Başlıktaki “soru işareti” Parti’nin bundan sonrasına ilişkin…

Büyük Birlik Partisi, kuruluşunun 20. Yılını kutluyor…

Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin hâlâ aydınlatılamamış olmasından dolayı burukluk yaşıyor.
 

Belli ki, bu cinayetin aydınlatılmaması isteniyor!..

Hrant Dink için yeri göğü inleten “sistem”,  statüko için “gerçek tehlike” haline gelen Muhsin Yazıcıoğlu Başkan’ı ortadan kaldırdı…
 

Bu kirli operasyonun arkasındaki güçlerin ortaya çıkmaması için her türlü engellemeyi yapıyor.
 

Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin aydınlatılması için büyük bir imza kampanyası yürütülmekte; bu imza kampanyasının sesi de fazla çıkmıyor!..

Zira, Muhsin Yazıcıoğlu bir “Hrant” değil!..
 

¥
 

BBP Camiası’na düşen, bugüne kadarkilerle kıyaslanamayacak kadar büyük (tabii ki hukuki) eylemler yapmak.

Bu aksiyon şart;  Lideri’nin Hukuku’nu koruyamayan bir camia, başkalarının hakkını ne denli savunabilir ki?..

Sayın Mustafa Destici, bu alanda büyük gayretler sarf etti.

Birçok girişimlerde bulundu.

Bu camianın olan bitene sessiz kalmayacağına ilişkin mesajını en önemli mevkilerde bulunanlara iletti.

Lâkin tatmin edici sonuçların alınamadığı ortada.

Sayın Genel Başkan, Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir cinayete kurban gittiğinden şüphe etmiyor.

Hele, helikopter kazasının ardından yaşananların “tesadüfi aksaklıklar” olmadığından “İman”ı kadar “Emin.”

Öyle oldu bitti yok;

Rahmetli Yazıcıoğlu’nun hesabı –hukuki yollardan- ya sorulacak ya sorulacak!..
 

¥
 

Bugün, BBP’nin kuruluşunun 20. Yıl dönümünü kutluyor camia.

Buruk kutlama.

Ölenle de ölünmüyor…

Camia için bu partiyi önümüzdeki seçimlerden “başarıyla” çıkartmak da şart.

Bu nasıl olacak?..

Çoğu yerde ilk üç, ilk iki sırada bulunan Büyük Birlik Partisi, sandık başlarında çok daha güçlü olacak.

Siyasetteki yeni denklemin, birçok yerde “küskün” oluşturması muhtemel, partilerinden umduklarını bulamayan çok sayıda etkili isim için uygun adres BBP.

Mustafa Destici ve ekibinin önünde büyük zorluklar da var elbet.

Her zamanki gibi para sıkıntısı yaşıyorlar, yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden dolayı “moral bozukluğu” da dikkat çekiyor, motivasyon eksikliği ha keza…

Genel Başkan Mustafa Destici bunlarla uğraşıyor…

Epeyce bir toparlama yaptığını söyleyebiliriz; yurt dışı birimleri hayli motive, İl Başkanlıklarındaki “genç yapı” canla başla çalışıyor.

BBP Camiası sosyal medyada etkin; medyanın örtülü ambargosu bu yolla bir ölçüde aşılabiliyor.

Seçimlere doğru, çeşitli hesaplar içindeki medya organları, BBP’nin çabalarına yer vermekte daha da cimri davranacaklardır.

BBP, “bire bir” iletişim ve sosyal medya imkanlarından daha fazla istifade etmek durumunda.
 

Bu “Bire bir markaj” meselesi çok önemli…

BBP her kritik dönemde milletten yana oldu; 28 Şubat, Ergenekon, Balyoz…

Bütün dış güdümlü rezil hareketlere karşı çıktı.

“Ulusalcılık” tuzağına düşüp de Ergenekon’a, Balyoz’a meyletmedi.

Mevcut iktidara karşı da hep insaflı oldu; doğrusuna doğru yanlışına yanlış.

Referandum sürecinde de “sütü bozuk darbecilerden” yana değil, milletten yana tavır koydu.
 

¥
 

BBP’nin zihniyet dünyası milletin tercihleriyle örtüşüyor.

Osmanlı’ya özlemin öne çıktığı bir süreçte, BBP çizgisinin izahı çok daha kolay…

Muhalefet tarafında büyük bir boşluk var; Meclis içi muhalefet iç işleriyle uğraşıyor.

CHP, MHP ve BDP “temel politikalar”da örtüşüyor.

CHP ve MHP “millete yönelen namlunun adresi”nden, Silivri’den çıkmıyor!..

Silivri zihniyeti ile BDP zihniyeti “temel”de aynı zaten!..
 

¥
 

BBP özellikle “muhalefet” boşluğunu doldurmak suretiyle önemli oy oranlarına ulaşabilir.
 

¥
 

Zemin müsait!..