2023 derken 2013ü kaybetmek!..
Bir süredir, çeşitli toplum kesimlerinin tepkilerini dile getiriyorum.
Mesele şu: Recep Tayyip Erdoğanı can-ı gönülden seven birçok vatandaş, sesinin yukarıya ulaşmamasından şikayetçi olmaya başladı.
AK Partinin kurulmasında emeği geçen pekçok arkadaştan bu yönde şikayetler alıyorum.
AK Parti, makro politikaları çok iyi götürüyor.
Eminim ki, dış politikada çok iyi.
Bir yandan Türkiyeyi ateşe atmak isteyen ABDye, Ortadoğuyu kana boyayan Esad-İsrail ittifakına karşı çıkan Erdoğan-Davutoğlu ekibi, Lider Ülke mesajını da dostları rahatsız etmeden veriyor.
Esad yönetimi mutlaka gidecek ve o gidişin ardından Türkiye, bölgedeki ağırlığını daha da arttıracak.
Sayın Başbakan, İsrailli teröristleri, Dünya artık başka bir dünya, aklınızı başınıza toplayın yollu ifadelerle uyarırken, bu mesajını tamamlayan muhteşem bir değerlendirmede bulunuyor:
Biz, kimseden medeniyet dersi almaya ihtiyaç duymayacak kadar büyük bir medeniyetin evlatlarıyız!..
Bu medeniyetler ittifakı eşbaşkanlığı sürecinin atlatıldığını ortaya koyan bir söylem.
-AB, bizim için medeniyet projesi olamaz!..
-ABD-İsrail ittifakının medeniyet iddiası zaten olamaz!..
Dış politikada işler olumlu seyir izliyor.
Ekonomide, not artışları herşeyin iyi gittiğine delil değil ama dünyanın en güçlü ekonomilerinin kurtarma paketlerine ihtiyaç duyduğu bir dönemde, hükümetin ekonomi yönetimine kırık not vermek haksızlık olur.
Cari açıktaki gerileme, ithalattaki düşüşe değil, tam aksine, ihracattaki artışa bağlı olarak gerçekleşmiş durumda.
Eylül ayı dönemi kapsamında kaydedilen 21,3 milyarlık düşüşün, 15,7 milyarlık kısmı mal ve hizmet ihracatındaki artıştan, yaklaşık 4,9 milyarı ise ithalat miktarındaki gerilemeden kaynaklandı.
Cari açıktaki gerileme, ithalattaki düşüşe değil, tam aksine, ihracattaki artışa bağlı olarak gerçekleşti.
İşsizlik yüzde 9un altına indi, cari açık seviyesi yüzde 57 oranında geriledi.
(Prof. Dr. Ünsal Banın konferansından).
Gidişata böyle makro dengeler açısından baktığınızda işler iyi gidiyor.
Üzerinde durulması gereken şu:
Sayın Erdoğanın ziyadesiyle meşgul olduğu bu dönemde, vatandaşın taleplerine kulak verme imkanını sahip olan diğer birçok parti yöneticisi vatandaşa kulak tıkamakta!..
Hatta
Son derece makul talepleri gündeme getirenler, zaman zaman tepkilere hedef oluyor.
Bu ülkedeki vergi politikaları, hele son zamanlarda vergi idaresinin uyguladığı sıkıştırmaya matuf uygulamalar üreteni canından bezdirmiş durumda.
Atanamayan öğretmenler, İİBF mezunları, Fen Edebiyat mezunları, emeklilikte yaşa takılanlar, sözleşmeliler, ailelerinden ayrı yaşamak mecburiyetinde bırakılanlar, kendilerine üniformalı köle muamelesi yapıldığını söyleyen polisler, her türlü devlet baskısına rağmen dükkan döndürmeye çalışanlar
.
Bankalarda soyulanlar!..
Problemler birikiyor
Hükümet, bunların hepsini bir anda çözemeyebilir ama her şikayet edene de niyeti başka yaftasını yapıştırırsanız, vatandaşı başka taraflara itmiş olursunuz.
Bazı meseleleri de, bürokratların inisiyatifine terk ederseniz, onlardan gelecek raporlara bel bağlarsanız, boynunuzdaki davulun tokmağını başkalarının eline vermiş olursunuz.
AK Partinin 2023e giden yolda tökezlememesi, vatandaşla güçlü iletişimini sürdürmesine bağlı.
Birilerinin arkasında bürokratik elitler var, İsrail var, Baas var, Ergenekon var, Balyoz var.
AK Parti ise milletle beraber yürüyecek.