ABDnin Şımarık Çocuğu İsrail Kendi Sonunu Hazırlıyor
İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanıyormuş!
ABDnin dışişleri yetkilisi söylüyor bunu.
Yani, en iyi müdafaa hücum demek istiyor!
Siyonist Devletin gücünü nereden aldığı nasıl da sırıtıyor!
Dünya alem biliyor ki, İsrail ABDnin şımarık çocuğudur!
Onlara göre; İsrail ne yapsa yeridir, ne söylerse haklıdır!
Bu nasıl hak, bu nasıl adalet, bu nasıl hukuk, anlamıyorum.
Hani evrensel değerler, bilen varsa söylesin?!
***
İsrailin en acımasız saldırılarında, en vahşi katliamlarında tablo şudur:
Birleşmiş Milletler (BM) acilen toplantıya çağrılır.
Herkes, bu vahşetin durdurulmasını bekler!
En azından İsraile bir yaptırım uygulanacaktır.
En sert tepkiyle hiç olmazsa dikkati çekilecektir.
Ama, kınama kararı dahi çıkmadan toplantı dağılır.
Nasıl olur da, koskoca BM caydırıcı bir karar alamaz!
Bu insanlık vahşetine dur diyemez!
Dikkatini çekemez!
Kınayamaz!
Neden bunlara güç yetiremez, diye düşünüyorsunuz!
Bakıyorsunuz, bu işin arkasında ve başrollerde ABD var!
Ve onunla birlikte toplam beş kafadar, mason ve komünist biraderler var!
***
Düşünebiliyor musunuz?
En son katılan Güney Sudanla birlikte BMye üye sayısı 193e yükselmiş.
Yükselmiş ama, alçaklık hala devam ediyor.
Zira, beş ülkenin haricindeki ülkelerin hiç birinin yaptırım gücü yok!
Çünkü, bu beş üye ülke, daimi statüde ve tek başlarına kararları veto etme hakkına sahipler!
ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransadan biri, bu iş olmaz dedi mi, o iş olmuyor!
Yani, 193 ülkeden 188i olsun dese bile, bunlardan biri ı-ııh dedi mi, o iş rafa kalkıyor!
Bu nasıl iş, nasıl mantık, nasıl adalet, eşitlik, hak ve hakkaniyet, lütfen birileri izah etsin!
Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa! diyor ya Necip Fazıl!
Mehmet Akifin tanımıyla Tek dişi kalmış canavar tam da bu olsa gerektir!
Ya da, yine o büyük Şairin ifadesiyle:
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi. dediği bunlardan başka kim olabilir?!..
***
İsrail, bu çılgın ve vahşi politikasıyla kendi sonunu hazırlıyor, bana kalırsa.
Filistini veya Gazzeyi değil, aslında kendini tüketmeye, bitirmeye doğru gidiyor!
Görüyoruz ki, İsrailde ve Dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan pek çok Musevi vatandaşı bile artık yeter diyor!
Gözü dönmüş İsrail Başbakanı Netenyahunun dini ve siyasi ihtirasları, İsrail Devletini iyiden iyiye tehdit eder nitelik kazanmıştır.
Yakın gelecekte İsraili çok zor günlerin beklediğini söylemek, kehanet değildir artık!
Mazlum Filistin halkına gelince, her zafer tabii ki büyük bedeller ödemeyi gerektirir.
Düne kadar şehit olanlar, zaten en büyük ödülleri kazandılar.
Bugün de, dinini, vatanını ve namusunu koruma adına, sıraya girmiş nice şehid adayları var!
Bu inanç ve azim olduğu müddetçe, zafer mutlaka gelecektir.
***
Bizlere düşen görev ise, o kardeşlerimizin yanında yer aldığımızı tüm dünyaya göstermek.
Maddeten ve manen desteklerimizi gördükçe, onların dirençleri daha da artacaktır.
Muhtemel bir zaferde, Allahın bizi buna vesile kılması ise, bize ödül olarak yeter!
Çünkü, sadece Filistinliler değil, bizler de bu olaylarla imtihan edilmekteyiz.
NOT: KonyaTVde Pazar sabahı 11:00de vaktulemin programında karı-koca haklarını konuşacağız.
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.