Müslüman kardinaller, kardinal Müslümanlar!
Bundan yıllar önce Vatikan’da gizli kardinaller olduğu ve bunlardan ikisinin de Müslüman asıllı olduğu rivayet ediliyordu. İçimizde Müslüman kisvesiyle yaşayan gizli kardinallerden bahsediliyordu. Kim hangi dini lidere kızıyor veya köpürüyorsa onu gizli kardinalliğe yakıştırıyordu. İçimizdeki bazı ulusalcılarla, diyalog meselesine kızdığından dolayı bazı cemaat liderlerini öyle görmek isteyen ve algılayan İslami kesimden bazı kimseler de bu kanaati paylaşıyordu. Peki! Hiç tersini düşündünüz mü? Yani Vatikan’da kardinal olduğu halde gizlice İslam’a inanmış ve iman etmiş, gönül vermiş papazlar hatta kardinaller olamaz mı? Neden olmasın? Ürdün’den Prof. Musa Geylani bir makalesini bu hususa ayırmış. Suudlu araştırmacı ve Vatikan uzmanı İsam Müdir de ‘kardinal Müslümanlar’ değerlendirmesine katılıyor ve Papa 16’ıncı Benediktus’un ne hastalığı ne yaşlılığı ne de sol gözünün körlüğü nedeniyle bu görevini bıraktığını aksine onun görevini bırakmasının arkasında yatan asıl nedenin gizli Müslüman kardinaller olduğunu ileri sürmektedir. Musa Geylani dostu Sıddık Mustafa’dan bir mektup aldığını yazıyor. Mektubunda Sıddık Mustafa, sabık Papa 16’ıncı Benediktus’un gizli bir sırra muttali olduğunu ve o sırra binaen istifa ettiğini savunuyor. Bu sır, Sinod Meclisi üyesi olan ve olmayan yaklaşık 30 kadar kardinalin Müslüman olduğunu öğrenmesidir. Kardinal Müslümanlar Papa’nın projelerini sekteye uğratmakta ve kendi aralarında da dayanışmaktadırlar.
¥
Musa Geylani (Keylani) bu kripto kardinal meselesine pek ikna olmuş görünmemektedir. Hazreti Peygamberin (S.A.V.) ‘tekarubu’z zaman ve tekarubu’l esvak (pazarların yaygınlaşması ve zamanın kısalması ve yoğunlaşması)’ kavramını kullandığını ve bu yönüyle ilk defa küresel köyden bahsettiğini ve bu anlamda ‘küresel köy (The Global Village )’kavramını üreten Marshall McLuhan’ı geride bıraktığını hatırlatan Musa Geylani, günümüzde hiçbir şeyin gizli kalmadığını ve çabuk ayan beyan olduğunu hatırlatmakta ve dolayısıyla gizli Müslüman kardinal ihtimaline pek yer vermemektedir. Bizde ulusalcıların kolaycılığının hilafına Musa Geylani, Sıddık Mustafa’nın tezine katılmamakta ve Müslüman olmaları halinde bunu gizlemeye gerek duymayacaklarını ve ortaya çıkıp Müslümanlıklarını ilan edebileceklerini ve Müslüman bir ülkeye sığınabileceklerini ve yerleşebileceklerini ifade etmektedir. Evet! Günümüzde gizlilik sürdürebilir olmaktan çıkmıştır. Lakin bu, ‘dünyada gizli saklı kalmamıştır’ anlamına gelmiyor. Dünyanın hâlâ gizlisi saklısı var ve mesela İhvan’ın önemli zenginlerinden ve finansörlerinden Yusuf Nida’nın ‘bazı sırlar benimle öteye gidecek’ dediği aktarılıyor. Böyle söyleyen çok sayıda insan var. Neden bunlardan bazıları da kripto veya çakma kardinaller olmasın? ‘Hiçbir şey gizli kalmaz’ demek ‘ahirete saklı bir şey kalmadı’ demektir. Bununla birlikte, iletişim teknolojilerin gelişmesi nedeniyle gizli saklının azalması vakıaya en yakın ihtimaller arasındadır. Bununla birlikte, Kardinaller ve Müslümanlar yazısında Musa Geylani yıllar geçince 16’ıncı Benediktus’un istifasıyla Müslümanların neler kaybettiğinin daha net anlaşılacağını savunmaktadır (http://m.alrai.com/article/570693.html ). Onun takıntısı da eski Papa’ya paye vermektir. Her ne ise.
¥
Sıddık Mustafa 30 kadar kardinalin gizli Müslüman olduğunu söylemesine mukabil Suudi Arabistanlı İsam Müdir, VatiLeaks olarak tarihe geçen Vatikan sızdırmalarının arkasında gizli Müslüman olan bazı kardinallerin olduğunu ileri sürüyor. Belgeleri sızdıranlardan birisinin Müslüman olduğunu ve onunla birlikte gizli Müslüman olan üç kişinin Papa tarafından ortaya çıkarılmaya çalışıldığını ve üç kişiden Müslümanlığını ilan eden zatın olaydan sonra Güney Afrika’ya yerleştiğini ileri sürüyor. Daha önce de İsam Müdir, Vatikan’da 35 kadar piskopos ve üst rütbeli papazın İslam’a girdiğini söylemiş ve Vatikan’ı iddiasını tekzibe çağırmıştır. İsam Müdir bu iddiasını 6 yıl önce gündeme getirmişti. İsam Müdir ayrıca Papa 16’ıncı Benediktus’un 2006 yılında Regensburg’da yaptığı tarihi konuşmanın da bir öfke nöbeti sonucu geldiğini ve bu bilgiye istinat ettiğini ileri sürmektedir. Vatikan labirentlerinde neler oluyor?
Kilisenin sübyancılık gibi skandallarla çalkalandığını ve papazların ve Papalığın hâlâ bu skandalları örtbas etmekle meşgul olduğunu hatırlatmaktadır. Kilise skandallar altında inlerken İsam Müdir bir çağrıda bulunuyor: Katolikleri, Papa’ya ve papazlara tapınmaktan Allah’a kulluğa yönlendirmek ve çıkarmak gerekiyor. Reb’i Bin Amir, Pers Komutanı Rüstem’e niye bu topraklara geldiklerini sorduğunda şöyle cevap vermiştir: Sizleri kula kul olmaktan Alllah’a kul olmayı öğretmeye ve dünyanın darlığından ahiretin genişliğine çıkarmaya geldik. Kur’an, genel anlamda Ehl-i kitap hakkında şöyle buyurur: “( 9:31) Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih’i rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek Tanrı’dan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka tanrı yoktur. Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.” Kilise fıtrata karşı gelmenin bedelini aksiyle tokat yiyerek ödüyor. Tanrılık katına çıkmak isterken sefalete düşmüştür. Fıtrata aykırılık iffetsizliğe dönüşmüştür. Kilise günahlarının altında inlemekte ve çatırdamaktadır. İslam’dan başka kurtuluş kapısı da yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.