Belki bıkkınlık geldi bu Ergenekon işinden ama bıkkınlık da gelse, bütün şer güçlerin sonu gelinceye kadar yazmaya ve çizmeye devam etmeli.
ülkesini ve milletini seven her yurttaşın bu konuda duyarlı olması gerekir. O sebeple de meselenin aydınlanabilmesi için, kime ne görev düşüyorsa gereğini yapmalıdır.
Bu arada vatandaşlarımız da, Ergenekon meselesinde gözünü budaktan esirgemeden gece gündüz görev yapan emniyet güçlerimizle, samimi adalet adamlarımıza her fırsatta teşekkür ediyor. Halkımız operasyonlardan son derece memnun.
Operasyonlardan memnun olmayan tek kesim, haliyle CHP’liler. çünkü Ergenekon Terör örgütü'nün amacı ve gayesi belli olduğuna göre, bunları CHP’den başka hangi zihniyet destekleyebilir ve avukatlığına soyunabilir ki..
Deniz Baykal ve yanındaki 3-5 saldırgan ihtiyarın bütün işlerini güçlerini bir tarafa bırakarak, Ergenekon'un avukatlığına soyunmaları elzemdir. Bu şartlarda Ergenekon'u savunacak avukatları biraz zor bulurlar.
Ergenekon'u savunmak CHP’ye çok ama çok yakışır. Belki de siyasi tarihleri boyunca rakipsiz bir şekilde en çok yakışan bu iş olacaktır. çünkü Ergenekon'un yaptıklarına ve yapacaklarına hiç yabancı bir zihniyet değiller.
“Minareyi çalan kılıfını uydurur” derler. Ergenekon kılıfına ancak ve ancak CHP bir kılıf bulabilir. çünkü bu konularda çok tecrübelilerdir, geçmişleri bu ve benzeri pek çok olayla doludur. Aksi takdirde ülkesine ve milletine dair değer yargıları olan normal bir avukat bu işin içinden çıkamaz.
Yıllardan beri herkesin sorduğu bir soru vardır ve bu sorunun cevabını da kimse doğru dürüst bugüne kadar bulamamıştır. Nihayet sorunun cevabı yeni yeni ortaya çıkıyor. Pardon, soru neydi önce onu söyleyeyim.
Soru şu; “CHP büyük kayıplara rağmen nasıl oluyor da ayakta kalıyor ve hiç iktidar yüzü görmedikleri halde, iktidar sahibi olabiliyor ve milletin iktidara getirdiği hükümeti çalıştırmıyor, milletin ve devletin geleceği ile oynayabiliyorlar?..”
Bu sorunun cevabı Ergenekon oluşumunda yatıyor işte. 1960 devrimi, 12 Mart Muhtırası, 28 Şubat, 27 Nisan, 367 meselesi, kapatma davası gibi ülkenin ve milletin geleceğine ambargo koyan bütün hadiselerin altında, CHP ve aynı zihniyet etrafında birleşen “menfaatçiler kumpanyası” yatıyor. Yani halkımız böyle inanıyor.
Bir de faili meçhul cinayetler meselesi var. Onların da pek çoğu Ergenekon’dan çıkacağa benziyor. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye üçok ve benzeri diğer faili meçhul cinayetlerin üzerine haliyle en ateşli şekilde CHP’liler giderek, hedef saptırıp, yüzlerce masum insanın canını yaktırmak kime yakışır? Tabiî ki CHP’ye..
Bugün o cinayetler yüzünden canı yanan masum insanların günahını CHP sonsuza dek sırtında nasıl taşıyacak acaba?.. Benimki de soru mu şimdi. CHP ne demek, günah taşımak ne demek. Asla yan yana gelmeyecek kelimeler.
Neyse, sözümü geri alıyorum ve günah kavramından özür diliyorum. Yarın bu cinayetler aydınlandığında başta CHP’den milletvekili olan Uğur Mumcu’nun karısı ne diyecek çok merak ediyorum. Ayrıca yine bu cinayetler üzerine yazan, konuşan ve adaleti saptıranlar, aynaya nasıl bakacaklar, o da toplumda ciddi merak edilen konuların başında.
Kısacası karman çorman bir iş. Böyle bir işin savunuculuğunu ancak CHP yapabilir. çünkü Ergenekon onların mantalitesine son derece uygun bir örgüttür. Deniz Baykal başta olmak üzere diğer saldırgan ihtiyarları, savunma yapmak üzere bekliyoruz.
ülkemizin yetiştirdiği çok ciddi ve başarılı komedyenlerimiz vardı. Televizyonların gaydırı guppak programları ve dizileri yüzünden adamlar işini yapamaz oldu ve biz de adam gibi gülemez olduk. Gülmek ve eğlenmek bu milletin hakkı, bu sebeple; CHP’nin ihtiyarlar kabinesinden Ergenekon savunmasını izlemek istiyoruz.