Serdar Arseven

Serdar Arseven

Papaz tezgahında yeni gelişme!..

Papaz tezgahında yeni gelişme!..

Dünkü yazımızı şöyle bitirmiştik:Bir süredir, Türkiye’deki “Papaz” okullarının “Misyoner Çocuk Köyleri”ni yaygınlaştırmak için ne tür çabalar içinde olduklarını…
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’den ne gibi taleplerde bulunduklarını yazıyoruz.
İyi…
Bir gelişme oldu.
Bastırınca oluyor, niyetin iyi ise Allah’ın izniyle sonuç geliyor…
Ne mi oldu?..
Tamam anlatacağız… Da…
Kısmetse yarın!..
¥
Yani bugün…
Ne zaman “Kadına dayak, çocuğa dayak” meseleleri ağırlıklı olarak gündeme gelse…
Ve ne zaman, bu işlere “BM, Unicef” filan bulaşsa huylanırım.
Yani…
Bir zamanlar “Nüfus Planlama Kampanyaları” filan vardı bu odaklar tarafından yürütülen.
Zaman içinde herkes gördük ki, bu kampanyalara ilişkin bütün endişelerimizde haklı çıktık.
Yaşlı Batının “Genç Türkiye”den endişe duyduğu ve bizim en büyük zenginliğimiz olan “genç ve dinamik” nüfusta revizyon yapmanın peşinde olduğu anlaşıldı.
Öyle ki; Başbakan Sayın Erdoğan, tezgahı boşa çıkartmak için “En az üç çocuk” söylemine ağırlık verdi.
Meselenin, “etnisiteye dayalı” tartışmalarda ilgili boyutu da önemli; Türkiye nüfusunun “etnik” dengelerini bozmak, ana kaynağı yaşlandırarak kurutmak ve “bölme” planlarının tahakkukuna uygun bir zemin oluşturmak istediler.
Bunu da bir ölçüde başardılar.
Şimdi; medyanın projektör tuttuğu birkaç örnekten hareketle, bizleri en fazla çocuk ve kadın döven millet olarak ilan ediyorlar…
Aileye nifak tohumları ekiyorlar ve çocuklarımızı “ele geçirmeye” çalışıyorlar.
Bunlar zemin oluşturma çalışmaları ve bu çalışmaların bir ayağında da Dünya Kiliseler Birliği’nin “çocuk köylerini yaygınlaştırma” projesi var.
Resmen papaz eğitimi.
Bunun örneklerini defalarca haberleştirdik.
Çocuk köyü denilen yapılardaki “cinsel taciz” ve “misyoner eğitimi” tezgahlarını gözler önüne serdik…
Bu sayede, kapatılan “misyoner çocuk köyleri” oldu.
Derken…
Dört sene evvelki “cinsel tacizden dolayı” kapatılma gerçeğinin unutulmasından istifade, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan yeni misyoner köyleri çıkartmak için “izin” girişimlerinde bulunmaya başladılar.
Neyse ki konu bize zamanında intikal etti.
Üzerine düştük…
Mesele, Meclis Bütçe Görüşmeleri’nde gündeme geldi.
Ak Partili bazı vekiller, “Bakanlıktan” konunun aydınlatılmasını talep etti.
Bakanlık da…
Gerekli cevabı verdi.
“Ne yaparlarsa yapsınlar, ne tür kulis faaliyetleri yürütürlerse yürütsünler misyoner köyleri açılmayacaktır.
Dünya Kiliseler Birliği’nin çabaları sonuca ulaşamayacaktır.”
Güzel…
Açıklama güzel…
Bakanımız Sayın Fatma Şahin’e teşekkürler.
Lâkin bu işleri boş bırakmamak lazım; adamlar uyanık, her türlü yola tevessül edebilirler.
Dünya Kiliseler Birliği tezgahını, “farklı görüntüler” altında, “Ulusal yapılarmış” gibi yedirmeye kalkışabilirler.
“Atatürkçülük” maskesini takan birtakım Ergenekoncu yapılanmaların, “çocuklara, gençlere” sahip çıkmak adına ne kirli tezgahlar kurduğunu biliyoruz.
Ergenekon iddianamesinde açık açık yer alıyor bunlar!..
Evet, dikkatliyiz…
Takipteyiz…
Allah’ın izniyle işleri kendi haline bırakmak, çocuklarımızı “papaz” tezgahlarında kaybetmek yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi