Erken nevruz!
Nevruz “yeni gün” demek.
Güneşin koç burcuna girdiği rûmî martın 9. günü, 21 veya 22 Mart günü… Bugün artık mevsim yüzünü bahara döndürmüştür. Çiçekler açmış, hava belli nisbette ısınmıştır. İşte bu gün açan bir çiçek vardır ki, onun adı da “nevruz”dur.
Pir Sultan Abdal, “nevruz”u şöyle anlatıyor:
Sultan nevruz günü canlar uyanır
Hâl ehli olanlar nura boyanır
Muhip olan bugün ceme dolanır
Himmeti erince nevruz sultanın
Pir Sultan anlatıyor da, hani o devrinin “kızılbaş” şairlerinden ya, haydi diyelim bu “kızılbaş bayramı”dır, “alevi bayramıdır”!
Demekle olmuyor ki!
Alın size kopkoyu sünni Hasankale’den Nef’î’den bir beyit:
Erişdi bahar oldu yine hemdem-i nevruz
Şad etse nola dilleri cam-ı Cem-i nevruz!
Nef’î’nin bu şiiri nereden? Meşhur “nevruziye”sinden! Osmanlı şairleri, nevruz münasebetiyle şiirler yazarlar ve bunları da başta padişah olmak üzere, devlet erkânına sunarlardı. Nitekim Nef’î de bu şiiri Sultan Murad’a sunmuş. Demek oluyor ki, 4. Murad devrinde, nevruz kutlamak sarayın mutadı imiş.
Nevruz, İran kaynaklı bir nevi “bayram”. Biz “bayram” kelimesinin tahsisen, dinle ilgili olduğunu, bu yüzden de bir müslümanın bu kelimeyi olur olmaz yerlerde kullanmaması gerektiğini düşünüyoruz. İşin içinde kut, kutsallık, mübareklik varsa, bu böyledir.
Nevruz eskiden beri halkın âdet haline getirdiği bir gündür. Türklerin, Farsların, Kürtlerin ve bu kavimlerle birlikte yaşayan toplulukların bir nevi bayramıdır.
Sovyet döneminde, dinle mücadele esas olduğu için, müslümanların Ramazan ve Kurban bayramları engellenmiş, nevruz ise, İslâmla ilgili bulunmadığından serbest bırakılmıştır.
Halen de, Türkistan cumhuriyetlerinde nevruz tatildir, epey görkemli kutlanır. Bazı ülkelerde bir günden fazla tatildir hatta!
Bu binlerce yıllık gün, nasıl olduysa oldu, 90’lı yıllarda “Kürt bayramı” oluverdi!
Nevruzu unutmuş olan devlet erkânı, önce şaşkınlık yaşamadı değil. Oysa Osmanlı geçmişini bilmek bile yeterdi!
Sonra devlet de ayıldı ve 21 martla ilgili toplantılar, gösteriler düzenlenmeye başlandı. Bu sefer de nevruz Türk bayramı olarak lanse edildi!
Beyler, bu gün bir kavme mahsus değildir. Yaygın bir coğrafyada yaşayan bütün halklarındır. Eğer ille de bir menşe aranırsa da, İran’ın, Farslarındır.
Nevruzdan kimlik inşası için faydalanmak zarureti içindeyseniz, bu günü değerlendirmek istersiniz. O zaman, günü gelmeden veya günü geçince kutlarsınız! Çünkü tatil olmayan bir günde kalabalıkları toplamanız mümkün olmaz!
Nitekim, dün, yani pazar günü, İstanbul’da uzantı partisi böyle bir işe girişti.
Nevruz yeni gün ya, baharın müjdecisi ya. Dün hava da aksine tam tersini söylüyordu!
Tabiatın bu uzantılara söylediği şu: “Nevruz Kürt bayramı imiş! Yalanın batsın!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.