Ergenekoncularla @sarseven twitter adresi üzerinden sohbet ediyoruz.
Çoğu atışmaya varıyor bu sohbetlerin.

Zira, bu adamlarda tiksindiğim bir bakış açısı hâkim.
Bu memlekette çoğunluğu teşkil eden “yerli” unsurlara karşı kin, nefret dolular.
Milletin çocuklarını hâkir görmeye devam ediyorlar!

Düne kadar “kapıcılık” yaptırdıklarının oğulları, torunları bir yere geldi ya, tepkileri buna…
“Hacı, Hoca” gibi sıfatları “alay” mevzuu olarak kullanmaya çalışıyorlar, ağızlarının payını aldıklarında da hakaretlere hatta tehditlere başvuruyorlar!..

Bu adamların, biraz da muhafazakar takımının hâlâ üzerinden atamadığı “ezik” ruh halinden cesaret aldıkları ortada.

Bazı muhafazakarlar, işlerinin ehli oldukları için değil de “sırf destekledikleri siyasi akım güçlendiği” için bir yerlere geldiler.

Mesleğinin hakkını vermemiş, önemli bir işe imza atmamış, “Evet efendim, sepet efendim!”, “Sağlığınıza duacıyım efendim!” ayaklarıyla bir yerlere gelmiş ruhsuz çapsız -kimi- muhafazakarlar farklı hesaplar içine giriyorlar.

Bu ‘kikiri mikiri’ muhafazakarlarda, “Gün olur devran döner, bizimkiler baştan iner!” korkusu hakim.

Meşruiyet problemi olan bu zatlar, Ergenekoncu takımı karşısında öylesine eziliyor ve büzülüyor ki…

Karşı taraf haddi olmayan cür’eti buluyor!.
Kimsiniz oğlum siz; bu ne cür’et!..

Silivri’yi basan, hakim ve savcıları sülaleleriyle birlikte öldürme tehdidinde bulunan, duruşmaların yapılmasını engelleyen “güruh” bu cesareti nereden alıyor!..
•
Bu adamlar, Silivri’de resmen anayasal suç işlediler!..
Tribünden para attı diye taraftar mimleyen devlet, Silivri’deki “teröre” sessiz kalmayacaktır!..

Kameralar çekimdeydi o esnada, kimileri suratlarını gizledi ama çoğunun kimlikleri tespit edildi!..

Yargının görev yapmasını engellemek suretiyle Anayasal suç işleyen bu adamları “yargılamak” hukuk devletinin gereğidir!..
Dün Meclis’teydik…
Konu hakkında ilgililerle görüştük…
Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ şu sözlerle teminat verdi:

“Hukuk devletinde zorbalık ve eşkıyalığa geçit yoktur. Birkaç bin kişiyi bulanın mahkeme bastığı bir düzen eşkıya düzeni olur. Böyle bir şeye de asla müsaade etmeyiz. Bu açık bir baskındır. Gereği yapılacaktır.”

Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’le de görüştük…
Sayın Ergin’in açıklaması da özetle şöyle:
“Sergilenen maalesef tam manasıyla zorbalıktır. Anayasa’nın ve ceza kanununun ilgili maddeleri çok açık bir şekilde ihlal edilmiştir. Yapılanları esefle kınıyorum. Mahkeme heyetine karşı takınılan tavır, ortaya konulan üslup çok çirkindir. Yargılama faaliyetlerini yapılamaz hale getirmek, hukuk devleti anlayışının seyirci kalamayacağı bir tavırdır.”

Ve İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler:
“Yakmak, yıkmak, tehdit etmek vesaire… Bunlar zorbalıktır. Yargılamanın sağlıklı işlemesi için gerekli tedbirleri aldık ve almaya da devam edeceğiz. Savunma yolları açık, temyiz yolları açık… Bunlar varken, öyle grupları getirip, yargının işleyişini engellemeye çalışma gibi bir durum olursa ki olan budur, zorbalık olursa, hukuk devleti bunun gereğini yapar. Yapacaktır.”
•
Evet, önemli olan Adalet’in tecellisi.
Silivri’deki “teröre” göz yumarsanız, tribün “terörü”ne karşı söyleyeceklerinizin etkisi azalır!..
•
Demokratik kitle eylemlerine evet.
“Benzin zamlarına hayır!” eylemi düzenlensin, hemen geleyim.
“Banka soygunlarına hayır!”, hemen.
Eyleme evet ama şiddete hayır!..
Teröre hayır!..
Teröriste hayır!..
Zorbalık ve eşkıyalığa hayır!..
•
Her kalabalık toplayanın mahkeme bastığı bir düzene “hayır!”