Halkına Hizmet Edenler
ABD Başkanı Barack Obama'yı, İsrail ziyareti sırasında 5 bin polis koruyacakmış!
Bu haberi okuyunca irkildim.
Şüphesiz, üst düzey yöneticiler, her daim süikast riskiyle yaşarlar.
Bu yüzden, korunabilmeleri için olağanüstü güvenlik tedbirleri alınır.
Bu tedbirlere rağmen hiç süikast olmaz mı, olmamış mıdır?
Hem de çok!
Onun için liderler, kuşku ve korku içinde yaşarlar.
Ancak, Allah'a inanan ve ilahi takdire boyun eğen devlet adamları bundan beridir.
***
Tarih boyunca, peygamberler de dahil büyük devlet adamlarının çoğuna suikastler düzenlendiğini biliyoruz.
Son Peygamber Hz.Muhammed aleyhisselam'a da, bir kaç kez süikast düzenlenmiştir.
Ama O, bunların hepsinden, cesareti, feraseti, şecaati, cengaverliği ve Allah'ın yardımıyla kurtulmuştur.
Bunlardan birinde, bir yolculuk sırasında Efendimiz (sav) kabilesinden uzak bir yerde dinlenmektedir.
Gavres isminde cesur bir kabile reisi, kimseye gözükmeden Hz.Peygamber'in yanına kadar sokulur.
Elindeki kılıcını Rasulüllah'ın üzerine kaldırarak:
“Seni benim elimden kim kurtaracak?” diye bağırır.
O anda uykudan uyanan Hz.Peygamber hiç tereddüt göstermeden, endişe ve korku duymadan:
“Allah!..” diye cevap verir.
Ve arkasından şöyle dua eder:
“Allah’ım! Dilediğin bir şeyle beni ondan kurtar.”
O anda süikastçi Gavres, ansızın yere yuvarlanır.
Bu defa elindeki kılıcı, Allah Rasulü'nün eline geçmiştir.
Şimdi de sıra O’ndadır ve sorar:
“Söyle bakalım! Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?”
Gavres, şaşkınlık ve pişmanlık içindedir:
“Beni kurtaracak kimse yok!..” der ve Rasulüllah'tan eman diler.
Efendimiz de, daha birkaç saniye önce canına kasteden düşmanını affederek oradan çekip gitmesine izin verir.
(Buhârî,Cihad,84/Megâzî,31; Müslim,Fezâil,13).
***
Rasulüllah, iyi bir savaşçı ve disiplinli bir komutan olduğu kadar, aynı zamanda çok müşfik ve kavmine hizmet etmeyi seven bir liderdi.
Bir gün, Efendimizin karşısına gelen bir elçi, heyecan ve korkudan tirtir titremeye başlamıştı.
Rasulüllah ona; telaş etmemesini, sakin olmasını söyleyerek;
"Ben, Mekke'de kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum" buyurmuş ve büyük bir tevazu örneği sergilemişti.
Yine bir gün, sahabelerin de bulunduğu bir ortamda başka bir elçi daha gelmişti.
Efendimiz de o sırada su dağıtmaktaydı.
Gelen Elçi, Rasulüllah'ı tanımadığı için, ayaktaki su dağıtanı hizmetçi sanarak ona sordu:
"Bu kavmin efendisi kimdir?"
Sahabeler birbirine bakarken onların bir şey söylemesine fırsat vermeden Efendimiz cevap verdi:
"Seyyidül kavmi hâdimuhum/Halka hizmet eden, halkın efendisidir."(Camius-Sağir,2/35; Keşful-Hafa,1/462)
Rasulüllah bu veciz sözüyle, hem bu kavmin efendisinin kendisi olduğunu, hem de bir kavmin efendisinin o kavme hizmet etmesi gerektiğini bildiriyordu.
***
Halkına hizmette şüphesi olmayan, yönünün ve yolunun doğru olduğuna inanan liderler, güven içinde yaşarlar.
Her saniyesini evham içinde geçiren ve herşeyden korkan insanlar ise, her gün ölür.
Ama, ölüme inanan ve Yaratıcısına karşı sorumlu olan kimseler bir defa ölürler.
[email protected]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.