CHP’nin “din anlayışı”ndaki çarpıklığın bir örneğine daha şahit oluyoruz.

Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, camilere Türk bayrağı asılmasını önermiş.

CHP’li Milletvekili, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda camilere Türk Bayrağı asılıp asılmayacağına ilişkin Başbakan Yardımcısı’nın cevaplaması isteğiyle TBMM’ne bir soru önergesi vermiş!

Vekil’in amacı nedir bilmiyoruz.

Ama, “abesle iştigal” ettiği bir gerçek!
 

***
 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, soru önergesine verdiği cevapta mevzuata atıf yaparak demiş ki:

''Türk Bayrağı Tüzüğü'nün 11'inci maddesinde; ‘Milli Bayram, genel tatil ve hafta tatilinde Bayrak çekilecek yerler, tören düzenlenen alanlar ile yönetmelik veya yönergelerde belirlenen tören alanları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi parti merkez, il ve ilçe teşkilatları, fabrikalar ve işletmeler’ olarak tadat edilmiştir. Ayrıca, camilerde bugüne kadar bayrak asılması uygulaması yoktur.''

Diyanetten sorumlu olan Bozdağ gereken cevabı vermiş ama, Bayraktutan’ın yine de ikna olduğunu sanmıyorum.

Zira o, Cumhuriyet Bayramı’nda camilere bayrak asılması gerektiği görüşünde ısrarlı.

Bu işe karşı çıkanlar olursa, “gördünüz mü?” diyecek, “bunlar bayrak düşmanı işte!..”
 

***
 

Bu tür “polemik” ve “ucuz kahramanlık”ların prim yaptığı dönemler oldu.

Ama, günümüzde artık bunlar prim yapmıyor.

Vatandaşımız bu tür manipülasyonlara kanma devri çoktan geride kaldı!

Peki, böyle bir şey yapılırsa, dinen ve hukuken uygun olur mu?

Bayrak ve Cami kavramlarını ve fonksiyonlarını düşünürsek, bunun uygun olmadığı ortaya çıkar.

Bayrak; bir ülkeyi, bir devleti, bir kavmi, bir milleti temsil eder.

Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin bayrağı başkadır, Alman, Fransız, Yunan, Rus, Iraklı, Suudlu, Pakistanlı, İranlı…vs. millet ve devletlerin bayrağı başkadır.

Yani bayraklar; ulusal, kavmi, milli, özel ve lokal sembollerdir.

Cami ise; İslam dini’nin sembolüdür ve İslam evrenseldir, geneldir.

Bu sebeple camiler, her çeşit kavimden, ırktan, devletten, milletten, ülkeden olan tüm dünya Müslümanlarının ibadet mekanlarıdır.
 

***
 

Bayrak, bir bağımsızlık ve özgürlük sembolüdür.

Bu doğru.

Camilerde özgürce ibadet yapabilmek ve özellikle Cuma namazı kılabilmek için de bu özgürlüğe ihtiyaç vardır.

Bu da doğru.

Ama, camileri bir devletin resmi ideolojisinin emrinde ve resmi sembolünün gölgesinde göstermek, evrenselliğe aykırılık bir yana, din ve vicdan özgürlüğüyle de bağdaşmaz.

Çünkü camiler; Devletin değil, Allah’ın evleridir.

Oralarda, devletin değil, dinin kuralları geçerli olmalıdır.

Devletin görevi ise; camilerde dinin emrettiği şekilde vatandaşın ibadetini yapabilmesine imkan sağlamak ve gerekli tedbirleri almaktır.

Aslında, bu imkanı sağlamak ve tedbiri almak sadece camilerle de sınırlı değildir.

Devlet, vatandaşının her türlü din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili taleplerini karşılamak durumundadır.
 

***
 

Bayrak meselesine tekrar dönüp bir örnekle meseleyi noktalayalım.

Yunanistan’a, İsrail’e, Rusya’ya veya Kızıl Çin’e gittiğimizi düşünelim.

Baktık ki, oradaki bir camiye o ülkenin bayrağı asılmış!

İlk tepkiniz; “bu bayrağın camide işi ne?” olacaktır.

Sizi bilmem ama ben, o camide huzurlu bir namaz kılamam.

Aynı durum, başka ülkeden Türkiye’ye gelen Müslümanlar için de geçerlidir.

Bu yüzden, camilere bayrak asma fikri “abesle iştigal”den ibarettir.
 

***
 

Bana kalırsa CHP’li Milletvekili Bayraktutan, camilere bayrak sokma teklifi yerine, milletvekili arkadaşlarını ve parti mensuplarını camilere sokma teklifi yapsa, daha isabetli olur. 

 

twitter.com/parlakturk

facebook.com/vaktulemin