Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Sıkışmışlık

Sıkışmışlık

Bir tarafta binlerce şehit ailesi…


Öbür tarafta PKK…

İkisinin arasında Türkiye…

Türkiye’nin hali, tam bir sıkışmışlık manzarası!

Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık!..

Şehit analarının dediğini yapsa, Öcalan’ı idam edecek…

PKK’nin istediğini yapsa, şehit aileleriyle birlikte “ülke bölünür”cüleri de karşısına alacak…

Haklı haksız eleştiriler gelecek.

“Aşağısı sakal, yukarısı bıyık” derken, tam da bu durumu anlatmaya çalışıyorum işte.

İmralı’da güya “tecrit” altında bulundurulan Öcalan, tek bir notla, kimsenin bitiremediği açlık grevini bitiriyor.

Şimdiye kadar, “PKK ile organik bağımız yok” diyen BDP’liler, hiç yüksünmeden talimata uyuyorlar…

Bu hareketleriyle “Biz de onlardanız” mesajı vermekten çekinmiyorlar.

“Talimat”la hareket ettiklerini yedi cihana ilân ediyorlar.

Durum bu olduğuna göre, BDP’le görüşüp vakit kaybetmeye hiç gerek yok: Zaten ha BDP’le görüşmüşsünüz, ha İmralı ile…

Bu olayda, en açık mesaj Öcalan’ın mesajıdır: “İki kelimelik bir emirle, kimsenin bitiremediği açlık grevini bitirdim, istersem iki kelimelik bir emir daha verir, terörü kökünden bitirebilirim” diyor.

Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız?

Ben olsam, “gereğini” yaparım. Çünkü hiçbir devlet böyle bir sıkışma içinde uzun süre kalamaz.

Devletin de nefes almaya ihtiyacı var.

Bu saatten sonra da hiç kimse “Öcalan’ın bir gücü kalmadı” diyemez…

“Terörist başıyla görüşmeyiz” diyemez…

“Devlet teröristlerle pazarlık etmez” de diyemez.

Çünkü gerek “Oslo Süreci”nde, gerekse açlık grevlerinin durdurulmasında “Terörist Başı”yla görüşülmüş belli ki…

Cesaretle yola devam etmek lâzım. Dolaylı-dolaysız görüşmeler sürmeli. Bu kan bir an önce durdurulmalı.

Zaten Türkiye’nin başında yeteri kadar dert var, en büyük derdinden kurtulursa, nefes alır. Diğer problemlerini daha rahat çözer.

Bu terör yıllardan beri Türkiye’yi tıkıyor, âdeta gırtlağını sıkıyor, soluksuz bırakıyor.

Türkiye bir taraftan kan kaybediyor, bir taraftan can, bir taraftan para…

Devlet bir kırmızı çizgi çeksin: Meselâ desin ki, “Bölünme dışında her şeyi konuşabiliriz.”

Bu sırada elbette yüreğimizi acıtacak şeyler de olacaktır. “Onca şehidin kanı yerde kaldı” gibi, mantıklı ve tutarlı sorular sorulacaktır.

Mantıklı, tutarlı, ama gelinen noktada gerçekçi değil. Sorunun çözümüne katkıda bulunmuyor.

Böyle düşünenlere tek soru sormalı: “Kardeşim, iyi söylüyorsun, güzel söylüyorsun da, senin öngördüğün çözüm ne?..”

Çare göstermeyip gevezelik edenleri, nutuk atanları, terörü oy avcılığının aracı sayanları, “ölelim-öldürelim” anlamına gelen hamasi nutuklar atanları bir kenara koyup Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkışmışlığı doğru okuyanlarla birlikte yola devam edilmeli.

AK PARTİ’nin Türkiye’ye en büyük armağanı bu olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi