Bütçe Görüşmeleri: Erdoğan ve Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu, her zamanki gibi fevkalade zayıf kaldı.Başbakan Erdoğan; borçlanma maliyetlerindeki azalmayı, sağlık ve ulaştırma alanlarındaki başarıları vs. hele Anasol-M dönemindeki rakamlarla mukayese yoluyla ortaya koyunca fark attı.Erdoğan için söylenecek bir şey yok; boks torbası ile maç yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlunun Herkese rağmen doğruyu söylemekten vazgeçmeyen Galile örneğini verirken, dünyaya düz diyenler ile yuvarlak diyenleri birbirine karıştırmasını heyecanına yorduk.
Kemal Bey, adeta iğneli fıçı içinde bir şeyler yapmaya çalışıyor.
CHPdeki işe yaramaz, milletle kavgalı, jakoben radikal Kemalistlerin baskısı kendisine tuhaf hareketler yaptırıyor.
Bir Lider dindarların desteğini almak için İlahiyatçı etiketli 28 Şubat taşeronlarından medet umar mı?..
Bunu yaptı biliyorsunuz, tuttu o tipleri iftarda bir araya getirdi.
Milletin nefret ettiği bu tipler aracılığı ile Bakın, aslında biz dine saygılıyız! mesajını vermeye çalıştı.
Hem bunu yaptı hem de Tandoğanda Seçmeli Kuran dersini protesto mitingi düzenledi.
¥
Perhiz ve lahana turşusu!..
¥
Kemal Kılıçdaroğlunun etrafında birtakım donuk beyinli adamlar var.
Sayın Genel Başkan, bunlardan gelen malzemelerden hangisini kullandıysa burun üstü çakıldı.
İşte, Sayın Erdoğanın bütçe görüşmelerinde alay konusu yaptığı mesele:
Ayrıntılarını seri yazılar halinde dikkatlerinize sunduk; Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki hakkındaki bütün iddiaları asılsız çıktı.
Özhaseki, açtığı bütün tazminat davalarını kazandı.
Kazandıkları ile de Kayseriliye sucuk ziyafeti çekti.
Kemal Kılıçdaroğlunun sahiplendiği iddialardan sadece birini yansıtalım da, aldatılmaya ne kadar müsait bir Lider tablosu ile karşı karşıya olduğumuz tam manasıyla anlaşılsın:
Kemal Kılıçdaroğlu-Uğur Dündar işbirliği
Uğur Dündar, büyük bir heyecanla anonslatır:
"Şok... Şok... Şooook!.. Kayseri Büyükşehir Belediye'sinde rüşvet!..
Rüşvetin belgesi bulundu!.."
¥
Neymiş o belge?
Baktık; Bir fotoğraf!.. Karanlıkta çekilmiş; bir benzinlik var ve üzerinde de 9 katlı bina... Elinde sallayarak "rüşvetin belgesi"(!)ni, der ki Kemal Efendi:
Bak Uğur bey, bu benzinlikte 9 katlı bina var, içinde de restoran düğün salonu var. Bir benzinliğin üstünde dokuz katlı bina olur mu? Bir benzinliğin üzerinde düğün salonu olur mu?.. Benzinliğin üzerindeki, bu içinde restoran, düğün salonu olan binaya ruhsatı hangi menfaatler karşılığında verdiler!..
İşte AKP budur!..
¥
Fotoğrafı görünce...
Olmaz böyle şey! dersiniz: Allah muhafaza bir patlama olsa, gelin, damat, davetliler, restoranda yemek yiyenler, o dokuz katlı binada çalışanlar havaya uçacak!.. Ey AKP, ey Mehmet Özhaseki, para için bunlara değer mi? Bu kadar mı başınızı döndürdü para hırsı!..
Böyle dersiniz...
Lâkin işin aslı bambaşkadır.
Benzinliğin üzerinde bina mina yoktur, karanlıkta ve de karşıdan çekilen fotoğrafta görünen, çok önceden yapılmış binadır.
Benzinlikle o bina arasında da koca bir cadde vardır.
Lâkin fotoğrafa bakan, o bina benzincinin üstündeymiş zannetmektedir!
Kemal Kılıçdaroğlu da eline verilen fotoğrafa bakınca böyle zannetmiş ve bu büyük iddiayı gündeme getirmiştir
Allah Allah
Koca Anamuhalefet Lideri, eline aldığının arka planına bakmaz mı? Bunların Kayseri teşkilatı yok mu? Bir adamını gönderip gelen fotoğrafın sağlıklı olup olmadığını araştırtmaz mı?..
¥
Ne matrak değil mi?..
Trajikomik bir durum...
¥
CHP niye böyle, bilemiyorum
Genetik meselesi midir, nedir?
¥
Şöyle ağız tadıyla çekişmeli bir Düello izleyemeyecek miyiz?..
Siyasette ne tat kaldı ne de tuz!..