Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Es geçtiğimiz edeplerimiz

Es geçtiğimiz edeplerimiz

Yıllardır camilerde zoruma giden bir davranış vardır.

İmam efendi namaz tesbihatının sonunda, Kur’an-ı Kerim’den sureler okur.
Cemaatten bazı insanlar da Kur’an okunurken kalkıp giderler.
Bu hareket çok garibime gider.
-“Yahu ne güzel işte camiye gelmişsiniz, ha ne var üç ila beş dakika süren Kur’an-ı Kerim’i de dinleyiverin.”
Yok ama böyle dememeliyim. Nasıl demeliyim. Şöyle demeliyim.
-“Adamın ‘dinlenmesi farz olan’ Kur’an-ı Kerim’i dinlemekten daha önemli işleri vardır.”
-“Peki bu kişilere daha önemli işleri kim nasip etmekte?”

¥
 
Cami adabı ve edebine dair çok mesele var fakat şimdilik bununla yetinelim. Esas başka bir edep yoksunluğundan söz edeceğim.
İstanbul’da misafir olsun, yerli olsun, hemen her “alnı secdeye gitmiş insan,” bir vakit de olsa Eyüp Sultan’da namaz kılmak ister.
Yıllardan beri de Cuma, Cumartesi ve Pazar sabahları, Eyüp Camii bayram yerine döner ve iç, dış, daha dış avlu cemaatle dolup taşar.
Tembellik yapmadığım zamanlarda veya misafir geldiğinde; “Eyüp’te sabah namazına gidelim” denildiğinde, hamdolsun bize de nasip olur.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Rabbim nasip etti, Giresun’dan gelen aile dostlarımızla birlikte sabah Eyüp’teydik.
Tabii yine caminin içine ve birinci avluya yetişmek nasip olmadı. Çeşmenin olduğu avluda yer bulabildik.

¥
 
Farz namazı bitti, tesbihata geçildi. Haliyle zeminin soğuk olması yüzünden oturamadık ve duayı ayakta dinlemeye başladık. Buraya kadar her şey normaldi.
Eyüp Sultan’da güzel adetlerden birisi de imam efendinin son duasıdır. Caminin içindekiler ve avludakiler dualara “amin” demeden gitmezler.
Bu duayı beklerken ve tesbihat devam ederken, insanların bir kısmı, sanki sigara kıtlığından çıkmışlar gibi yahut ömürleri boyunca ilk defa sigara görmüşler gibi sabahın yedisinde, caminin avlusunda, rahat rahat sigaralarını tüttürüyorlardı.
Doğrusu nasıl bir duygu ve nasıl bir inanmaktır bilemedim. Yani onbeş dakika daha sigara içmeseler ölürler miydi bu insanlar.
İşte es geçtiğimiz ve umursamadığımız edep eksikliklerimizden birisi bu hal maalesef.

¥
 
Eyüp El-Ensari Hz.leri, 90 yaşında İstanbul’un fethi için Medine’den buraya kadar gelmiş ve bizim misafirimizdir.
Es geçilen bu davranışlar; Allah’a, Allah Rasulü Efendimiz (s.a.v.)’e, Eyüp El-Ensari Hz.lerine ve cemaate karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Bir de civardaki yeme içme dükkânlarından; “çay, çorba, simit ve kahvaltı” diye bağıran adamların avazları, yapılan dualara ve okunan Kur’an’a karşı büyük bir ayıptı.
Oysa Eyüp Sultan orada olmasa o dükkânlar kimden nasiplenecekti?
Bu hareketler; ne İslami ne de insanidir. Sanıyorum müftülük meseleyi usulünce halledecektir.
Hepimizin bildiği gibi İslam “edep” dinidir. Edep Yahu
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi