Kredi kartları patlamak üzere
Kredi kartı borcunun şakası yok. Ama maalesef kredi kartı borçlarımızı hafife alıyoruz, henüz kazanmadığımız parayı harcayarak günümüz gün ediyoruz. Eskiden çalışır para kazanır, kazandığımız paradan harcamalarımızı yapardık.
Şimdi, gelirimiz karşılamamasına rağmen önce harcamayı yapıyoruz, akabinde aylarca çalışarak o harcamanın borcun ifası için çabalıyoruz.
Merkez Bankası’nın bu yıl için enflasyon hedefi yüzde 5 iken, bankalar mevduata yıllık yüzde 5-8 arası faiz verir iken kredi kartı faizleri aylık yüzde 2,34. Enflasyonun yüzde beşlerden konuşulup da faizlerin yüzde otuzlardan konuşulduğu, farkın bu kadar acımasızca olduğu başka bir ülke yok.
Kredili mevduat hesapları faizleri kredi kartlarına rahmet okutacak oranda ama konumuz şimdi kredi kartları…
Kredi kartlarının tavan faizini de Merkez Bankası belirliyor. En fazla şu kadar faiz alabilirsiniz deyip bir oran belirliyor bankalar için, görünürde tüketiciyi kollar gibi görünüyor ama yıllık yüzde otuz faiz alabilirsiniz demek pek de tüketiciyi kollayan bir yaklaşım değil maalesef.
Tüm bankalar Merkez Bankası’nın belirlediği bu tavan faiz oranını (aylık yüzde 2,34) tepe tepe kullanıyorlar çünkü…
Bankalararası Kart Merkezi’nin en güncel verilerine göre kredi kartı sayısı bu yılın Ocak sonunda 55 milyona dayandı.
Halbuki bu rakam, çok değil, 2007 Ocak sonunda 32,5 milyon idi. Hızla kredi kartı alıyoruz, sahip olduğumuz kredi kartı sayısını arttırıyoruz.
Adetler artınca harcamalar da artıyor tabi. BDDK verilerine göre Mart 2007’de sadece bireysel kredi kartlarının borç toplamı 21,7 milyar TL iken 2013 Şubat sonu itibarıyla bu rakam 71,6 milyar TL’ye tırmandı. 21 milyardan 71 milyara...
Bu son derece, ama son derece vahim bir tablo. Bu hızla artmaya devam eden bir kredi kartı borç sarmalının sonu nereye varır bu iş nasıl sonlanır, düşününce aklı başında bir insanın ürkmemesine imkan yok.
Zıvanadan çıkmış bir tüketim toplumu haline geldiğimiz, gemiyi hesapsızca yürütmeye çalıştığımız çok açık…
Buna dur diyebilecek, kredi kartlarını dağıtan bankaların patronu olan kurumdur. Yani BDDK, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu. Kredi kartlarının tüketimi, borçlanmayı teşvik eden bol taksit seçenekleri gözden geçirilmeli, 100 liralık geliri olanın on tane 100 lira limitli kart sahibi olmasının engellenmesi gibi bir çok konu ivedilikle değerlendirilmelidir.
Kart adetlerinin, kredi kartı borçlarının böyle çılgınca artmasının, hele bu yüksek faiz oranlarıyla bu işin devam etmesinin imkanı yok. Bu işin sonu felaket…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.