Armudun Sapı Üzümün Çöpü
Armudun sapı çok önemlidir. Sap olmadan Armut olmaz. Ama armut yenildikten sonra sap bir işe yaramaz ve çöpe gider.
Üzümün salkımı da çok önemlidir. Üzüm yenildikten sonra salkım çöp olur ve gideceği yer yine çöptür.
Bizde muhalefet, armudun sapıyla, üzümün çöpüyle uğraşıyor. Ne yazık ki, iktidarın karşısında memleketi ve milletini tanıyan bir muhalefet yok.
Sadece iktidarın karşısında olsa iyi, bu kesimlerin dünyadan da haberi yok. Mikrofon ve kameralara efelik yapıyorlar.
Yeni gelinlerin çeyiz sandıklarını gözledikleri gibi koltuklarını gözleyip duruyorlar. “Aman birisi sandığı açıp da çeyizime dokunmasın” diye.
İktidarın propagandasını tabii ki severek yaparım. Yalnız niyetim iktidar övücülüğü değil, bir hakkı teslim etmektir.
¥
Elini vicdanına götürebilen ve “Hak ve haklıdan” yana olanlara; “kim üzüm yemek istiyor, kim bağcıyı dövmek istiyor” diye aklıma geliverenleri sıralamak isterim.
Muhalefet demek; öfkelenmek, küfretmek, hakaret etmek, yapılan bütün işleri inkâr etmek, yok saymak ve benzeri davranışlarda bulunmak değildir.
Muhalefet etmek kolaydır. Ama; “Haydi aynı işi sen yap” denildiğinde; “Bu kadar oyu ben mi aldım diye kaçarlar. O zaman alınan oya saygı duymak gerekir.
Şimdi;
Bir kere dünya çapında bir hak ve haysiyetimiz var. On yıl öncesine kadar neredeyse bütün ülkelerin elçiliklerinde vize kuyruğu beklerken, bugün 70 ülkeden vize kalktı.
Müteahhitlik hizmetlerinde Çin’den sonra dünyada en fazla iş yüklenen ülke olduk. Binlerce insan iş sahibi oldu.
On yıl öncesine kadar Türkiye’nin yüzüne bakmayan ülkeler, heyetler halinde buralara kadar gelip; “Bizim ülkemizle iş birliği yapın” diye her imkânı önümüze sermekte.
Dış dünyada en iyi şekilde örgütlenmiş beş ülkeden birisi olma yolundayız. Bunu yurtdışına çıkan her vatandaş rahatlıkla görebilir.
¥
Sadece TİKA’nın yaptığı hizmetlere maalesef muhalefet partilerinin ve muhalefet eden diğer kesimlerin hayali yetişemez.
Ne zaman hangi ülkeye gitsem ve orada bize ait bir miras görsem, mutlaka TİKA el atmış ve kaybolan mirasımıza sahip çıkmış buluyorum.
TİKA hakkında çarpıcı bir rakam vermek isterim.
TİKA 1992 ile 2002 yılları arasındaki 10 yılda, faaliyet gösterdiği ülkelerde toplam proje sayısı 2 bin 241 imiş.
2002 yılından 2012 yılına kadar ise TİKA aracılığıyla 10 bin 150 “uygulanmış” projeye ulaşılmış ve hummalı bir faaliyet sürmekte.
Türkiye’de ise yine bu on yıl içerisinde 3 bin 750 tarihi eserin onarımı yapılmış. Memleketimizin neresine gidilirse gidilsin, bu eserleri görmek mümkündür.
¥
Muhalefettekilerin bilmediği bir başka gerçek şudur. “Bu millet Tevhid toplumudur” ve “Tevhid’e” sahip çıkan bir iktidar vardır ortada.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.