Nuh’un gemisine sığınmak -2
Her gecenin bir sabahı vardır ama bizler uzun gecelerden geçmekteyiz. Bu uzun gecelerde bulunduğumuz ortamdan uzaklaşmak ve Nuh’un gemisine koşmak istiyoruz. Sağanak sağanak yağıyor karanlık:
• Bir yanda öldürülen, zulme uğrayanlar;
• Bir yanda yalan, gıybet, fitne ve fesat ile insanlar arasında huzursuzluk ve güvensizlik çıkartanlar;
• Şehvet ve israf ile hayatı pespayeleştirenler;
• Sarhoş olduğu halde trafikte canavara dönüşenler;
• Bir yanda paraları ile insanlar üzerinde sulta kurmaya çalışanlar;
• Ezilenler ve ezenler, ayaktakiler ve ayaklar altındakiler;
• Allah’ın dinini beş kuruşluk para karşılığında satanlar.
Kötülüğün müşteri bulduğunu görünce, evinizi bir gemi gibi görüp buraya sığınmak istiyorsunuz. Çünkü üzerinize bulaşan her kötülük bir huzursuzluk ve mutsuzluğa yol açıyor. Çünkü bilinen bir gerçektir; yaşanan her cürümün içinde bir haram ve her haramda bir huzursuzluk ve mutsuzluk vardır.
Böyle bir ortamda hepimiz geleceğimizi, yani ahiretimizi zarara uğratma, boşa çıkartma korkusuna kapılıyor ve bizi kendine çekmeye çalışan fitne ve kötülüklerden kaçarak, Nuh’un gemisine, Yusuf’un zindanına, Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) konakladığı o mağaraya sığınmak istiyoruz. Çünkü başımızı hangi tarafa çevirsek karanlığın kanatlarına değiyor ve irkiliyoruz. Hayatın kirlerinden, öğüten tasallutundan kurtulmaya mecburuz. Bunun için kötülükten iyiliğe koşmalı ve buraya tutunmalıyız.
İyileri taşıyan bir gemi, saklayan bir zindan, sığınılan bir mağara her zaman bulunur. Yeter ki başınıza gelenler Allah için olsun. Payınıza da hayat denen bu imtihan yerinde düşen bir küçük “ah!..”, yüksek bir “af!..” ya da çığlık olsun.
“Nuh’un Gemisi” peygamberimizin getirdiği dinin hikmet pınarından çağlayan bir hükümler manzumesi olduğu gibi, hayatı ile suladığı verimli ve huzurlu bir vahadır da aynı zamanda.
Çünkü gemidekiler, yalan, gıybet, şirk, haksızlık, nefret, intikam, küfür, isyan ve benzeri bütün kötülükleri kıyıda bırakıp, Allah’a teslim olmuş ve müjdeli bir sona doğru yol almışlardır.
Yeryüzünde zulüm edenlere bir korku salar bu gemi. Onların küçümseyici ve alaycı bakışlarının arkasında geçmiş bir hikâyeden gelen çağrıyı duyar, çığlıklardan sağır olurlar sanki. Bu çehrelerin karardığı o günde yavaş yavaş ilerler gemi.
Bizler gemilerimizi karada yapmaz isek, o tufanın müjdeli haberi ulaşmaz ise kıyılara ve kötüler kötülüklerini bırakmazlarsa, bu gemi de birlik (tevhit) içinde olmazsa selamete çıkamayız.
Bir gemi inşa etmiyor ve bu gemide yer almıyorsak sorumluyuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.