Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Elbisenin Yenisi Dostun Eskisi

Elbisenin Yenisi Dostun Eskisi

“Kendi irademizle gelmediğimiz dünyadan, yine kendi irademizle gidemiyoruz. Öyleyse insana ve kainata, Allah için dost olana dost olalım.” Hüseyin Öztürk
Kitaplarda ve köşe yazılarında, yazının ya başına ya sonuna böyle sözler koyarlar. Sonra da söz kime aitse o ismi kaydederler.

Rahmetli dedem;
-“Elin arpasından, kendi kuru otumuz iyi” derdi. Ben de kendi yazıma kendi sözümü ilave edeyim de kimsenin alanına girmeyeyim istedim.

Evet, “Elbisenin yenisi, dostun eskisi iyidir” sözü, Antalya’dan dostum Zeki Bey’e ait.
Yalnız nasıl dostluksa, 20 küsur yıl önce hayatın inişli çıkış labirentleri yüzünden, irtibat kesilmiş ve bir daha da görüşememiştik.

Ben onu göremiyordum ama o beni gazeteden görüp, resmimle ve yazılarla yetinirmiş. Rahatsız etmemek için de arayıp sormazmış.
Geçenlerde aradı, 20 küsur yıldır sesini duymadığım, simasını da o yıllara ait olarak hatırladığım dostla konuştuk.

Sanki aradan bu kadar uzun yıl geçmemiş gibi ve daha birkaç gün önce görüşmüşüz gibi birşey oldu ve 20 yıllık boşluk kapandı.
Demek ki dostlukta esas olan;
-“Yüzlerin, sözlerin, menfaatlerin buluşması değil, ruhların kaynaşması ve ruhların birbirini sevmesiymiş.”

İnsanların geçimsizlikleri, ayrılıkları, gayrılıkları, kavgaları, tartışmaları, bölünmeleri, parçalanmaları çeşitli sebeplere dayanabilir.

Yalnız galiba esas sebep; ruhların birbirlerini sevmemesidir. Fiziksel özelliklerimiz çirkinleşse de güzelleşse de ruhlar birbirini sevmedikten sonra beş para etmiyor.
Tabi bir de “ön yargı ve peşin hükümlülük” müptelası var ki, tüm tartışmaların temelinde bu hâl yatmaktadır. Yani “Hüsn-ü zan” mümkün iken “Suizan’da” bulunmak gibi.

Suizan’da bulunmak şeytandandır. Şeytana aldanan kişilerin ruhları, temiz ruhları asla sevmez. Temiz ruhlar da şeytana dost olan ruhları sevmez.
¥
Mevlana da diyor ya;
-“Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Olur ya kalp durur, akıl unutur. Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne unutur.”
Yunus Emre’de; insanlara bedenlerindeki güzelliklerinden ve güçlerinden dolayı dost olmamış, ruhlarındaki temizlikten dolayı dost olmuştur.
¥
Bu yazıyı tasarlarken, bir dost telefonu da Medine’den geldi. Malatya Darende’de ikamet eden Hakkı hoca Mescid-i Nebevi’den arayıp;
-“Şu an Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in huzuruna giriyorum, selam söylüyor musun” dedi.
-“Allahüekber” dedim. “Bu nasıl soru, elbette salavatlarla birlikte Allah’ın selamını huzura varınca tevdi eyle” dedim.
¥
Aldığımız nefesi geri verdiğimize ve bedenimizi örten kefen de bir müddet sonra bizi terk edeceğine göre, bu dünyada bize ait bir mülk yok demektir.
Dostluk, kardeşlik, akrabalık ve hepsinden de öte, “din kardeşliği” gibi önemli bağları muhafaza etmek lazım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi