Bir şehri sevdiren o şehrin insanlarıdır.Gerçi ülkemizde benim sevmediğim bir şehir yok.

 

 

Hangi şehre yolum düşse, haliyle “ruhları temiz,” “mayaları pak,” “niyetleri halis” insanlarla muhatap olmaktayım.

Haliyle insanları sevince onların yaşadığı yeri de seviyorsunuz.

İşte Malatya da bu şehirlerden birisi. Şehri yönetenlerden yönetilenlere kadar hep “temiz olanlarını” sevdim.
 

Yalnız bir şehri sevmek için sadece insanları yetmiyor tabii. O şehrin; tarihini, kültürünü, toprağını da sevmeniz gerekiyor.

Bu bakımdan Malatya çok zengin bir tarihe, kültüre ve bereketli topraklara sahip ve bereketli topraklarından binbir çeşit yiyecek içecek elde edilmekte.
 

*
 

Hani derler ya; “Madem seviyorsun nereden belli” diye.

Biz de sevgimizi nişanlayalım diye Malatya’ya davet edilir edilmez “İnşaallah” dedik ve Rabbim nasip etti Malatya’ya gittik.

İlk daveti Malatyapark Genel Müdürü Ali Günaçar yaptı. Malatyapark alışveriş merkezi Ali Günaçar’ın öncülüğünde iki yıldır Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmekte.

Ocak ayının 10 ila 14 arasında “Basın Günleri” başlığıyla etkinlikler düzenliyor.

Özellikle yerel medyaya çarşı içinde yer veriyor, gazetelerin yazarları ve çalışanları ile okuyucularını buluşturuyor.

Elbet sadece gazeteler değil, televizyonlar, dergiler, internet habercileri de aynı etkinliklerde yer alıp, okuyucu ve seyircileriyle hemhal oluyor.

Ali Günaçar bu etkinliği yaparken yalnızca yerel medya ile yetinmiyor, yaygın medya olarak anılan İstanbul ve Ankara merkezli gazete, televizyon, radyo ve internet yayıncılığı yapan kuruluşlardan da isimler çağırıyor ve programı zenginleştiriyor.
 

¥
 

Biz de bu çerçevede davet edilmiştik. İstanbul’da kara veda edip, sıfırın altında 8 derece Malatya’ya indiğimizde sıcak yüzleri görünce bütün üşümüşlüğümüz sona ermişti.

İnsan sevince ne soğuktan ne de sıcaktan şikâyet ediyor. Bazen bir çift söz, bazen sevgiyle bakan bir çift göz, tüm olumsuzlukları yok edebiliyor.

Bu duygularla Malatyapark’a geldiğimizde gördük ki, çarşının ana giriş kapısının önündeki meydan, yaygın ve yerel medya buluşmalarının bayram yerine dönmüştü.

Malatya’da günlük ve haftalık yayın yapan gazeteler standlar açarak, gazetelerinin tanıtımını yapmakta ve yazarlarla okuyucular sohbet etmekteydiler.
 

¥
 

İçinde; “Ne seninle ne de sensiz” diye geçen bir şarkı sözü vardı. Medya için de aynı söz kullanılabilir. “Ne medya ile ne de medyasız.”

Yayın ilkeleri birbirinin tersi de olsa, aynı çatı altında birbirlerinin yüzüne gülerek bakmaları ve konuşmaları hem yerel hem yaygın medya açısından oldukça önemliydi.

Hele bu işin bir de alışveriş merkezinde yapılıyor olması daha başkaydı.

Çünkü çarşıda alınıp satılmayan; fikre, düşünceye, sohbete, tanışmaya ve kaynaşmaya sebep olan bir dükkân açılmış gibiydi.