M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Laf Taşımak

Laf Taşımak

İnsanlar arasında olumsuzluğa yol açacak laf taşımak, toplum huzurunu bozan çirkin işlerdendir.
Buna, nemmamcılık veya koğuculuk da denir.
“Olumsuzluk” ifadesini özellikle kullandık.
Çünkü, insanlığa hizmet için faydalı söz aktarımı bundan müstesnadır.
Mesela, hile ve tuzak kuranları, zulüm ve haksızlık yapanları insanlara haber vermek, faydalı bir hizmettir.

***
 
Hemmam anlatıyor:
Hüzeyfe ile beraberdik. Huzeyfe'ye denildi ki:
“Bir adam Hazreti Osman'a söz taşıyor.”
Bunun üzerine Hüzeyfe, Hz.Peygamber (aleyhisseam)'ın şöyle buyurduğunu işittim, dedi:
“Koğuculuk yapan, Cennet'e girmez.”
Acaba, koğuculuk yapanlar ebediyen cennete giremeyecekler mi?
İslam alimlerinin bu konudaki yorumlarını şöyle özetleyebiliriz:
Fitne ve fesat çıkarmak, huzuru bozmak ve kötülük yapmak için laf taşımak, Allah’ın yasakladığı haram bir iştir.
Müslüman, bir haramı işlemekle, Cennet'ten mahrum olmaz.
Öyle olsaydı, her haram işleyenin akibeti aynı olurdu.
Cennet’e gidecek insan bulunmazdı.
Ancak, bu fiili işlerken Allah’ın haram kıldığını helâl saya­rak, Hz.Peygamber’in yasakladığını da küçümseyip kaale almayarak davranırsa, o taktirde kişi Cennet'e giremez.
Çünkü, burada itikadi bir sorun vardır.
Fakat, meseleye itikaden değil de amelen bakıldığında durum değişmektedir.
Bu fiilin haramlığını inkar etmeyip nefsine uyarak, gafletle veya cehaletle yaparsa, bu kişi sadece günah işlemiş olur.
Müminlerin günahkar olmaları, onları ebedi cehennemlik kılmaz.
Tevbe eder, affa mazhar olurlarsa azaptan kurtulurlar.
Tevbe etmeden ölürlerse de, günahları kadar azap çekerler.

***
 
Allah Rasulü bir gün ashabına:
“Size, kötü olanlarınızı haber vereyim mi?” dedikten sonra şöyle buyurdu:
“Koğuculukla dolaşıp insanlar arasını bozan ve temiz kimselere ayıp isnat edenlerdir.”
Unutmayalım, Rasulüllah efendimizin hitabı Müslüman olanlaradır.
Pek tabiidir ki, toplum içinde, fitneye, fesada, bozgunculuğa ve huzursuzluğa sebep olması bakımından koğuculuğun zararı oldukça büyüktür.
Elbette, bu tür zararın cezası da büyük olacaktır.
Nitekim, Yüce Allah Kalem Sûresi 11. âyetinde. Peygamber Efendi­mize şöyle hitab etmektedir:
“Çekiştireni, laf götürüp getireni (tanıma, dinleyip boyun eğme)”(Kalem,11).
Düşünebiliyor musunuz, Peygamberimizin tanımayacağı, dinlemeyeceği, kendisine değer vermeyeceği kimselerden olmak, bir mümin için ne büyük acı, ne hazin bir mahrumiyettir!

***
 
Bir adam, Halife Ömer b. Abdülaziz'e gelerek bir başkasının aleyhinde konuşmuştu.
Halife ona şöyle dedi:
"İstersen senin durumunu işleme koyalım; eğer söylediğin yalansa: 'size bir fasık bir haber getirince onu araştırın'(Hucurat,6) âyetindeki fasıklardan olursun; söylediğin doğruysa: 'diliyle iğneleyen, kovuculuk eden'(Kalem,11) âyetinde anılanlardan olursun... Ama işleme koymayalım dersen, o zaman seni affederiz..."
Adam: "N’olur beni affet ey Müminlerin Emiri! Bir daha aslâ yapmayacağım!" dedi ve gitti.
Bu, güzel bir ölçüdür.
Zaten, Kur’an; ölçülerin en doğrusu, en güzeli ve en hayırlısıdır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi