını, insansız hava uçaklarını üretme
En az 3 nükleer enerji santrali
50 milyon civarında turistten yılda 50 milyar dolar turizm geliri...
Bölgenin en ileri demokratik standartlarına sahip bir ülke (24.01.2011 tarihli Sabah Gazetesinin haberi).
Son maddeyi pek anlayamadım. Eğer bölgenizde Suriye, İran, Irak, Suudi Arabistan, Libya, Mısır, Ürdün gibi ülkeler varsa, bizim gibi yarım yamalak demokrasiler bile bölgenin en ileri demokratik standartlarına sahip oluverir.
Geriye kalan maddeler ise bir ülkeyi ve ülke insanını zenginleştirir, ancak medenileştirmez. Zira teknolojik gelişme ve modernleşme başka, medenileşme başkadır. Ben şahsen şunları merak ediyorum:
1. 2023 yılına kadar insan haklarına, fikir ve inanç özgürlüğüne ilişkin sınırlamalar tümüyle kalkmış olacak mı?
2. Eğitime ne kadar pay ayrılacak, öğrenci başına ne kadar yatırım yapılacak, ders kitapları ne durumda olacak?..
3. Hala laiklik-şeriat üstüne kavgalar üretilecek mi?..
4. Atatürk şöyle buyurdu denince akan sular yine duracak mı?..
5. Öğrenciler hala sabah andı içip, varlığım Türk varlığına armağan olsun diye bağırmak zorunda kalacak mı?..
6. Türkiye çapında kaç sanat/ edebiyat dergisi çıkacak, yılda kaç kitap yayınlanacak; kişi başına kaç kitap düşecek?..
7. Üniversitelerimizde yılda kaç bilimsel çalışma yapılacak, kaç uluslararası dergide kaç ilmî makale yayınlanacak?..
8. Kaç ARGE (Araştırma-Geliştirme) birimi kurulacak, buralarda kaç kişi istihdam edilecek?..
9. Kaç tiyatro yazarımız ve seyircimiz olacak?..
10. Batı özentisi kırılacak mı? Meselâ, Batı tarzı dikey (çok katlı) yerleşim birimlerinden vazgeçilip, yatay (az katlı ve müstakil ev) mimariye dönülecek mi?..
11. Nüfusumuzun kaçta kaçı şehirlerde oturacak, daha da önemlisi kaçta kaçı gerçek anlamda şehirli olacak?..
12. Toplum tekrar nezaket toplumuna dönüştürülebilecek mi?..
13. Karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde birlikte yaşama kültürü yeniden aşılanabilecek mi?..
14. Toplumda çevre bilinci oluşturmak için neler yapılacak?
Ve benzer pek çok kültür/ medeniyet eksenli soru daha
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.