Baro ve CHP Dışarıda Kalmamalı Ama…
Akan su mecraını bulmaya, Türkiye normalleşmeye başlamıştır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun son “başörtüsü” kararı ile Meclis’te “başörtüsü”ne imkan veren içtüzük değişikliği kararı bunun açık göstergeleridir.
***
Önce Danıştay kararına değinelim.
Başörtülü bir avukat hanım, Türkiye Barolar Birliği'ne başvurarak Avukat kimliğinin yenilenmesini talep ediyor. Ancak, başörtülü fotoğrafı yönetmeliğin 20.maddesine aykırı bulunarak reddediliyor. Avukat hanım da, Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. maddesinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açıyor.
Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, 20. maddedeki ''Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar'' düzenlemesindeki ''başları açık'' ibaresinin yürütmesini oy çokluğu ile durdurarak Avukat hanımı haklı buluyor.
Yasakçı Türkiye Barolar Birliği durur mu? Hemen, Danıştay 8. Dairesi'nin kararına itiraz ediyor. Başvuruyu görüşen, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı oy çokluğu ile reddederek başörtülü Avukat hanımın haklılığını teyit ve tescil ediyor.
Hak ve özgürlükleri savunma makamında olan ve öncelikle üyelerinin hak ve özgürlüklerini savunması beklenen Baro’yu görüyorsunuz değil mi? Nasıl da, hak ve özgürlükleri kısıtlayan veya yok eden yasakları savunuyor!
Şu savundukları Yönetmeliğin 20.maddesine bakın: ''Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar...'' Demek ki, başları kapalı olarak görev yapan avukatlar, mesleğe yaraşır değillermiş! Bu komik düzenlemeye kargalar bile güler!..
Bir de bu adamlar “sosyal demokrat” ve “aydın” geçiniyorlar! Allah’a şükür ki, insaf ve iz’an sahibi Danıştay Kurul üyeleri bu komikliğe “dur” dediler, tebrik ve şükranlarımızı sunuyoruz.
***
TBMM’deki iç tüzük değişikliğine gelince, normalleşmenin bir diğer görüntüsü de budur. Gerçi, henüz değişiklik gerçekleşmemiştir ama CHP haricindeki partiler anlaştığına göre tamam sayılır.
Bilindiği gibi, mevcut iç tüzükteki 56.madde şöyleydi: "Başkanlık kürsüsünde Başkan, beyaz kelebek kravat ve siyah yelek üstüne siyah fırak giyer. Görevli kâtip üyeler de, koyu renk elbise giyerler. Genel Kurul salonunda yer alan milletvekilleri, bakanlar, TBMM Teşkilatı memurları ve diğer kamu personeli ceket giymek ve kravat takmak zorundadırlar. Bayanlar tayyör giyerler. Görevlilerin kıyafeti Başkanlık Divanınca tespit edilir."
Şimdi yapılacak yeni düzenlemede ise; başörtüsüne ve kadın milletvekillerinin pantolon giymesine engel teşkil eden bu maddenin değiştirilmesi öngörülüyor. Ak Parti, MHP ve BDP buna destek verirken CHP’nin karşı çıkması benim için hiç sürpriz değil!..
Halbuki, düzenlenecek bu özgürlükten CHP’liler de yararlanacak! Çünkü, daha önce CHP’den engelli Milletvekili Şafak Pavey için bu yönde bir düzenleme yapılması gündeme gelmiş ancak yaşanan tartışmalar üzerine değişiklik gerçekleştirilememişti. Şimdi, başörtüsüyle birlikte pantolon da serbest olurca Pavey de rahatlayacak.
***
Her fırsatta, hak ve özgürlüklerin savunucusu olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, hiç olmazsa bu konuda sözünün arkasında dursa da, kendisine “yine çark etti” diyenleri bir defa olsun mahcup edebilse!... Ama hayli zor.. Zira, CHP’li bir milletvekili daha ilk günden bu özgürlükçü düzenlemeyi “ömürcek kafalılık”la itham ederek çağdışı zihniyetlerini açığa çıkarıverdi!..
Engeller olsa, karşı çıkanlar bulunsa da, doğru yolda yürümeye devam etmelidir. Evet, akan su mecraını bulmaya, Türkiye normalleşmeye başlamıştır.
[email protected]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.