Kılıçdaroğlu ve Bahçeli nasıl bir oyuna geldiklerinin farkındalar mı aceba!

Bir “Akil adam” hikayesi, CHP ve MHP liderlerinin kafasını karıştırmaya yetti de arttı bile..
Ortada 63 kişi dolaşıyor, CHP ve MHP de onların peşinde koşuyor.. Akıllıca kurgulanmış bir plan..
63 kişi, 7 grub halinde, haftada beş gün il il, ilçe ilçe dolaşıyor..
Birileri bunların para alıp almadıklarını anlamaya çalışıyor.. Bir başkası, bunların ne dedikleri peşinde.. Aceba bunlar Başbakanın hazırladığı bir konuşma metnini mi okuyorlar.. Ne yapmaya çalışıyor bu akil adamlar..
Behçeli çözümü bulmuş, hakaret ediyor, meydan okuyor, tehdit ediyor.. Anlama-dinleme çabası yok.. Soracak sorusu da yok. O zaten her şeyi biliyor.. Kılıçdaroğlu her zamanki gibi ürkek ve tedirgin.. Yanlış yolda yürüdüğünün farkında. Biraz da mahcup; dostlar alışverişte görsün kabilinden ortalıkta dolaşıyor. Havayı koklamaya çalışıyor.
Mayıs’a kadar bu böyle gidecek anlaşılan. Nerede ise nisan ayı bitiyor.. Mayıs’tan sonra da zaten tatil. CHP’liler sahile, MHP’liler yaylaya çıkar..
Başbakan, muhalefetin tavrını tahmin etmiş olmalı.. O sokağa bir muz kabuğu atacak, muhalefet de ona basıp düşecek. Bile bile lades.. AK Partililer de 3 mum yakıp, bu işi seyran edecekler..
Bu 63 kişiyi nereden, nasıl seçtikleri konusunda muhalefete bir ipucu vereyim.. Şanar’la oturup, tek tek isimleri taradık.. iki elin parmakları kadarı hariç, geri kalan isimler, Şanar’ın moderatörlüğünü üstlendiği, 3 yıldır 22 ilde sürdürülen TkMM projesi, Doğu Anadolu grubunun sekreterliğini üstlenen grubun sekreteri de olan Ogan’ın başkanlığını yaptığı SDP (Sivil Dayanışma Platformu) ve Hakan Tahmaz’ın genel sekreterliğini yaptığı Barış Girişimindeki barış aktivistleri.. Üçte biri sol kesimden, üçte biri liberal, üçte biri dini tercihleri öne çıkan AK Parti’ye yakın çevrelerden..
Yani, bu proje yokken de bu insanların zaten dörtte üçü barış aktivisti idi..
Bir de muhalefet, barış girişimlerinin sadece bu kişilerin etkinlikleri ile sınırlı olduğunu zannediyor sanırım. Ben arkadaşlarla Elaziz’e giderken 3 ilde aynı paralelde etkinliklere katıldım.. Zaten ne konuşursanız konuşun, STK’lar, basın, vatandaş, herkes bu işi soruyor. Muhalefetin bu tepkileri olmasa bu konu bu kadar ilgi uyandırmazdı sanırım.. Onun için diyorum ki, muhalefetin tepkisi bu işin başarısında önemli bir yere sahip. Van’dan arıyorlar, Gaziantep’ten arıyorlar, Muş’tan, Kars’tan Ağrı’dan arıyorlar.. Ne yazık ki, oğlumun nikahı olduğu için bu haftaki etkinliklere katılamayacağım.. Ama bizim katıldığımız etkinliklerden çok daha önemli bir şey oluyor bu arada. Toplum bu konuyu, milliyetçiliği, ulus devletini, anayasa değişikliğini, terörü, Kürt meselesini enine boyuna konuşuyor, tartışıyor. Basında bu konuda ilginç haberler ve yorumlar yer alıyor..
Son derece önemli ve verimli bir süreç yaşanıyor.. Memleket sathı adeta bir siyaset okuluna dönüştü. Resmi tarih, laiklik, demokrasi, her şey tartışılıyor..
Bu konunun Kutlu Doğum Haftasına denk gelmesi de ayrı bir şans..
Bana kalırsa vakıf, dernek, oda, sendika, yerel media konuya duyarlı herkes, bu arkadaşlar akil adamları beklemek yerine, ya da sırasını savanlar kendi seçecekleri akil adamlarla barışı konuşmaya devam etmeliler..
Özal suikastı davası da bu arada açıldı. Nisan sonu - mayıs başı gibi yeni davalar ve yeni gözaltılar olabilir.. Ergenekoncuların mahkemeyi basma girişiminin ardından başlatılan barış girişimi, aslında toplumun hafızasının canlanması ve bir bilinç yenilenmesi açısından büyük önem taşıyan bir gelişme oldu.. Terör ve Ergenekonun, darbelerin birlikte düşünülmesi önemli.. Bu açıdan Silivri baskınının zamanlaması ilginçti.. Öfkesi aklından büyük adamlar, bazan Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olabiliyorlar..
Barış heyetinin temasları, aslında bizim için de öğretici ve açıklayıcı oldu.. Hepsinden önemlisi, STK’ların geniş katılımları ile, ilk kez Türkiye genelinde toplumsal duyarlılık ve ülkenin geleceğine ilişkin sosyal sorumluluk bilincinin hayat bulması için bu iş bir pilot çalışma oldu.. Sivil irade düne göre bugün daha güçlü. Bu hareket, sivil bir bilincin oluşması ve gelişmesi için itici bir güç görevi üstlendi bir bakıma..
Barış girişimi, 2 aylık sürecin ilk çeyreğinde kendini isbatladı ve önemli bir mesafe katetti.. Bugün düne göre daha ileri bir noktadayız ve daha güçlüyüz. Bugün barışa çok daha yakınız.. Barışa karşı çıkanlar ise şimdi daha zayıf bir konumdalar.. Muhalefet bu süreçte sınıfta kaldı..
Selâm ve dua ile..