Allah Onların Kalplerini ve Kulaklarını Mühürlemiştir
Önceki günkü yazımda Hz. Hüseyin efendimiz (r.a.) ın Kerbela çölünde, Ebu Süfyan soyunun yandaşlarına hitabını yazmış ve “Hz. Hüseyin efendimiz (r.a.) nasıl anlıyor ve yaşıyoruz” diye sormuştum.
Bu yazıya Ankara’daki güzel bir dosttan cevap geldi. Bakara Suresi’ndeki ayetleri hatırlatmış.
Hiç bir yoruma gerek duymadan bir Hadis-i Şerifle, dostun işaret ettiği Ayet-i Kerimeleri kaydedeyim.
Hadis-i Şerif:
-“Hüseyin hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir. Hüseyin benden, ben Hüseyin’denim; eti etim, kanı kanımdır.
Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sever.”
•
Elmalılı Hamdi Yazır’ın mealindeki Bakara Suresi’nden ayetler:
2 - İşte o kitap, bunda şüphe yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir.
3 - Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.
4 - Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene.
Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.
5 - Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.
6 - Şu muhakkak ki inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir.
Onlar inanmazlar.
7 - Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır.
8 - İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık.” derler.
9 - Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
10 - Kalplerinde hastalık vardır.
Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır.
11 - Hem onlara: “Yeryüzünde fesat çıkarmayın.” denildiğinde: “Biz ancak ıslah edicileriz.” derler.
12 - İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
13 - Onlara: “İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın.” denilince, “Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?” derler.
İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.
14 - Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: “İnandık” derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: “Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz.” derler.
15 - (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir.
16 - İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticaretleri kâr etmedi, doğru yolu da bulamadılar.
17 - Onların durumu, bir ateş yakanın durumu gibidir.
(Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların (gözlerinin) nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık görmezler.
18 - (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.
Artık (hakka) dönmezler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.