Darbe lideri Kenan Evren rahat yatağına uzanmış, arada bir uyandıkça, rahatsız koltuklarda oturan mankeme heyetine konuşuyor: “Ben 12 Eylül’ün hesabını millete verdim” diyor.
Komik, hazin, hatta acı, ama verdi!.. Millet de aldı kabul etti!

Hınca hınç dolu meydanlarda, millete şöyle bir soru sordu, meselâ?..
“Ağarşistleri (Evren böyle telâffuz ederdi) asmayalım da besleyelim mi?”
“Asın” dedi meydanları dolduran millet, “beslemeyin!”
O da astı… Hatta “ağarşist” dediği gençleri asmayıp millete teslim etseydi, millet sorgusuz sualsiz “linç” ederdi?..


İdamları da, işkenceleri de, sürgünleri de, darbe anayasasına Yüzde 98 oy vererek onayladı…
“Kur’an’a bas, raftaki ekmeği al” türünden tüm saçma sapanlıklarını elleri acıyana kadar alkışladı.
Kenan Evren, “Ben Mehdi’yim, sizi kurtarmaya gönderildim” deseydi, eminim yine alkışlanırdı.

Fotoğrafı asılmayan kahvehane yok gibiydi, yeni oluşan mahalleler “Kenan Evren” adını alıyor, hatta eski mahalleler isim değiştiriyordu.
•
“Beni yargılayamazsınız” diyor, Kenan Evren…
Doğru söylüyor. Çünkü onu bugün yargılayan mahkemelerin en “üst düzey”leri, 12 Eylül sürecinde de, 28 Şubat sürecinde de şak şak darbecileri alkışlıyorlardı.

Darbe toplantılarına katılıyor, Evren salona girdiğinde ayağa kalkıp “esas duruş”a geçiyorlardı…
Üniversitelerimizin anlı-şanlı yöneticleri, Evren’e “fahri doktora” vermekte yarışıyorlardı… Üstelik de hukuk dalında… Tekmil dünya ile alay eder gibi…


Kendilerine “merkez medya” diyen Çiftetelli Medyası sahipleri, yöneticileri ve yazarları, darbe çetesine her gün hulûs çekiyor, methiye düzüyordu.
Şimdi herkes Evren’i dövmekte yarışıyor, maşallah!..
Herkes “demokrat” bin barekellah!
Hepsi “sütten çıkma ak kaşık!”

***


“Bizi darbe yapmak için zorladılar” diyor, Kenan Evren…
Darbe sürecinde de bunu hep söylerdi: “Milletvekilleri, hatta bazı bakanlar bile geldi” derdi, “hâlâ ne bekliyorsunuz, hemen müdahale edin” derlerdi.
Ama isim vermezdi… Şimdi de vermiyor.

Oysa artık söylemeli: Kimdi o milletvekilleri, o bakanlar?
Şimdi ne yapıyorlar, hangi izbede hangi grupları darbeye teşvik ediyorlar?
•
“Darbe suç değil, darbeye teşebbüs suçtur” diyor, Evren…
Bunda da çok haklı: Zira her darbenin kendi hukuku vardır. Darbe kendi hukukunu kurar, kendi adaletini tesis eder.


Geçmişte yürürlükte bulunan sistem darbecileri bağlamaz.


•

“Sanık yatağı”nda verdiği ifadenin en sarsıcı yanı ise, “Bugün yine yapardım” demesidir…
Yataktan bir kalkabilse, yapacak gibi duruyor!..
Giyecek yine cicilerini, takacak apoletlerini, geçek çetesinin başına (gerçi çeteden geriye sadece Şahinkaya kaldı), “Hadi vatanı kurtaralım netekim” deyip yürüyecek. Yetişme tarzı böyle…

Hâlâ yürürlükte bulunan anayasanın bilmem kaçıncı maddeleriyle, İç Hizmet Kanunu’nun bilmem kaçıncı maddeleri buna hâlâ müsait…
Askeri okulların müfredatı hâlâ aynı müfredat…

Ve de kafa hep aynı kafa!
Hani “Artık darbe olmaz” diyoruz ya, bal gibi olur.
Baksanıza, adam, “Yine yaparım” diyor.

Hem de yataktan!