Sayın Gülün çıkışları
Bazı art niyetlilerin Gül ile Erdoğan arasında dokunulmazlık çatlağı yollu haber ve yorumlarını görünce böyle bir yazı kaleme alma ihtiyacı hissettim
Kıymetli Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, AK Partinin kuruluş günlerinde birçok biçimsiz, çirkin, asılsız iddiaya muhatap olmuştu.
O günlerde, uzun uzun konuşmuş ve bu biçimsiz iddiaları nasıl etkisiz ya da en az etkili hale getirebileceğimiz konusunda beyin fırtınaları estirmiştik
Kendileri, Türkiyenin geleceğinde söz sahibi olmasını canı gönülden arzu ettiğimiz ve arzu etmekle de kalmayıp karınca kararınca, elimizden geldiğince destek verdiğimiz bir Büyük Devlet Adamıdır.
Sayın Gül, aslında duygusal bir devlet adamı, az etkilenir gibi görünüyor ama bence öyle değil. Kendilerini daha ziyade doğal muhalifleri etkiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, cesaret kelimesini sıkça kullanıyorlar ama cesaretlerini kullandıkları yer ve alanların ne kadar isabetli olduğu konusunda endişelerim var.
Mesela, kendi dünya görüşünün amansız muarızı olan çevrelerle ilişkilerinde alabildiğince müsamahakârdır ama inançta ortak olduğu bazı dostlarının rahatsız olabileceği adımları atmak konusunda cesaret gösterdiğini söyler
Sayın Gülü severiz ama bazı tavırlarına anlam veremeyiz
Mesela
Hatırlayacaktır Sayın Gül; Katarda bir Saat Krizi meydana gelmişti. Katar Emiri, Cumhurbaşkanımız Sayın Güle refakat eden Türk heyeti mensuplarına birer saat hediye etmişti hani. Otel paralarının Emir tarafından ödenmiş olmasına ses çıkartmayan Harcırahları olduğu gibi cebe indiriyorlar çünkü-
Ergenekon medyası, hediye saatlerin aslında birer rüşvet olduğunu iddia ediyordu
Muhafazakar medyaya O saatleri bir protesto eylemiyle iade edeceğiz
Bu eyleme katılmazsanız hepinizi rüşvetçi ilan edeceğiz!!! tehdidinde bulunan Ergenekon medyası, Sayın Gülün Türkiye adına çok yararlı bağlantılar kurduğu o geziyi dinamitliyordu.
Ezik muhafazakar medya da, bu sabotaja korku belasına destek veriyordu. Ve hatta, Sayın Gülün Katara gidiş yolunda dakikalar boyunca övgüler düzdüğü medya organının mensupları da Ergenekona destek veriyordu!..
O gün, Ergenekon tehdidine bir biz boyun eğmedik
Ve işin oybirliği ile Katar Emirini ve Abdullah Gülü protesto eylemine dökülmesini biz engelledik!..
(Nasıl engellediğimizi en iyi bilen de Sayın Güldür.)
Gönlümüzde müstesna bir yeri bulunan Sayın Gül, kimin, hangi durumda nasıl davranacağını, kimin iyi ve kimin kötü gün dostu olduğunu bildiği halde, tabii tabanında burukluğa yol açan tavırlar içine girebiliyor
Mesela
Bent Deresi- Ulus-Anıtkabir hattındaki İşçi Partisi artı CHP eyleminde barikatların kaldırılması noktasında müdahalede bulunduğunu düşündüren tavır bence çok da uygun kaçmadı.
Sever-Çakır diyaloğu ile oluşturulan Sayın Cumhurbaşkanı Rahatsız ve Üzgün gündemi de iyi değildi.
Son olarak, PKK terör örgütüne açık destek verenlerin, milletin kahir ekseriyeti tarafından kaldırılması istenen dokunulmazlıkları konusundaki Erdoğan tavrına zıt açıklamaları da bence şık olmadı.
Bu tavır bazılarının hoşuna gidebilir, ben pek hoşlanmadım. Ben, sonuçta Sayın Gülün inanç dünyasının adamıyım. Hoşlananlar ise kimlerin adamları malûm!..
Yani
Demem o ki
Gül ile Erdoğan arasında dokunulmazlık çatlağı yollu ve de art niyetli haberler için malzeme vermenin ne anlamı var?..
Bu tavırlar, Cumhurbaşkanlığı seçimi de uzak değil! cümlesinden hareket edenlerin bolca tezvirât üretmesine sebep olacak türden.
Bu konuların o konuyla alâkalı olmadığını art niyetlilere gel de anlat.
Sayın Gül, dokunulmazlıklar konusundaki çıkışıyla bence iyi yapmadı. Kendisine ve makamına saygımız sonsuz. Dostluğumuz bâki
Eleştirilerimiz de dostluğumuzun eseri
Türkiyenin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için birlik ve beraberlik atmosferinin devamına ihtiyacı var.
Birileri Sayın Gül ile Sayın Erdoğanın arasını bozabilir miyiz? arayışındayken, farklı sesler vermenin faydası yok. Korkarım ki zararı çok.
Sayın Gülün ve Sayın Erdoğanın bu milletin gönlünde ayrı ayrı yerleri var. Bugüne kadar kimin o gönlün neresinde hep gösterdi bu aziz millet
Herkes yerinde güzel.