MHP Görevini Yapıyor!
Adına, ister “çözüm süreci” deyin, ister “barış süreci”…
Bu süreci başlatmak gerçekten zordu ama bitirmek daha da zor!
Çünkü, hasmane duyguları silip atmak kolay değil!
Zannediliyor ki, işler tıkır tıkır yürüyecek!
Belki bu “imkansız” değil, ama sanıldığından daha zor olacak.
Niye mi?
Hikayedeki gibi her iki tarafın da “kuyruk acıları” var.
Ve bu acıları evirip çevirip gündeme getirenler, her vesileyle hatırlatıp canlı tutanlar var.
Haksızlar mı?
Tabii ki değiller.
Hele “ocağına ateş düşenler” için, bu acıları unutmak hiç kolay değil!
***
Bu sürece “destek vermiyor” diye, MHP’yi eleştiri yağmuruna tutuyorlar.
Oysa, MHP görevini yapıyor!
Zira, tarihi misyonu böyle davranmasını gerektiriyor.
MHP’nin varlık sebebi bu.
Şayet, birileri “Kürt kimliği” ile karşınıza çıkmışsa, MHP’nin “Türk kimliği”ni savunarak buna karşı çıkması gayet normal!
Tabii ki, bu anlayış ve ısrar sürdükçe de, hasmane duygular köpürerek devam edecektir.
Peki, süreç “başarı” ile sonuçlanırsa, “kimlik siyaseti” sona erer mi?
Yiğit Bulut gibilere göre sona erer ve MHP de kapanır!
Çünkü, bu Parti’nin varlık sebebi ortadan kalkmış olacaktır!
Böyle bir sonuç yaşanır mı?
Ben, pek ihtimal vermiyorum.
***
Nedenini söyleyim:
Birileriyle “barış” yapmak demek, onlarla “dost” olmak demek değildir.
PKK silahı bırakabilir.
Yurtdışına da çekilebilir.
İsmini de değiştirebilir.
Ama bunlar, “PKK mücadeleyi bırakacak” anlamına gelmez.
Esasen, bugüne kadar PKK’yı kullanan “dış mihraklar”, “şer güçler” veya “derin ilişkiler”, farklı bir isim altında örgütlenen başka taşeronlar bulacaklardır.
Bulamıyorlarsa, yenisi kuracaklar ve onu da örgütlemeye çalışacaklardır.
Türkiye’nin, bölgedeki stratejik önemi arttıkça, sanayisi ve ekonomisi geliştikçe, siyaseten güçlenip küresel aktör olma yolunda ilerledikçe, hasımları daha da çoğalacaktır.
Tabii, bu güçle doğru orantılı olarak, Türkiye’nin hasımlarıyla mücadele gücü de artacaktır.
Bu sebeple, çelme takmak isteyenler açıktan değil, sinsice kurduğu tuzaklarla Türkiye’yi bir kaşık suda boğmaya devam edeceklerdir.
“İç dinamikleriyle kolay teslim olmayan bir Türkiye” bu yüzden çok önemlidir.
***
Ben, MHP’nin ırka dayalı “kimlik” eksenli karşı çıkışını onaylamasam bile, tepkisinin kendi içinde tutarlı olduğunu düşünüyorum.
Bu karşı duruş, Türkiye üzerinde hain tuzaklar kurma peşinde olanlar için de bir uyarı anlamı taşımaktadır.
Esasen bu, eğer iddia edildiği gibi varsa bir “pazarlık”, bu pazarlığı yapan “devlet” veya “hükümet”in de elini güçlendirmez mi?
Üstelik, bu tür muhalif seslerin çıkması, “demokrasi”nin de doğal bir sonucu değil midir?
Halkı tahrik ve kalkışmaya yöneltmedikçe, tepkilerin de bir anlamı ve yararı olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
Kan ve Gözyaşı duracaksa, bunlara da göğüs germeye ve sabır göstermeye değer.
[email protected]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.