Serdar Arseven

Serdar Arseven

Vali’den Hükümet’e tepki!..

Vali’den Hükümet’e tepki!..

Yine spotla girmiş olalım:“AK Parti iktidarı, Radikal Sol’un iddia ettiği gibi ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ mü takılıyor…Yoksa meselenin gösterilen haliyle gerçek hali arasında büyük farklar mı var?..


İşte cevabı!..”

*

Bir meslektaş, “AK Parti Çevreleri” ile arası pek de iyi olmayan bir Vali ile yapılmış söyleşiyi getirdi…

(Bilmem ne) Haber adlı bir gazete…

Hemen “spot”a takıldı gözüm…

AK Parti’nin “yerel yönetimler düzenlemesi”ne tepki dolu ifadeler var.

Vali, Hükümet düzenlemesinin hiç de “şık” olmadığını söylüyor.

Büyükşehir belediyelerinin yeterli hizmeti sağlamadığını öne sürüyor…

Düzenlemenin millet için “hayırlı bir karar” olmadığını söylüyor.

Detaylarda da “Erdoğan uygulamasına” bir dolu hücum.

Vali, evet. şu anda Vali.

Merkez Valisi de değil, bir büyük, çok büyük ilin Valisi!..

¥

Sayın Vali hakkında, daha ziyade AK Parti çevrelerine hitap eden medya organlarında bazı haberler yer almıştı.

Geçmişindeki yakınlıklara işaret edilmiş ve kendisinin “böylesine önemli bir ilin” valiliğine atanmasının hiç de “uygun olmadığı” yönünde yorumlar dikkat çekmişti.

Biz ise “icraatı görmeden yazmayalım” dedik.

¥

Sayın Vali ile bazı ortamlarda kısa sohbetlerimiz oldu, gazeteci-vali diyaloğu noktasında bir sorun yaşamadık.

Meselenin “kişisel” tarafı yok yani…

¥

Ben tamamen “kural”ı sorgulamak istiyorum…

Valiler, herhangi bir hükümet tasarrufuna tepki gösterebilirler mi?..

¥

Yerel yönetimler düzenlemesi iyidir, kötüdür, faydalıdır, zararlıdır tartışmasına bu yazıda girmiyorum.

Mesele şu:

Hükümetlerin atadığı valilerimiz-memurlarımız, kendilerini atayan Hükümet’in ve O’nun başı olan Başbakan’ın uygulamalarına, tekliflerine, düzenlemelerine röportaj vermek suretiyle karşı çıkma yetkisine sahip midir, değil midir?..

¥

Bu iş üzerinde niçin bu kadar duruyorum?

Şunun için:

İzlenimlerim onu gösteriyor ki, Başbakan Erdoğan’ın ülke yükünü sırtlayıp götürdüğü bu dönemde, alt taraflarda olmadık işler dönüyor…

Sayın Başbakan her detayla ilgilenecek değil ya.

Birileri yok efendim “Bu dönemde baskı var, tek adam hakimiyeti var, şu var, bu var!” diye bağıradursun…

Mesele hiç de öyle değil.

“Yakın” denilen medyayı biraz olsun takip eden, “Kent otel müdavimlerinin, mezhepçilerin ne yağlı, ballı konumlarda olduklarını” görür!..

Bürokrasiyi takip edenler de, AK Parti ruhundaki birçok bürokratın nasıl itilip kakıldığını ve amansız Erdoğan düşmanlarının –şerlerinden emin olmak adına- nasıl himaye edildiklerini görür…

AK Parti iktidarı, dahili ve harici şer odaklarının “Baskı var, tek adam yönetimi var, ölüyoz, bitiyoz!” yollu “mağduriyet söylemli iftiralarına” muhatap olurken…

Gerçeği görebilenler, bambaşka bir tablo ile karşılaşıyor!..

Şöyle bir durum var;

Adamlar hem yiyor, hem içiyor, hem dövüyor, hem de ağlıyor!..

¥

Yarın öbürgün, -sonsuza kadar devam edecek değil ya- AK Parti hükümetten gitsin, bunlar bugünlerde biriktirdikleri malzemeleri bir kullanırlar ki…

Bugün, kahir ekseriyetle iktidarda olduğu halde AK Parti’ye bunları yapanlar, “atanmış” oldukları halde “seçilmiş”lerin düzenlemelerine çakanlar…AK Parti düştüğünde neler neler yapmazlar!..

BİLİYOR-MUY-DUNUZ?

CHP camiasının önemli isimlerinden Savcı Sayan’ın “Deniz Baykal’ı koltuktan MOSSAD indirdi!” dediğini…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi