Bir yanda Erdoğan diğer yanda Ergenekon!..
Grup toplantılarıyla dolu bir gün…
CHP-MHP Ergenekon Koalisyonu…
Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu, iki “kafadar”, Ergenekoncuları “ölesiye” savundu!..
Sağ Kemalist ve Sol Kemalist!..
Hele Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasında mahkûmiyet isteyen yani “görevlerinin gereğini yerine getiren” savcılara öyle pis tehditler savurdu ki…
“Bunlar muhalefetteyken böyle yapıyorlarsa, iktidar ellerine geçtiğinde neler yapmazlar?” diye düşünmeden alamadık kendimizi!..
Allah korusun!..
Allah bu milleti bu zihniyetin iktidarından korusun!..
Allah bu milleti bu zihniyetin şerrinden korusun!..
•
Her kafada bir hesap…
Devlet Bahçeli, bir yandan “kasetleri” düşünüyor; diğer yandan “koltuğunu” ve “çaresizliğini…”
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın koltuğuna oturuşundaki “biçimsizliğin” altında eziliyor…
Ağır baskı altında Kemal Efendi…
Bir yandan “Farklı görüşlerin ifade edilmesi zenginliğimizdir” diyor, diğer yandan parti içindeki çatlak seslere ‘diş’ gösteriyor…
Selahattin Demirtaş ‘filan’ derseniz; terör bittiğinde yok olmaya mahkûm…
•
Meclis içi muhalefetin durumu içler acısı…
Her birinin tonla sabıkası var…
Ne kötü bir muhalefet, ne hazin bir tablo.
Bu üç ismi alt alta, üst üste, yan yana, arka arkaya dizin…
Tekli, ikili, üçlü, bir yerlere yerleştirin…
Bunlardan herhangi birinin tek başına iktidar olduğunu düşünün…
Ya da koalisyonda bir araya geldiklerini…
Mesela bir CHP-MHP koalisyonunu düşünün…
Bunların yönettiği ekonomiyi, sağlığı, eğitimi...
Mesele o kadar net ki; Silivri’deki “terör sanıkları”na destek için gelenlerin tamamı CHP-MHP koalisyonunu istiyor…
Milletin emanet ettiği silahları millete çeviren bu güruhun, Devlet Bahçeli-Kemal Kılıçdaroğlu ikilisine böylesine muhabbet duymasının sebebi açık değil mi?..
Bu ikisi; Sağ Kemalist ve Sol Kemalist!..
Sağ Kemalist, Mezhepçi Kemalist ve Kürtçü Kemalist!..
•
Tablo net; Silivri’deki güruh, PKK’nın silah bırakmasını asla ve kat’a istemiyor…
Çok açık; CHP, BDP ve MHP de istemiyor!..
Niçin?..
Basit; bu üç parti “PKK terörünün olmadığı” bir ortamda neyi siyaset malzemesi yapacak?
CHP için Kemalizm’in altıncı oku laiklik, malzeme olmaktan çıktı…
Kemal Kılıçdaroğlu neyi kullanacak?..
Neyi istismar malzemesi yapacak?
•
Kemal Kılıçdaroğlu, ya “gidecek” ya “götürülecek…”
Yerel seçimlerin ardından, CHP’de büyük kavga var…
PKK terörü tehdit olmaktan çıkarsa Erdoğan karşısında bu sefer her zamankinden ağır bir yenilgi kaçınılmaz olur...
PKK bitti mi, Kemal Efendi de bitti, ne hazin bir durum!..
•
Muhterem Devlet Bahçeli için de yolun sonu görünüyor…
Feleğin çemberinden görünen bu; yolun sonu!..
İç çekişmeler had safhada, Muhterem Bahçeli il başkanlıklarını “kapatıyor”, kapatılan başkanlıklar birbiri ardına mahkemelere başvuruyor…
İktidardayken zayıf buldukları bakanları filan döverlerdi, şimdi Bahçeli yönetimine dava açan il başkanlarını dövecek hal de yok…
Muhterem Bahçeli; ekonomiden mi iyi anlar, eğitimden mi, sağlıktan mı, ulaştırmadan mı?..
Hangi konuda ne diyebilir, millet hangi konuda kendisinden bir şey bekleyebilir?..
Bir terör meselesi var; Öcalan’ı affetmeyeydi iyiydi!..
“İmzamın arkasındayım. Öcalan’ı affettik, ama uslu durması kaydıyla!” filan dese de boş!..
Öcalan’ı affetmesinin ardından, Bahçeli iktidardayken, tam 22 vatan evladını katletmiş PKK!..
PKK rahat durmamış da, ne yapmış Muhterem Bahçeli?!..
Lâf!..
•
Mevzu o kadar net ki…
Bir yanda Sayın Erdoğan var, öte yanda diğerleri…
Sayın Erdoğan “Kan Tâcirleri” ifadesini kullandı dün…
“Kan devam etsin ki biz de devam edelim!” diyenler için…
“Kan Tâcirleri!..”
•
Muhterem Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun Ergenekon’dan müebbet istenenleri savunurken sergiledikleri “dayanışma” bunu bir kez daha gözler önüne serdi…
•
Duayla bitirelim:
Allah bu aziz milleti CHP-MHP iktidarından korusun!..
Korkuyorum bu zihniyetten!..