Esnafı öldürmek!..
Konuştuğum esnafların kahir ekseriyeti Recep Tayyip Erdoğan hastası.
O kadar çok seviyorlar ki Sayın Başbakanı, o kadar olur.
Çok seviyorlar ve çok sevdikleri Başbakanlarına seslerini ulaştıramamaktan şikayetçi oluyorlar.
Spotunu atarak girmiş olalım yazıya
Efendim
Ankaranın Siteler bölgesini duymuşsunuzdur; 11 bin küsur esnafın toplandığı bir iş alanı.
Bu hareketli, bereketli mevkideki Mobilyacılar - Lakeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odasının Başkanı Hüseyin Taklacı, yeni Oda binasının açılışı için davet etti.
Gittik
Aman ne ilgi; geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız Esnafı Rahat Bırakın davetli yazımız elden ele dolaşmış
Diyorlar ki;
Birçok meslektaşınızın milletten ve dolayısıyla esnaftan iyice koptuğu bir dönemde, esnafın dertlerini gündeme taşımaya gayret göstermeniz, hepimizi duygulandırdı.
Ben de duygulandım.
Duygulandım da
Çözüm lazım!..
Esnaf çok zor durumda!..
Piyasada para yok; bütün iş, çek-senetle dönüyor.
Ve işin kötüsü, yeni çek yasası, borcunu ödemeyeni himaye ediyor!..
Çek yasası caydırıcı cezaları kaldırınca, düzgün esnaf ayvayı yemiş oluyor!..
Hani, eskiden Senet kabul edilmez ille de çek istenirdi ya
Şimdi, senet istiyorlar, çek ödememe aracı!..
Takip ettiniz mi bilmem; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bankalarda 1 milyondan fazla (Eski hesap 1 trilyon) parası bulunan mevduat sahipleri sayısının fena halde arttığını açıkladı.
Yeni çek yasasından faydalanarak borcunu ödemeyenlerin de önemli katkısı var bu artışta; paraların düzgün çalışandan yamuk işler yapana transferi!..
Esnafın ne yaman bir AB standartlarına uyum denetiminden geçtiğini ayrıntısıyla yazmıştık.
Müfettişler de bir yaman ki ; Burada tehlike meydana gelebülü
Patlayabilü, çatlayabülü, tomruk düşebülü, ayı çıkabülü diyerek basıyorlar cezayı.
Bir de şu kadar süreyle kapatma.
Gel de dükkanı kapatma!..
Gittim sordum, ilgili makama
.
Dediler ki;
Esnaf da haklı, biz de haklıyız!..
Esnaf haklı çünkü istediklerimizi yapacak gücü yok.
Biz haklıyız çünkü yıl sonuna kadar yukarıya yaptıklarımızı bir raporla sunmak zorundayız!..
Ayyy dedim; Siz rapor sunmak için mi sıkıştırıyorsunuz esnafı?..
He, öyle! dediler özetle
Üretmeyen, üretmeye çalışanı yok ediyor
Bir rapor uğruna, ne dükkanlar kapatılıyor!..
Bü-rok-ra-si!..
Etrafımızı saran esnaflar, Kapatırız ne olacak! diyordu dün.
Sat malı mülkü, çıkart işçileri
Git, bir arsa al.
Ekmek istemez, su istemez
Üç sene beklet; sat, oh temiz para!..
Konuştuğum esnafların kahir ekseriyeti Recep Tayyip Erdoğan hastası.
O kadar çok seviyorlar ki Sayın Başbakanı, o kadar olur.
Çok seviyorlar ve çok sevdikleri Başbakanlarına seslerini ulaştıramamaktan şikayetçi oluyorlar.
Bugünlerde bir yaman taarruz var; Çek yasasıyla borcunu ödememe niyetinde olanlara yol açan Devlete bağlı Maliye İdaresi, habire mektup gönderiyor.
SGK da öyle; alacağına şahin.
Cezalar yağıyor, sıkıştırmalar, haciz tehditleri
Anlamadığımız iş şu ki; bunca zaman bekleyen idareler, tam da dönüşümün final döneminde, Sayın Erdoğanı siyasetten silmeye dönük harici ve bilhassa da dahili hamlelerinin en fazla yoğunluk kazandığı bu dönemde harekete geçti
Bakanın biri çıkıyor ve Emeklilik Yaşını Yükseltmeye karar verdik! diyor mesela
Bir başkası da ne yapsın; Yok öyle bir şey diyerek! kabine arkadaşını yalanlıyor
*
Herkesin kendince bir hesabı var işte
Biz ise, esnaf diyoruz, işçi diyoruz, şu diyoruz, bu diyoruz, birileri malı götürürken
Akıl işte!..
BİLİYOR-MU-SUNUZ?..
Mustafa Kemal Atatürk ve 36 arkadaşına Samsuna gitmek üzere vize veren kişinin İngiliz İstihbarat Subayı John Bennet olduğunu
Yani Samsuna gizlenerek değil, İngiliz izni ile gidildiğini!..