İstanbul’da Adım Adım Said Nursi Paneli
İstanbul’da Pazar günü, “Adım Adım Said Nursi Günleri Paneli” var. Şimdiye kadar İstanbul’a, Bediüzzaman Said Nursi penceresinden hiç bakılmadı desem yanlış olmaz. Panel nerede ve saat kaçta? Bu konuda da bilgi verelim ve sonrasında Abdülkadir Menek’in İstanbul ve Bediüzzaman tespitleriyle söze devam edelim. İstanbul’da “Adım Adım Said Nursi Günleri Paneli,” Risale Akademi, AKAV ve Fatih Belediyesi işbirliği ile düzenleniyor. Panel 17 Mart 2013 Pazar günü 13.30-17.00 saatleri arasında Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde yapılacak.
¥
Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatında İstanbul’un çok ayrı bir yeri ve önemi vardır. Seksen iki yıllık uzun ve bereketli ömrünün farklı dönemlerinde, yedi sefer İstanbul’a gelen ve burada toplam olarak dokuz yıldan fazla kalan Bediüzzaman, bu dünya güzeli şehirde ölümsüz ve kalıcı izler bırakmıştır. 1907 yılının sonlarında ilk kez geldiği İstanbul’da çok büyük badireler atlatmış ve fırtınalı bir hayat yaşamıştır. Osmanlı Devleti’nin büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığı bu yıllarda, geçiş döneminin “selametle ve hasarsız” bir şekilde atlatılması için büyük gayret göstermiş ve müteaddit kereler yetkilileri ikaz etmiştir. Bu sırada yanlış anlaşılma ve bazı yetkililerin, O’ndan kurtulmak istemeleri sonucu, yolu hapishane ve tımarhaneden geçmiş, fakat kendi ifadesiyle; “Bu her iki mekteb-i musibetten de” diplomasını başarılı şekilde almıştır.
¥
Van’da din ve fen ilimlerinin birlikte okutulacağı bir Üniversite kurulması için İstanbul’a gelen Bediüzzaman, bu büyük maksadının peşini asla bırakmamıştır. 1911 yılının Haziran ayında İstanbul’a ikinci seyahatini gerçekleştiren Said Nursi, Sultan Reşad’ın Rumeli gezisine katılmıştır. Rusya’da iki buçuk sene süren esaretten firarla 1918 yılında geldiği İstanbul’da, İngilizler tarafından işgal edilmesine şiddetle karşı çıkmış ve yazdığı Hutuvat-ı Sitte eserini bastırarak bedava dağıtmış, halkın arasında kuvvetli bir ümidin ve direniş ruhunun uyanmasına vesile olmuştur. Bu arada “Dar-ül Hikmet-il İslamiye’ye” üye olarak seçilmiştir. “Kuva-yı Milliye” hareketini isyan olarak niteleyen fetvaya karşı çıkmış ve mukabil bir fetva yayınlayarak, Anadolu hareketinin “cihad” olduğunu söylemiştir. İstanbul’u işgal eden İngilizler, gemilerle getirdikleri alkollü içkileri, İstanbul halkına ve özellikle gençlere bedava dağıtmış ve bu dehşetli plan üzerine, Bediüzzaman’ın da içinde bulunduğu bir grup tarafından “Yeşilay Cemiyeti” kurulmuştur.
¥
Bediüzzaman’ın 25 yıl sürecek sürgün hayatı da İstanbul’dan başlamıştır. Elbet Üstadın İstanbul günleri bu kadar değildir. En geniş kısmı panelde anlatılacaktır. Şu kadarını söylemekle yetinelim. İstanbul’un yeniden ve manen fethinin yolunun; Risale-i Nur’daki manaların, hilafetin son merkezi olan bu şehirdeki fütuhatı ile yakından alakadar olduğu, göz ardı edilmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.